Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

BİZİM UŞAK’TAN KARADENİZ’E

Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki vatandaşlar Uşak ili nerededir sorusunu cevaplayanların % 60'ı Karadenizde diyorlarmış. Uzun yıllardır bunun cevabı araştırılıyor. “Uşak nire, Karadeniz nire” diye! Ama günün sonunda “Uşak” kelimesi Karadeniz bölgesindeki halkın birbirine seslendiği bir hitap şekli olduğu için insanlar da Uşak’ı Karadeniz bölgesinde olarak algılıyorlar. Uşak, Ege Bölgesi’nin İç Anadolu’ya açılan sınır kapısının son ilidir. Banaz’da bu ilin en son sınırındaki bir ilçesidir. Ancak örneğin Kayseri’nin Develi ilçesindeki bir vatandaş buralardan gelip geçmediyse bunu nasıl bilebilir. Bizler okul yıllarımızdaki Sosyal Bilgiler ve Coğrafya dersleri gereği ülkemizin bir çok ilini ve hatta ilçelerini o yıllarda öğrenmiştik. Ancak televizyonlardaki yarışma programlarında ara sıra çıkan sorularda bunları cevaplandırmakta zaman zaman güçlük çekebiliyoruz. Haliyle öğrenciyken öğrenmeyen birisi için bu çok zor!... Uşak’ın Karadeniz’de olduğunu düşünen insanlara bir şey demek gerekse de asıl sorumluyu kendi aramızda aramalıyız. Zira 30-40 yıldır ilimizin tanıtımı için ne yapıldığını tartmak ve sorgulamak lazım. Yukarıda da belirttiğim gibi Uşak’ı her hangi bir iş için Uşak’a gelmeyen biri, örneğin battaniye, tekstil, seramik gibi işleri olan veya öğrenim görmek için ya da yoldan geçerken “Burası neresiyki” diye soranların haricinde pek bilen olmaz. Ancak idarecilerimiz, yöneticilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve tabii ki basın yayın organlarımız Uşak’ı Türkiye’ye tanıtmak zorundadırlar. Bunun çeşitli yolları, yöntemleri var. Son zamanlarda Ulubey Kanyonu ile iyi bir tanıtım programına alınmış gibi. Ancak bir Ulubey Kanyonu ile bu iş olur mu? Öncelikle ilimiz ve her ilçe birer örnek özelliğini ön plana çıkarmalıdır. Örneğin en az 50 yıldır dünyanın en yaşlı çam ağacı olan “800 yıllık Anıt Ağaç” ilçemizde derken şimdiye kadar ne yapılmıştır. Karahallı’nın karpostallık tarihi Clandıras Köprüsü’nün insanlara tanıtılması için yapılan çalışmalar yeterli midir? Uşak’ın yeni Belediye Başkanı Özkan Yalım’ın Guines rekorlarına dahil ettiği 30 tonluk tarhana girişimi sonuca ulaşsa da beklenilen tanıtımı yapamadığı belirtiliyor. Uşak’ın eşsiz lezzetteki tarhanasını bile istediğimiz seviyeye çıkarabilmiş değiliz. Şimdi açıkça soralım. Uşak’a gelen bir vatandaş il merkezinde Kent Tarihi Müzesi, Eski Uşak Evleri dışında bir tek kışın içinde su olursa Taşyaran Vadisi’ni görebilecektir. Oysa yine Ulubey’de olan ve son zamanlarda dikkati çeken Blandus Antik Kenti ve toprağın altında öylece bekleyen ilçemizin Ahat köyündeki Akmonya Antik Kendi turizme kazandırılsa Uşak’ın kaderi değişir. Henüz doğru düzgün bir yolu olmayan Anıt Ağaç ziyaretçi akınına uğrar. Yani bizler “Uşak ili Karadeniz Bölgesi’nde” diyen insanlara kızacağımıza kendi ilimizi, bölgemizi tanıtarak, ziyaret edilecek hale getirsek daha iyi olmaz mı? Bilemiyorum yıllardır süren bu vurdumduymazlık daha ne kadar devam eder. Ama çevre illere baktığımızda hatayı yine kendimizde aramamız gerektiğini düşünüyorum. Bir Denizli, Afyonkarahisar, Kütahya ne kadar hızlı ve faal ise biz de o oranda yavaş ve umursamaz bir haldeyiz. Sevgili Valimiz, Belediye Başkanımız, Kültür Müdürümüz, İl Genel Meclisimiz ve tabii ki tayin ve atamalardan fırsat bulabilirlerse milletvekillerimiz biraz da Uşak’ın ve ilçelerinin tanıtımına çaba harcarsanız belki ilimizi Ege Bölgesi’ne çekebiliriz diye düşünüyorum.
Ekleme Tarihi: 10 Aralık 2025 -Çarşamba

