Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

AŞI

Aylardır yaşadığımız bu salgın sürecini yazmaya devam ediyoruz. Bilemiyoruz daha ne kadar yazacağız. Ve bu ucube durum ne zaman son bulacak, tedirginiz.. En büyük umudumuz AŞI.. İlk günden itibaren konunun uzmanları AŞI’yı bulmak adına hummalı bir çalışma içine girmişlerdi. Önce ilaç üzerine yoğunlaştılar. Kimi ilacı bulduk dedi, kimi önceki ilaçlardan yararlanalım dedi.. Geldik bu günlere.. Sayılar öylesine arttı ki, önceden tahmin edilen rakamlara neredeyse ulaştık. Bütün bunlar içerisinde ülkemizdeki kayıplar gelişmiş bir çok ülkeye göre daha az kayıplı olduğu nedeniyle burukta olsa bir tesellimiz oldu. AŞI, bir hastalığa karşı geliştirilmiş ve vücutta o hastalık insana bulaştığında ona karşı mücadele edecek korunma sistemidir. Bir çok hastalığın aşısı genelde bulunmaktadır. Çocukluk yıllarımızda, doğumdan okul yıllarına kadar olanları pek anımsamasakta. İlk okula başladığımız yıllarda periyodik olarak yapılan aşılama işlemlerinden kimimiz korku, kimimiz panik içinde olduk. Zamanla kaçanlarımız bile oldu. Ama sonraki yıllarda anladık ki büyüklerimiz bizi hastalıklardan korumak adına bu aşıları yaptırmışlar. Verem, tifo, kolera, sıtma, çiçek, kuduz, yaşamımızda hastalıklara yakalanmamak için vurulduğumuz önemli aşılardan bazılarıdır. O aşıları bulanlara minnettar olduğumuzu belirtmek isterim. Sonraki yıllarda GRİP bizlere en çok musallat olan hastalıklardan biri oldu. Onlarca çeşidiyle yaşamımıza girip bizleri yataklara düşüren grip için de aşılar üretildi. Kuş gribi, paçavra gribi bizleri en çok tehdit edenlerdendi. Aşılama işinde tıp dünyası ikilemlere düştüyse de, şahsen ben 20 yıl aşkındır vurulduğum grip aşısından ziyadesiyle yararlandım. Aşı olmadan önceki dönemlerde grip olduğumda yataklara düşer, günlerce ter içinde mücadele ederek hastalığı atlatmaya çalışırdım. Bir çok sağlıkçı arkadaşım vardı, Hepsi de “grip tedavi edersen yedi günde, istirahat edersen bir hafta da geçer” diyerek, bu hastalığın iyi bir dinlenme ile ve toplumdan tecrit olarak geçeceğini söylerlerdi. Ben gribi aşı olmadığım günlerde ağır atlatırdım. Aşı olmaya başladıktan sonra yatakta geçirdiğim günler yavaş yavaş azaldı ve son yıllarda ya ayakta ya da bir iki günlük dinlenmeler ile atlatıyorum. Bunlar benim özelim. Elbette herkes için aynı olacak diye söyleyemem. Yani aşının faydasına inancım var diyorum. Bugün yine grip sülalesinden Coronavirüs ile savaş halindeyiz. Tıp dünyası iş üzerinde gece gündüz demeden var güçleriyle çalışıyorlar. Aşı bulundu diyerek uygulamaya başlayanlar da var, biraz daha beklememiz gereken diyenler de var. Hepiniz biliyorsunuzdur ki, aşı uzun çalışmalar ve denemeler sonucunda belli bir kitleye uygulanarak ve doğru sonuç alındığında insanlara uygulama safhasına geçilecek bir çalışmayla gerçekleşir. Ancak bizler öylesine aceleciyiz ki, hemen olsun bitsin istiyoruz. Daha aşıda kesin sonuçlar alınmamışken, Çin aşısı iyi, Rusya’nın ki daha faydalı. ABD’nin ki güzel tartışmaları başladı. Tabi bizim uzmanlarımız da aşı üzerinde çalışmaktalar. En az diğerleri kadar başarılı olacakları