Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

GÜNEŞ BATTI

İnsanoğlunun kaderi küçük tesadüflere bağlı oluyor zaman zaman. Bir bakıyorsun şurdasın bir bakıyorsun nerelerde. Elbette bunu doğru uygulayabilecek olanda sonuçta kendinsin. Eğer son maçta Hollanda bizi 6/1 yenmeseydi bu gün milli takımımızın hocası aslanlar gibi yerli yerinde duruyor olacaktı. Ama kendi kaderini kendi yarattı ve bir şekilde görevden ayrıldı. Böyle durumlarda yetkililer gerekli açıklamaları her nedense yapmadıkları için bizlerde ortadan konuşuyor, ortadan yazıyoruz. Küçük bir yazı “teşekkür ederiz” Tabii ki şimdiye kadar yaptıkları için teşekkür edilmeli ama ayrılış gerekçesini de küçük kağıdın altına not etmeli. Spor hepimizin ihtiyacı olan bir aktivite. Hele futbol yaşam biçimimiz. Bazı zamanlarda onunla yatıyor onunla kalkıyoruz. Uğruna öldüğümüz takımlar ve yoluna adak adadığımız sporcular bile oluyor. Olsun bence spor kötü değildir. Ama fanatik olmaya da gerek yoktur aslında. İyi bir sporcu iyi bir izleyici veya iyi bir yöneten olabilirsiniz. Gelelim milli takımımıza ve federasyona. 1923 yılında kurulan Türkiye Futbol Federasyonu o günden bu yana iyi kötü işlevini yerine getiriyor. Bazı dönemlerde saman alevi gibi olsa da başarılarıyla sevindiğimiz oldu. Federasyon ÖZERK diyorlar ama ben tam öylemi bilemiyorum. Yoksa dışarıdan birileri müdahale ediyor mu anlayamıyorum. Her neyse aldığı ya da almadığı kararlar ile bir çok kez sert eleştirilere de muhatap olmasına rağmen hafta sonları ya da hafta başında televizyonlara çıkıpta şöyle aydınlatıcı bir konuşma yapamıyorlar.. Aldıkları kararları savunmuyorlar. En son yabancı kısıtlaması kararı çıktı, tarafların fikrinin alınmadığı belirtiliyor.. Yani takımlar, başkanlar, antrenörler bu konuyu enine boyuna konuşup gerçekçi bir karar alınmadığını söylüyorlar. Kaldı ki yabancı oyuncu kısıtlaması ne demek. Altından neler neler çıkıyor. Ve buradan da söz dönüp dolaşıp milli takımımıza geliyor. Deniyor ki yabancı oyuncuyu serbest bıraktınız yerli oyuncu yetişmiyor. O halde oyuncu yetiştirmek için çareler üretin. Niye kısıtlama getiriyorsunuz. Bırakın rekabet oluşsun ve bizim çocuklarımızda onlarla aynı seviyeye gelebilsin. O halde siz niye Naim Süleymanoğlu’nu ta Avust-ralyalardan kaçırıp getirdiniz. Niye Elvan Abey-legesi’yi adımıza yarıştırdınız, niye Mehmet Aurelyo’yu milli takıma aldınız. Siz onları aldıkça işte o zaman bizim gençlerimizin önünü kestiniz. Yoksa şimdi yabancı kısıtlaması ile bu işin önüne geçemezsiniz. Sınırları kaldırmayı zorlayan bu küçücük dünya için yeniden sınır koymaya gerek var mı. Dışarıdan gelecek sporculara belli kriterler koyarsın, belli maddi yaptırımlar uygularsın ve oradan kazandıklarını gençlere harcarsın belli bir amaca ulaşmak için. Beşiktaş’ın eski hocası tomarla parayı aldı götürdü. Daha ona benzemez nicelere tazminat deyip dolarları bohçaladı yan gelip yattılar. Şimdi GÜNEŞ bu işi bıraktı mı bıraktırıldı mı?