BİZİM UŞAK’TAN KARADENİZ’E

Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki vatandaşlar Uşak ili nerededir sorusunu cevaplayanların % 60'ı Karadenizde diyorlarmış.
Uzun yıllardır bunun cevabı araştırılıyor. “Uşak nire, Karadeniz nire” diye! Ama günün sonunda “Uşak” kelimesi Karadeniz bölgesindeki halkın birbirine seslendiği bir hitap şekli olduğu için insanlar da Uşak’ı Karadeniz bölgesinde olarak algılıyorlar.
Uşak, Ege Bölgesi’nin İç Anadolu’ya açılan sınır kapısının son ilidir. Banaz’da bu ilin en son sınırındaki bir ilçesidir. Ancak örneğin Kayseri’nin Develi ilçesindeki bir vatandaş buralardan gelip geçmediyse bunu nasıl bilebilir.
Bizler okul yıllarımızdaki Sosyal Bilgiler ve Coğrafya dersleri gereği ülkemizin bir çok ilini ve hatta ilçelerini o yıllarda öğrenmiştik. Ancak televizyonlardaki yarışma programlarında ara sıra çıkan sorularda bunları cevaplandırmakta zaman zaman güçlük çekebiliyoruz. Haliyle öğrenciyken öğrenmeyen birisi için bu çok zor!...
Uşak’ın Karadeniz’de olduğunu düşünen insanlara bir şey demek gerekse de asıl sorumluyu kendi aramızda aramalıyız. Zira 30-40 yıldır ilimizin tanıtımı için ne yapıldığını tartmak ve sorgulamak lazım.
Yukarıda da belirttiğim gibi Uşak’ı her hangi bir iş için Uşak’a gelmeyen biri, örneğin battaniye, tekstil, seramik gibi işleri olan veya öğrenim görmek için ya da yoldan geçerken “Burası neresiyki” diye soranların haricinde pek bilen olmaz. Ancak idarecilerimiz, yöneticilerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız ve tabii ki basın yayın organlarımız Uşak’ı Türkiye’ye tanıtmak zorundadırlar. Bunun çeşitli yolları, yöntemleri var.
Son zamanlarda Ulubey Kanyonu ile iyi bir tanıtım programına alınmış gibi. Ancak bir Ulubey Kanyonu ile bu iş olur mu?
Öncelikle ilimiz ve her ilçe birer örnek özelliğini ön plana çıkarmalıdır. Örneğin en az 50 yıldır dünyanın en yaşlı çam ağacı olan “800 yıllık Anıt Ağaç” ilçemizde derken şimdiye kadar ne yapılmıştır.
Karahallı’nın karpostallık tarihi Clandıras Köprüsü’nün insanlara tanıtılması için yapılan çalışmalar yeterli midir?
Uşak’ın yeni Belediye Başkanı Özkan Yalım’ın Guines rekorlarına dahil ettiği 30 tonluk tarhana girişimi sonuca ulaşsa da beklenilen tanıtımı yapamadığı belirtiliyor. Uşak’ın eşsiz lezzetteki tarhanasını bile istediğimiz seviyeye çıkarabilmiş değiliz.
Şimdi açıkça soralım. Uşak’a gelen bir vatandaş il merkezinde Kent Tarihi Müzesi, Eski Uşak Evleri dışında bir tek kışın içinde su olursa Taşyaran Vadisi’ni görebilecektir. Oysa yine Ulubey’de olan ve son zamanlarda dikkati çeken Blandus Antik Kenti ve toprağın altında öylece bekleyen ilçemizin Ahat köyündeki Akmonya Antik Kendi turizme kazandırılsa Uşak’ın kaderi değişir. Henüz doğru düzgün bir yolu olmayan Anıt Ağaç ziyaretçi akınına uğrar.
Yani bizler “Uşak ili Karadeniz Bölgesi’nde” diyen insanlara kızacağımıza kendi ilimizi, bölgemizi tanıtarak, ziyaret edilecek hale getirsek daha iyi olmaz mı?
Bilemiyorum yıllardır süren bu vurdumduymazlık daha ne kadar devam eder. Ama çevre illere baktığımızda hatayı yine kendimizde aramamız gerektiğini düşünüyorum. Bir Denizli, Afyonkarahisar, Kütahya ne kadar hızlı ve faal ise biz de o oranda yavaş ve umursamaz bir haldeyiz.
Sevgili Valimiz, Belediye Başkanımız, Kültür Müdürümüz, İl Genel Meclisimiz ve tabii ki tayin ve atamalardan fırsat bulabilirlerse milletvekillerimiz biraz da Uşak’ın ve ilçelerinin tanıtımına çaba harcarsanız belki ilimizi Ege Bölgesi’ne çekebiliriz diye düşünüyorum.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.