19 Mayıs; Büyük Önder, Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün gençlere hediye ettiği dünyadaki tek bayramdır. Geleceği gençlikte gören, umudunu gençliğe bağlayan Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı başlatırken cefakâr Türk halkını, cumhuriyeti kurduğunda ise gençleri, çocukları düşünebilen eşsiz bir liderdir. Çeşitli zamanlarda, çeşitli ortamlarda Atamızın gençliğe gönderdiği bazı mesajlar olmuştur. Bu mesajlar genel anlamda gençler tarafından anlaşılmıştır. Anca son yıllarda bunları saptırmaya çalışan, ülkenin kurucusunu kötülemek isteyen, bu memleketin aydınlık geleceğini karartmaya çalışan kötü emelli kişiler zaman içinde yok olup gideceklerdir. Lakin Türkiye Cumhuriyeti’nin aydınlık yolunda ilerlemesine mani olmaya çalışmalarını anlamak, kafa yormak imkansızdır. Bunları her ne kadar önemsemesek de ülkemizin birlik ve beraberliği için, geleceği için her zaman uyanık olmak zorundayız. Nitekim Gazi Mustafa Kemal “GENÇLİĞE HİTABESİ”nde çok iyi anlatmıştır. “Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur” diyerek Türk Gençliğine ve Türk halkına yine önemli bir mesaj vermiştir. Atamızın her fırsatta önemsediği gençliğiyle ilgili şu mesajlar da tarihte yerini almıştır. “Atatürk'e göre gençlik, millî şuura sahip ve modern kültürlü olarak yetişmelidir. Gençlerin sağlam ve olumlu bir karakter taşımaları bilhassa önemlidir. Atatürk'e göre gençler, almakta oldukları eğitim ve kültür ile insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli sembolü olacaklardır.” "Gençler! Benim gelecekteki emellerimi gerçekleştirmeyi üstlenen gençler! Bir gün bu memleketi sizin gibi beni anlamış bir gençliğe bırakacağımdan dolayı çok memnun ve mesudum. Buna gerçekten sevinmekteyim. Fakat beraber yaşadığımız sürece benim hedefime yürümenizi hepinizden istemek, geçerli bir hakkım olarak tanınmalıdır.” "Sizler, yeni Türkiye’nin geç evlatları, yorulsanız da beni izleyeceksiniz. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler asla ve asla yorulmazlar. Türk gençliği amaca, bizim yüksek ülkümüze durmadan, yorulmadan yürüyecektir.” "Gençlerimiz ve aydınlarımız ne için yürüdüklerini ve ne yapacaklarını öncelikle kendi düşüncelerinde iyice kararlaştırılmalı, onları halk tarafından iyice benimsenip kabul edilebilir bir hâle getirmeli, onları ancak ondan sonra ortaya atmalıdır. Ben çok ümitliyim ki, gençlerimiz bunu yapacak derecede yetişkindir. “ "Büyük olmak için hiç kimseye iltifat etmeyeceksin; hiç kimseyi aldatmayacaksın; memleket için hakiki mefkûre ne ise onu görecek, hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır; herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır.” Önceki gün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor ve  Bayramı’nı kutladık. Bayramları ne yazık ki eski coşkusuyla kutlamasak da o günlere de en kısa zamanda geleceğiz. Önemli olan “FİKRİ HÜR, VİCDANI HÜR” nesiller yetiştirmeye geri dönmemizdir.