inancındayım. Ama en doğru ve en güvenli aşıyı kim bulursa bulsun insanlığa yararlı olsun.. Pastör kuduz aşısını bulmuş, yıllardır bu aşı insanlığa yarar sağlıyor. Keza verem aşısı da bizler için en garanti en güvenli aşılar. Umulur ki COCİD 19 için geliştirilecek aşı da tüm insanlığa yararlı olur ve sonuç alınır. Yoksa gerçekten tüm yaşantımız alt üst oldu. Hele biz 65'likler daha da mağduruz. Bize özel getirilen yasaklamaların faydalı mı zararlı mı olduğu konusunda inanılmaz tereddütlerimiz var. Ben evden çıkmıyorum, çocuklar, torunlar çıkmak zorundalar. Onlar dışarıdan alıp getirseler benim çıkmamış olmamın ne faydası olacak. Ben 10-12 saatleri arasında markete gideceğim. O saatlerde marketlerde mikrop olmayacak mı?.. Bence bu yasaklar yeniden gözden geçirilmeli ve daha radikal ve daha gerçekçi önlemler alınmalı. Bir çok yer açık ve çalışmalarına devam ediyor. Ama bazı yerler için getirilmiş olan kısıtlamalar bana göre amacına ulaşmıyor. Bizim için hiçbir fedakarlıktan sakınmayan SAĞLIK çalışanlarımıza yönelik saldırıların sürmesi de içimiz burkan olaylardan en önemlisidir. Ne olursanız olun sağlıkçılarımıza iyi davranın çünkü onlar bu saygıyı hak ediyor. Her ne kadar birileri Türk Tabipler Birliği kapatılsın dese de, sanırım bir öfke anında söylenmiş ve amacını aşmış bir cümle olarak bunu sizler dikkate almayın derim. Sonuç olarak AŞI olun. Hele hele 60'ın üzerindekiler sizler öncelikle GRİP ve PNOMONİ, aşısını mutlaka olun. Bu aşılar belki sizleri coronadan korumaz ama en azından onun başlangıcı olan hastalıklardan koruyabilir. Bir de yetkililerden tez zamanda grip ve pnomoni aşısının yeteri kadar piyasaya verilmesini istemekteyiz. Aylar sonrasına sıra veriliyor.. Geç kalmayalım derim. AŞI iyidir.
Ekleme Tarihi: 30 Eylül 2020 - Çarşamba

AŞI

Aylardır yaşadığımız bu salgın sürecini yazmaya devam ediyoruz. Bilemiyoruz daha ne kadar yazacağız. Ve bu ucube durum ne zaman son bulacak, tedirginiz.. En büyük umudumuz AŞI.. İlk günden itibaren konunun uzmanları AŞI’yı bulmak adına hummalı bir çalışma içine girmişlerdi. Önce ilaç üzerine yoğunlaştılar. Kimi ilacı bulduk dedi, kimi önceki ilaçlardan yararlanalım dedi..
Geldik bu günlere.. Sayılar öylesine arttı ki, önceden tahmin edilen rakamlara neredeyse ulaştık. Bütün bunlar içerisinde ülkemizdeki kayıplar gelişmiş bir çok ülkeye göre daha az kayıplı olduğu nedeniyle burukta olsa bir tesellimiz oldu.
AŞI, bir hastalığa karşı geliştirilmiş ve vücutta o hastalık insana bulaştığında ona karşı mücadele edecek korunma sistemidir. Bir çok hastalığın aşısı genelde bulunmaktadır. Çocukluk yıllarımızda, doğumdan okul yıllarına kadar olanları pek anımsamasakta.
İlk okula başladığımız yıllarda periyodik olarak yapılan aşılama işlemlerinden kimimiz korku, kimimiz panik içinde olduk. Zamanla kaçanlarımız bile oldu. Ama sonraki yıllarda anladık ki büyüklerimiz bizi hastalıklardan korumak adına bu aşıları yaptırmışlar. Verem, tifo, kolera, sıtma, çiçek, kuduz, yaşamımızda hastalıklara yakalanmamak için vurulduğumuz önemli aşılardan bazılarıdır. O aşıları bulanlara minnettar olduğumuzu belirtmek isterim.
