AKP artık ülkeyi yönetemiyor, tutarlılığını yitirdi, savruluyor. Ülkemiz ekonomik, siyasal ve toplumsal bir savrulmayla, doğal olarak karşı karşıya.
Yapılan yanlışlar, kayırmalar israf o kadar büyük ki, iktidarı bırakmamak için her türlü yolu deniyor. Basına, sosyal medyaya, sosyal hayata sansür ve baskı uyguluyor. Gündemin yakıcı konuları ekonomi, eğitim ve sağlıktaki sıkıntılar. Bunları konuşturmamak için yapmayacağı yok. Dış politikada, içeride dün söylediğinin bu gün tam tersini söyleyebiliyor. Bu politikalarda ülkemizi yalnızlığa sürükledi.
Güvenilmeyen bir ülke olarak anılmak üzücü. Komşularla sıfır sorun politikasından, herkes ile kavgalı durumuna geldik. Bağırıp çağırmakla, sokak ağzıyla ülke yönetilemez. Kendi insanına ekonomik destek veremeyen iktidar, değişik ülkelere milyon dolarlık yardımlar yapıyor. 5'li çete denen müteahhitlerin milyar TL’lik vergisi siliniyor, köylünün traktörü haciz ediliyor, esnaf kepenk kapatıyor.
Bu yanlışlardan hızla uzaklaşıp ülkemizi hak ettiği saygınlığa kavuşturacak bir yönetim biçimine çok ihtiyaç var. Toplumun sinir uçlarıyla oynayarak, tahrik ederek var olan problemler çözülemez. Sanki iktidar gerginlik üzerinden yönetim süresini uzatmak için yeni arayışlara girebilecek izlenimini veriyor. Bu ülkemiz için hiçte hayırlı olmaz.
Bizler Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak, partili şapkamızı böyle dönemlerde çıkarıp, doğrunun ve haklının yanında yer almalıyız. Ancak ülkemizi yaşanan kaostan hak ve hukuktan, demokrasiden yana olarak çıkarabiliriz.
Kürşat Kacargil
10 Aralık 2020