… Bilemiyoruz. Her ne olduysa önemli değil, önemli olan ne kadar alacak.. Ben Şenol hocayı kişilik olarak fazla eleştirmem. İyi insandır. Ve tabii ki diğerleri de öyle. Ama yaptığı işi bir TÜRK VATANDAŞI olarak eleştirir, doğru yapılması konusunda hak talep ederim. Çünkü bu MİLLİ meseledir. Son yılımızda başta başarılı sonuçlar almış olsakta sonradan uğradığımız beraberlik ve yenilgi morallerimizi oldukça bozdu. Bir takım yener, yenilir. Futbolun içinde her sonuç vardır. Ama sporcularımız mücadele etmez ise bizi üzen durum bu olur. Son maçta Hollanda çok iyi oynadı. Ama biz de asla iyi oynayamadık. Gerçek gücümüz bu değildi. Belki yine yenilebilirdik ama hezimet yaşamazdık. Sonuçta bu durum dünyanın sonu değil. Bu işleri sadece bu gün yaşamıyoruz. 8-0'lık sonuçlardan bu günlere geldik. Burada görev alan tüm hocalar değerlidir. Ama oradaki görev yapan, formaları adaletli dağıtmalı. Sporcuları onure etmeli. Adaletsiz dağılım başarısızlığın ilk başmağıdır. TFF var iken bir de kulüpler birliği kuruldu. Bu ne anlam taşıyor ben pek anlamadım. Futbolu yönetmesi için bir kurum var onu da yönetmek için birlik mi var. Geçin bunları. Şöyle gerçekten ÖZERK bir federasyon kurulsun sonrasında FUTBOL ile ilgili sorunlar durulsun. İşte o zaman TÜRK futbolu kurtulur. Şunun bunun adamı olmadan gerçek futbol adamları bu işe el atsın. Ha bir de şu çıkacak çıkacak denen FUTBOL yasası çıksın artık. Raflarda çürümeye yüz tutacak. Ve seversiniz sevmezsiniz bir hoca daha gitti. Ben maçtan önce ayrılırsan lider takımın hocası olursun diye uyarmıştım. Dinlemedi… hezimete uğramış bir takımın hocası olarak ayrıldı. Yine de teşekkürler. Şimdi kim gelecek. Kalan dört maç için mi yoksa gelecek için mi hoca bakılıyor. Yerli mi yabancı mı.. Bu sorular cevap bekliyor. Ama şu yanlış var hepimizde. Okan gelirse Gs’li, Rıza gelirse BJK’li, Aykut gelirse FB’li, Tolunay gelirse TS’li diyeceksiniz. Bir kere bunu demekten vazgeçmediğimiz sürece ve gelene ön yargılı olduğumuz sürece başarı beklememiz saf dillik olur. Bize genç ve ufku açık bir hoca lazım. Adı sanı önemli değil. Kim gelirse hoş gelsin.
Ekleme Tarihi: 14 Eylül 2021 - Salı

GÜNEŞ BATTI

İnsanoğlunun kaderi küçük tesadüflere bağlı oluyor zaman zaman. Bir bakıyorsun şurdasın bir bakıyorsun nerelerde. Elbette bunu doğru uygulayabilecek olanda sonuçta kendinsin. Eğer son maçta Hollanda bizi 6/1 yenmeseydi bu gün milli takımımızın hocası aslanlar gibi yerli yerinde duruyor olacaktı. Ama kendi kaderini kendi yarattı ve bir şekilde görevden ayrıldı. Böyle durumlarda yetkililer gerekli açıklamaları her nedense yapmadıkları için bizlerde ortadan konuşuyor, ortadan yazıyoruz. Küçük bir yazı “teşekkür ederiz” Tabii ki şimdiye kadar yaptıkları için teşekkür edilmeli ama ayrılış gerekçesini de küçük kağıdın altına not etmeli.
Spor hepimizin ihtiyacı olan bir aktivite. Hele futbol yaşam biçimimiz. Bazı zamanlarda onunla yatıyor onunla kalkıyoruz. Uğruna öldüğümüz takımlar ve yoluna adak adadığımız sporcular bile oluyor. Olsun bence spor kötü değildir.
Ama fanatik olmaya da gerek yoktur aslında. İyi bir sporcu iyi bir izleyici veya iyi bir yöneten olabilirsiniz.
Gelelim milli takımımıza ve federasyona. 1923 yılında kurulan Türkiye Futbol Federasyonu o günden bu yana iyi kötü işlevini yerine getiriyor. Bazı dönemlerde saman alevi gibi olsa da başarılarıyla sevindiğimiz oldu. Federasyon ÖZERK diyorlar ama ben tam öylemi bilemiyorum. Yoksa dışarıdan birileri müdahale ediyor mu anlayamıyorum. Her neyse aldığı ya da almadığı kararlar ile bir çok kez sert eleştirilere de muhatap olmasına rağmen hafta sonları ya da hafta başında televizyonlara çıkıpta şöyle aydınlatıcı bir konuşma yapamıyorlar..
