Eşkıyalık, Anadolu için, tarih boyunca genel bir sorun olmuştur. Banaz ve Uşak bölgesinde de eşkıyalık özellikle 1590 yıllar ila 1620 yıları arasında Osmanlı devleti için önemli bir sorun olarak görünüyor. Osmanlı arşivinde bu konuda resmi belgeler mevcuttur. Bu dönemde Banaz civarına halka zarar veren eşkıyalar, Yörükler, Kızılbaşlar, suhteler ve Leventlerdir. Bölgede asayiş zayıfladığı zamanlarda, eşkıyalar türemiştir. Örneğin, Banaz kadısına 1592 yılında İstanbul’dan gönderilen bir fermanda, Banaz’a bağlı Derbent köyünde, Kanber ve birkaç arkadaşının ‘atadan dededen Kızılbaş, rafızi ve ilhad’ oldukları belirtiliyor ve yargılanmaları talep ediliyordu. Zira devlet idarecileri bu kişileri Kızılbaşlarla ‘ittifak kurdukları’ gerekçesiyle suçluyor, ayrıca bunların yaşam tarzını da beğenmiyordu. Zira bunlar, bir yerde oturuyorlar, grup oluşturuyorlar, şarap içiyorlar, haremlik-selamlık yapmıyorlardı’. (Osmanlı Arşivi, Mühimme Defteri, 71, Hüküm: 577). Bunlar herhangi birinin malına zarar vermemelerine rağmen devletçe eşkıya olarak tanımlandılar. Bu tanımlama kuşkusuz Osmanlı-Safevi ilişkileriyle ilgilidir. Ayrıca bunlar işsiz güçsüz medrese öğrencileriyle (suhte) halkın malını yağmalama konusunda da işbirliği yapıyorlardı. 1595 yılında Banaz ve Uşak’ta eşkıyalık devam etti. Uşak, Banaz, Çal, İnay ve Eşme civarından geçen yolcular eşkıyalar tarafından öldürülüyor, elbiseleri alınıyordu. 1596 yılında Uşak’ın Gögem ve Ortadere köylerinde de yeni eşkıyalar türedi. 1597 yılında Uşak, Afyonkarahisar, Şuhut ve Sandıklı halkı eşkıyalardan zarar görüyordu. Hatta Soma, eşkıyalardan çok sıkıntı çekmişti. 1604-5 yıllarında Levent taifesi ile Kınalıoğlu eşkıyası, bölgeye epey zarar verdi. 1724-1725 yıllarında Göçerli Yörükleri, Isparta, Uşak, Burdur, Banaz ve Kütahya bölgelerinde eşkıyalık yaptılar. 1789 yılında Curaoğlu isimli biri Uşak’ı kasıp kavurdu. 1855-1856 yıllarında Uşak’a bağlı Susuz köyünde Muslihüddin Ağa ve oğulları, birçok serseriyi başına topladı ve ahalinin malını gasp etti. Bölgede eşkıyalığın 1919 yılına kadar devam ettiği belgelenebiliyor. 1919 yılında eşkıyalar Uşak merkeze gelerek, burada bulunan Milli Ordu Komisyonunu tehdit ettiler. 1918-1919 yıllarında bu bölgede eşkıya baskısından dolayı, öşür vergisi toplanamadı. Hükümet güçlü olduğu dönemlerde, Jandarma eşkıyaları takip ediyordu. Bunun karşılığında da maddi ödül alıyordu.
Anasayfa
Yazarlar
Prof. Dr. Mehmet Akif ERDOĞRU
Yazı Detayı
Bu yazı 215+ kez okundu.
BANAZ'DA EŞKIYALIK
Eşkıyalık, Anadolu için, tarih boyunca genel bir sorun olmuştur. Banaz ve Uşak bölgesinde de eşkıyalık özellikle 1590 yıllar ila 1620 yıları arasında Osmanlı devleti için önemli bir sorun olarak görünüyor. Osmanlı arşivinde bu konuda resmi belgeler mevcuttur. Bu dönemde Banaz civarına halka zarar veren eşkıyalar, Yörükler, Kızılbaşlar, suhteler ve Leventlerdir. Bölgede asayiş zayıfladığı zamanlarda, eşkıyalar türemiştir. Örneğin, Banaz kadısına 1592 yılında İstanbul’dan gönderilen bir fermanda, Banaz’a bağlı Derbent köyünde, Kanber ve birkaç arkadaşının ‘atadan dededen Kızılbaş, rafızi ve ilhad’ oldukları belirtiliyor ve yargılanmaları talep ediliyordu. Zira devlet idarecileri bu kişileri Kızılbaşlarla ‘ittifak kurdukları’ gerekçesiyle suçluyor, ayrıca bunların yaşam tarzını da beğenmiyordu. Zira bunlar, bir yerde oturuyorlar, grup oluşturuyorlar, şarap içiyorlar, haremlik-selamlık yapmıyorlardı’. (Osmanlı Arşivi, Mühimme Defteri, 71, Hüküm: 577). Bunlar herhangi birinin malına zarar vermemelerine rağmen devletçe eşkıya olarak tanımlandılar. Bu tanımlama kuşkusuz Osmanlı-Safevi ilişkileriyle ilgilidir. Ayrıca bunlar işsiz güçsüz medrese öğrencileriyle (suhte) halkın malını yağmalama konusunda da işbirliği yapıyorlardı. 1595 yılında Banaz ve Uşak’ta eşkıyalık devam etti. Uşak, Banaz, Çal, İnay ve Eşme civarından geçen yolcular eşkıyalar tarafından öldürülüyor, elbiseleri alınıyordu. 1596 yılında Uşak’ın Gögem ve Ortadere köylerinde de yeni eşkıyalar türedi. 1597 yılında Uşak, Afyonkarahisar, Şuhut ve Sandıklı halkı eşkıyalardan zarar görüyordu. Hatta Soma, eşkıyalardan çok sıkıntı çekmişti. 1604-5 yıllarında Levent taifesi ile Kınalıoğlu eşkıyası, bölgeye epey zarar verdi. 1724-1725 yıllarında Göçerli Yörükleri, Isparta, Uşak, Burdur, Banaz ve Kütahya bölgelerinde eşkıyalık yaptılar. 1789 yılında Curaoğlu isimli biri Uşak’ı kasıp kavurdu. 1855-1856 yıllarında Uşak’a bağlı Susuz köyünde Muslihüddin Ağa ve oğulları, birçok serseriyi başına topladı ve ahalinin malını gasp etti. Bölgede eşkıyalığın 1919 yılına kadar devam ettiği belgelenebiliyor. 1919 yılında eşkıyalar Uşak merkeze gelerek, burada bulunan Milli Ordu Komisyonunu tehdit ettiler. 1918-1919 yıllarında bu bölgede eşkıya baskısından dolayı, öşür vergisi toplanamadı. Hükümet güçlü olduğu dönemlerde, Jandarma eşkıyaları takip ediyordu. Bunun karşılığında da maddi ödül alıyordu.
Ekleme
Tarihi: 05 Mayıs 2023 - Cuma
BANAZ'DA EŞKIYALIK
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.