O bize böle böle dedi, artos partos
Uşak'ta Asliye Ceza Mahkemesindeki bir yargılamada yargılama yapan çok değerli Hakim Çetin Akıncı idi sanırım, Hakim bey “olay nasıl oldu?” diye müşteki sanığın birine sordu, müşteki sanık söze başladı ve "Efendim, biz kahvede oturuyorduk, bu kahveye girdi bize böle böle dedi, biz de ona niye bize böle böle diyorsun dedik, o sırada ortalık artos partos oldu, gözümüzü hastanede açtık" deyince Uşak 'ta çok değerli izler bırakan Hakimimiz Çetin Akıncı bey hafif gülümseyerek “ne bunlar ya ne bu böle böle, ne bu artos partos?” dedi. (Tabii böle bölenin küfür olduğu, artos partosun ise kavga ve yumruklaşma olduğunu müşteki-sanık anlattı, salondaki herkes bu tabloya gülümsedik)
Nevşehir’li görmez Avukat arkadaşım Mehmet Bulut
Ankara Cumhuriyet Yurdu’nda bir gece saat 23 sularında amâ (görmez) arkadaşım Mehmet Bulut ile vedalaştık, yine kitap okumuştuk, kasete almıştık, yorulmuştuk. (Bu arada belirteyim yurdumuz fakültemiz olan Ankara Hukuk Fakültesi’ne bitişik denecek kadar yakındı, bu sebeple görmez arkadaşlarımız bu yurttaydı, bizim sınıftaki arkadaşla-rımız benim o zamanki teknolojiye göre kasete okumamı çok beğenir, kasetten çok iyi dinlediklerini ve anlaşılır bulduklarını söylerler ve benim okumamı isterlerdi, ben de seve seve yardım ederdim).
Mehmet 6.kattaki odasına asansörle çıkacaktı, vedalaştık, Mehmet asansöre yöneldi, bir dakika kadar sonra "Vadi, bi bakar mısın burda asansör var mı?" dedi. Hızla gittim, bi baktım katta asansör yok, yani Mehmet kardeşimiz adımını atsa eksi 4 kat aşağıya düşecek ve muhtemelen çok kötü sonuç ortaya çıkacak. "Mehmet asansör katta değil, çok ciddi bir olay atlattın, nasıl farkına vardın?" dedim. O da "Vadi kapıyı açtım, bi rüzgar geldi, boş olduğundan şüphelendim, ayağımı attım ama asansöre binmek için hamle yapmadım" dedi. Allah ölümden korudu Mehmet'i. Erzurum'lu Mehmet sonradan Tedaş vekili oldu, evlendi, çocukları oldu. Burdan bu vesile ile selam yolluyorum...