Orhan ERDOĞAN
Köşe Yazarı
Orhan ERDOĞAN
 

ENGELLİ OLMAK SUÇ MU?

Şunu asla unutmamalıyız : “Hepimiz her an birer engelli adayıyız. Hiç kimsenin sağlıklı kalma garantisi yok. Bir dakika sonrasına bile kefil olamayız; banyoda kayıp kolumuzu kırabilir, bir yere düşüp beyin kanaması geçirebilir, aniden felç olabiliriz. Bunun olmayacağına dair hiçbir güvencemiz yok!”... Engelli bireylere bakarken ibret almak ve empati kurmak gerekir. Bir an durup düşünmeliyiz: “Ben onun yerinde olsaydım ne yapardım?” Sağlığımız yerindeyse bunun kıymetini bilmeli, şükretmeyi unutmamalıyız. Allah insanı öyle mükemmel yaratmıştır ki; çoğu zaman sahip olduğumuz uzuvların değerini fark etmeyiz. Ta ki o uzuvlardan biri fonksiyonunu yitirinceye kadar… İşte ancak o zaman elimizin, ayağımızın, gözümüzün, kulağımızın ne kadar kıymetli olduğunu anlarız. Unutmayalım: Hiçbir engelli kişi kendi isteğiyle engelli olmadı. Kimse engelli olmayı seçmez; ama herkes engelli adayıdır. Bu nedenle engelli bireylere : - Ters bakmayalım, - Onları dışlamayalım, - Hor görmeyelim, - Küçümsemeyelim, - Alay etmeyelim, - Toplumun dışına itmeyelim, - Engelli oldukları için bir darbe de biz vurmayalım. Bu insanların da sevgiye, şefkate, ilgiye, morale ve yardıma ihtiyacı var. Onların da hayatın sunduğu nimetlerden yararlanma hakkı var. Bugün en büyük engeli, engellilerin kendilerinden değil, kendini engelsiz sanan egoistlerin oluşturduğunu da unutmamalıyız. Örneğin, kaldırımların dibine araç park ederek tekerlekli sandalye kullanan bir insanı yolda bırakan kişi, aslında ona bir engelden fazlasını çıkarmaktadır. Kaldırımda ilerleyen bir engelli bireyin geçiş yolunun bir araç tarafından kapatıldığını düşünün. Ya geri dönecek ya da dakikalarca aracın sahibini bekleyecek… Bu nasıl bir duyarsızlıktır? Bu insanlar hiç mi sağa sola bakmaz, hiç mi empati yapmaz? Elbette sadece sürücüleri suçlamak da doğru değil. Belediyelerin ve karayollarının trafik işaretlerini, çizgilerini, engelli geçişlerini doğru şekilde düzenlemesi gerekir. Görevler eksik yapılırsa sorun büyür. Bugün toplumda öyle vicdansızlar var ki, engelli bireylerle alay ediyor, onları aşağılıyor, hatta onların çaresizliğinden çıkar elde etmeye çalışıyor. Böyle kişileri teşhir etmek gerekir ki bir daha kimse böyle bir davranışa cesaret edemesin. Her nerede olursanız olun, herkes için engelsiz bir yaşam diliyorum.
Ekleme Tarihi: 10 Aralık 2025 -Çarşamba

ENGELLİ OLMAK SUÇ MU?

Şunu asla unutmamalıyız :
“Hepimiz her an birer engelli adayıyız. Hiç kimsenin sağlıklı kalma garantisi yok. Bir dakika sonrasına bile kefil olamayız; banyoda kayıp kolumuzu kırabilir, bir yere düşüp beyin kanaması geçirebilir, aniden felç olabiliriz. Bunun olmayacağına dair hiçbir güvencemiz yok!”...
Engelli bireylere bakarken ibret almak ve empati kurmak gerekir. Bir an durup düşünmeliyiz: “Ben onun yerinde olsaydım ne yapardım?” Sağlığımız yerindeyse bunun kıymetini bilmeli, şükretmeyi unutmamalıyız.
Allah insanı öyle mükemmel yaratmıştır ki; çoğu zaman sahip olduğumuz uzuvların değerini fark etmeyiz. Ta ki o uzuvlardan biri fonksiyonunu yitirinceye kadar… İşte ancak o zaman elimizin, ayağımızın, gözümüzün, kulağımızın ne kadar kıymetli olduğunu anlarız. Unutmayalım: Hiçbir engelli kişi kendi isteğiyle engelli olmadı. Kimse engelli olmayı seçmez; ama herkes engelli adayıdır.
Bu nedenle engelli bireylere :
- Ters bakmayalım,
- Onları dışlamayalım,
- Hor görmeyelim,
- Küçümsemeyelim,
- Alay etmeyelim,
- Toplumun dışına itmeyelim,
- Engelli oldukları için bir darbe de biz vurmayalım.
Bu insanların da sevgiye, şefkate, ilgiye, morale ve yardıma ihtiyacı var. Onların da hayatın sunduğu nimetlerden yararlanma hakkı var.
Bugün en büyük engeli, engellilerin kendilerinden değil, kendini engelsiz sanan egoistlerin oluşturduğunu da unutmamalıyız. Örneğin, kaldırımların dibine araç park ederek tekerlekli sandalye kullanan bir insanı yolda bırakan kişi, aslında ona bir engelden fazlasını çıkarmaktadır.
Kaldırımda ilerleyen bir engelli bireyin geçiş yolunun bir araç tarafından kapatıldığını düşünün. Ya geri dönecek ya da dakikalarca aracın sahibini bekleyecek… Bu nasıl bir duyarsızlıktır? Bu insanlar hiç mi sağa sola bakmaz, hiç mi empati yapmaz?
Elbette sadece sürücüleri suçlamak da doğru değil. Belediyelerin ve karayollarının trafik işaretlerini, çizgilerini, engelli geçişlerini doğru şekilde düzenlemesi gerekir. Görevler eksik yapılırsa sorun büyür.
Bugün toplumda öyle vicdansızlar var ki, engelli bireylerle alay ediyor, onları aşağılıyor, hatta onların çaresizliğinden çıkar elde etmeye çalışıyor. Böyle kişileri teşhir etmek gerekir ki bir daha kimse böyle bir davranışa cesaret edemesin.
Her nerede olursanız olun, herkes için engelsiz bir yaşam diliyorum.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.