Toplumlarda asayiş ve huzuru sağlamak için çeşitli yasalar uygulamaya konulmuştur. Bu yasalar insanları caydırmak için işlenen suçun karşılığında bir ceza uygulamaktadır. Ülkemizde idam kalktı ama ülkeler hala var. Bizim gibi bir çok ülkede hapis cezası, para cezası, kısıtlama cezası gibi, ifşa cezası gibi uygulamalar yapılmaktadır.
Cezalar var, çoğu zaman da sürekli ağırlaştırılmakta ancak CEZA CAYDIRIR MI?
Evet, ilk düşüncede ceza caydırır ya da topluma öyle gelir. Ancak bunun da önemli şartları var. Yani ezbere olarak habire cezaları ağırlaştırsanız bile bazen amacına ulaşmayabilir.
Yani cezanın amacına, zorluğuna insanların bakışı çok önemlidir. Bir yerde para cezası önemsenmez, “Yaz kardeşim yaz, olmadı iki katı, üç katı ceza yaz umurumda değil. Cezasını öderim yarın tekrar aynısını yaparım” zihniyeti hakimdir.
Bazıları “Aman kardeşim üç kuruş da olsa ben yasalara kurallara uyarım, hiçbir şekilde ceza almak istemem” der. Kimisi hapis deyince ödü kopar, bir başkasına idam dersin güler geçer.
Yani cezanın gücü toplumum eğitimine ve sosyal yapısına göre değişir.
Bilimsel ve hukuksal çevrelerde; “Suçla mücadelede umulan sonucu doğurmayacak, kolaycı ve hiç de yeni olmayan bu görüşler, caydırıcı cezanın “ağır” ceza olduğu kabulünden hareket etmektedir. Fakat gerçekte durum böyle değildir.
Cezaları ağırlaştırmayı tartışmadan önce ceza müeyyidesinin özelliklerinin ve ceza hukukunun temel prensiplerinin hatırlanması gerekmektedir. Ayrıca, ağır cezaların, caydırıcılığı artırmadığına ilişkin
evrensel düşünceleri ve araştırmaları da yeniden vurgulamak şarttır.
Ve nihayet unutulmamalıdır ki caydırıcılık tek bir nedenin sonucu olmayıp, birçok nedenin ve ceza adalet sisteminin bütününün bir sonucudur” der.
Gelelim mevzuya;
Ülkemizde her yıl cezalara okkalı bir artış getiriliyor. Bu oran bazen ülkedeki enflasyon oranını da geçebiliyor ancak maalesef suçlarda o oranda bir azalma olmuyor.
Örneğin geçmiş yıllarda ülkemizdeki tek şeritli yollarda özellikle hatalı sollamadan kaynaklanan çok kaza oluyordu. Bugün ise gayet güzel duble yollarda da, son model araçlarla maalesef umulandan fazla kaza meydana geliyor. Oysa trafikteki güvenlik artmış, tehlikeler azalmaktadır.
Bu konulardaki asıl mesele ise özellikle motosiklet sürücülerine getirilen çok ağır cezalar. Şimdi insanlar DOĞRU MU, YANLIŞ MI konusunu tartışıyor.
Mesela motoruyla kırmızı ışıktan üç kez geçen birisinin ehliyeti alınacak. Tamam, güzel de benim gördüğüm kadarıyla bazı insanlar kural tanımaz halde, örneğin ilçemizin Dörtyol geçidinde her zaman bu yanlışı sürekli olarak yapıyor. Kırmızı yanarken kendi canını düşünmeden, yoldan geçenin vicdan ve hakkını umursamadan karşıya geçiveriyor. Bu vatandaşı ya da genç insanı bu yanlıştan nasıl döndürebiliriz. Cebinde benzin parası yokken on depo dolusu benzin parası karşılığında ceza yemeyi düşünmüyorlar mı, yoksa umursamıyorlar mı?
Üzücü bir durum!..
Bana göre toplum olarak cezalar aşırı oranda artırmadan önce toplumda işlenen suçun karşılığını güzel şekilde anlatmak daha önemlidir. Çünkü parası olan cezayı ya seve seve ödüyor, ya da bir şekilde zaten “SİLDİRİYOR”...