Sonraki yıllarda GRİP bizlere en çok musallat olan hastalıklardan biri oldu. Onlarca çeşidiyle yaşamımıza girip bizleri yataklara düşüren grip için de aşılar üretildi. Kuş gribi, paçavra gribi bizleri en çok tehdit edenlerdendi. Aşılama işinde tıp dünyası ikilemlere düştüyse de, şahsen ben 20 yıl aşkındır vurulduğum grip aşısından ziyadesiyle yararlandım. Aşı olmadan önceki dönemlerde grip olduğumda yataklara düşer, günlerce ter içinde mücadele ederek hastalığı atlatmaya çalışırdım. Bir çok sağlıkçı arkadaşım vardı, Hepsi de “grip tedavi edersen yedi günde, istirahat edersen bir hafta da geçer” diyerek, bu hastalığın iyi bir dinlenme ile ve toplumdan tecrit olarak geçeceğini söylerlerdi. Ben gribi aşı olmadığım günlerde ağır atlatırdım. Aşı olmaya başladıktan sonra yatakta geçirdiğim günler yavaş yavaş azaldı ve son yıllarda ya ayakta ya da bir iki günlük dinlenmeler ile atlatıyorum. Bunlar benim özelim. Elbette herkes için aynı olacak diye söyleyemem. Yani aşının faydasına inancım var diyorum.
Bugün yine grip sülalesinden Coronavirüs ile savaş halindeyiz. Tıp dünyası iş üzerinde gece gündüz demeden var güçleriyle çalışıyorlar. Aşı bulundu diyerek uygulamaya başlayanlar da var, biraz daha beklememiz gereken diyenler de var. Hepiniz biliyorsunuzdur ki, aşı uzun çalışmalar ve denemeler sonucunda belli bir kitleye uygulanarak ve doğru sonuç alındığında insanlara uygulama safhasına geçilecek bir çalışmayla gerçekleşir. Ancak bizler öylesine aceleciyiz ki, hemen olsun bitsin istiyoruz. Daha aşıda kesin sonuçlar alınmamışken, Çin aşısı iyi, Rusya’nın ki daha faydalı. ABD’nin ki güzel tartışmaları başladı. Tabi bizim uzmanlarımız da aşı üzerinde çalışmaktalar. En az diğerleri kadar başarılı olacakları inancındayım. Ama en doğru ve en güvenli aşıyı kim bulursa bulsun insanlığa yararlı olsun.. Pastör kuduz aşısını bulmuş, yıllardır bu aşı insanlığa yarar sağlıyor. Keza verem aşısı da bizler için en garanti en güvenli aşılar. Umulur ki COCİD 19 için geliştirilecek aşı da tüm insanlığa yararlı olur ve sonuç alınır.
Yoksa gerçekten tüm yaşantımız alt üst oldu. Hele biz 65'likler daha da mağduruz. Bize özel getirilen yasaklamaların faydalı mı zararlı mı olduğu konusunda inanılmaz tereddütlerimiz var. Ben evden çıkmıyorum, çocuklar, torunlar çıkmak zorundalar. Onlar dışarıdan alıp getirseler benim çıkmamış olmamın ne faydası olacak. Ben 10-12 saatleri arasında markete gideceğim. O saatlerde marketlerde mikrop olmayacak mı?.. Bence bu yasaklar yeniden gözden geçirilmeli ve daha radikal ve daha gerçekçi önlemler alınmalı. Bir çok yer açık ve çalışmalarına devam ediyor. Ama bazı yerler için getirilmiş olan kısıtlamalar bana göre amacına ulaşmıyor.
Bizim için hiçbir fedakarlıktan sakınmayan SAĞLIK çalışanlarımıza yönelik saldırıların sürmesi de içimiz burkan olaylardan en önemlisidir. Ne olursanız olun sağlıkçılarımıza iyi davranın çünkü onlar bu saygıyı hak ediyor. Her ne kadar birileri Türk Tabipler Birliği kapatılsın dese de, sanırım bir öfke anında söylenmiş ve amacını aşmış bir cümle olarak bunu sizler dikkate almayın derim.
Sonuç olarak AŞI olun. Hele hele 60'ın üzerindekiler sizler öncelikle GRİP ve PNOMONİ, aşısını mutlaka olun. Bu aşılar belki sizleri coronadan korumaz ama en azından onun başlangıcı olan hastalıklardan koruyabilir. Bir de yetkililerden tez zamanda grip ve pnomoni aşısının yeteri kadar piyasaya verilmesini istemekteyiz. Aylar sonrasına sıra veriliyor.. Geç kalmayalım derim. AŞI iyidir.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.