Fazla tuz tüketiminin sağlık üzerinde pek çok etkisi olduğunu duymuşsunuzdur. Dünya Sağlık Örgütü, hipertansiyon ve kalp hastalıkları başta olmak üzere obezite, diyabet ve bazı hastalıklardan korunmak amacıyla günlük 5 gramdan az tuz tüketilmesini öneriyor.
Ülkemizdeki çalışmalar tuz tüketimimizin Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği değerin (<5 gr tuz/2 bin mg. sodyum) üzerinde olduğunu gösteriyor. Öyle ki yetişkinler arasında sodyum alımı önerilen değerin iki katından fazla. Son yıllarda peynir, ekmek, zeytin, salça, kırmızı pul biber ve işlenmiş et ürünleri gibi besinlerin tuz içeriğinde azalmaya ilişkin yasal düzenlemeler da yapılıyor.
Günlük kullanımda tuz ve sodyum kelimeleri birbirlerinin yerine kullanılıyor olsa bile tuz ve sodyumun aynı şeyi ifade etmediğini hatırlayın. Tuz, sodyum ve klorürün meydana getirdiği bir bileşiktir. Amerikan Kalp Derneği, günde maksimum 2 bin 300 mg. sodyum alımını öneriyor. 1 gram tuzun yaklaşık 400 mg. sodyum içerdiği düşünüldüğünde bir tatlı kaşığı tuz ile aslında bu miktarı karşılıyoruz. Ayrıca tuzun yanı sıra bazı peynir, ekmek, sandviç, kurutulmuş et, çorba, tuzlu atıştırmalık ve krakerler de birer sodyum kaynağı olarak günlük tükettiğimiz sodyum miktarında artışa neden oluyor.
Sodyum alımını arttırmanızla kanın damara yaptığı basınç artar ve vücudunuza ihtiyacı olan oksijeni karşılamak adına damarlarda daralma ve sertleşme meydana gelerek yüksek kan basıncına neden olur. Ne kadar sodyum tükettiğinize dikkat etmeniz işte bu yüzden çok kıymetli.