Aldıkları kararları savunmuyorlar. En son yabancı kısıtlaması kararı çıktı, tarafların fikrinin alınmadığı belirtiliyor.. Yani takımlar, başkanlar, antrenörler bu konuyu enine boyuna konuşup gerçekçi bir karar alınmadığını söylüyorlar. Kaldı ki yabancı oyuncu kısıtlaması ne demek. Altından neler neler çıkıyor. Ve buradan da söz dönüp dolaşıp milli takımımıza geliyor. Deniyor ki yabancı oyuncuyu serbest bıraktınız yerli oyuncu yetişmiyor. O halde oyuncu yetiştirmek için çareler üretin. Niye kısıtlama getiriyorsunuz. Bırakın rekabet oluşsun ve bizim çocuklarımızda onlarla aynı seviyeye gelebilsin. O halde siz niye Naim Süleymanoğlu’nu ta Avust-ralyalardan kaçırıp getirdiniz. Niye Elvan Abey-legesi’yi adımıza yarıştırdınız, niye Mehmet Aurelyo’yu milli takıma aldınız. Siz onları aldıkça işte o zaman bizim gençlerimizin önünü kestiniz. Yoksa şimdi yabancı kısıtlaması ile bu işin önüne geçemezsiniz. Sınırları kaldırmayı zorlayan bu küçücük dünya için yeniden sınır koymaya gerek var mı. Dışarıdan gelecek sporculara belli kriterler koyarsın, belli maddi yaptırımlar uygularsın ve oradan kazandıklarını gençlere harcarsın belli bir amaca ulaşmak için.
Beşiktaş’ın eski hocası tomarla parayı aldı götürdü. Daha ona benzemez nicelere tazminat deyip dolarları bohçaladı yan gelip yattılar. Şimdi GÜNEŞ bu işi bıraktı mı bıraktırıldı mı?… Bilemiyoruz. Her ne olduysa önemli değil, önemli olan ne kadar alacak.. Ben Şenol hocayı kişilik olarak fazla eleştirmem. İyi insandır. Ve tabii ki diğerleri de öyle. Ama yaptığı işi bir TÜRK VATANDAŞI olarak eleştirir, doğru yapılması konusunda hak talep ederim. Çünkü bu MİLLİ meseledir. Son yılımızda başta başarılı sonuçlar almış olsakta sonradan uğradığımız beraberlik ve yenilgi morallerimizi oldukça bozdu. Bir takım yener, yenilir. Futbolun içinde her sonuç vardır. Ama sporcularımız mücadele etmez ise bizi üzen durum bu olur. Son maçta Hollanda çok iyi oynadı. Ama biz de asla iyi oynayamadık. Gerçek gücümüz bu değildi. Belki yine yenilebilirdik ama hezimet yaşamazdık. Sonuçta bu durum dünyanın sonu değil. Bu işleri sadece bu gün yaşamıyoruz. 8-0'lık sonuçlardan bu günlere geldik. Burada görev alan tüm hocalar değerlidir. Ama oradaki görev yapan, formaları adaletli dağıtmalı. Sporcuları onure etmeli. Adaletsiz dağılım başarısızlığın ilk başmağıdır.
TFF var iken bir de kulüpler birliği kuruldu. Bu ne anlam taşıyor ben pek anlamadım. Futbolu yönetmesi için bir kurum var onu da yönetmek için birlik mi var. Geçin bunları. Şöyle gerçekten ÖZERK bir federasyon kurulsun sonrasında FUTBOL ile ilgili sorunlar durulsun. İşte o zaman TÜRK futbolu kurtulur. Şunun bunun adamı olmadan gerçek futbol adamları bu işe el atsın. Ha bir de şu çıkacak çıkacak denen FUTBOL yasası çıksın artık. Raflarda çürümeye yüz tutacak.
Ve seversiniz sevmezsiniz bir hoca daha gitti. Ben maçtan önce ayrılırsan lider takımın hocası olursun diye uyarmıştım. Dinlemedi… hezimete uğramış bir takımın hocası olarak ayrıldı. Yine de teşekkürler.
Şimdi kim gelecek. Kalan dört maç için mi yoksa gelecek için mi hoca bakılıyor. Yerli mi yabancı mı.. Bu sorular cevap bekliyor. Ama şu yanlış var hepimizde. Okan gelirse Gs’li, Rıza gelirse BJK’li, Aykut gelirse FB’li, Tolunay gelirse TS’li diyeceksiniz. Bir kere bunu demekten vazgeçmediğimiz sürece ve gelene ön yargılı olduğumuz sürece başarı beklememiz saf dillik olur.
Bize genç ve ufku açık bir hoca lazım. Adı sanı önemli değil. Kim gelirse hoş gelsin.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.