Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

TÜRKÇEMİZ

İnsanlar birbirleriyle iletişimini konuşarak sağlarlar. Ülkemizde anlaşma dilimiz olan Türkçeyi kullanıyoruz. Ancak bizler kendi kendimize Türkçe olan dilimizi katlediyor, adeta yabancı diller karşısında ezdiriyoruz. Bunlara ek bir de fazladan bir gösteriş merakımız var ki; sormayın gitsin. Konuşmalarımızda, sosyal medyada, internette yaşananlar içler acısı. Buralarda sergilediğimiz tutarsız iletişim şeklimizi konuşmalarımıza, yazışmalarımıza; hatta şarkı-türkülerimize kadar uygulamaya başladık. Aslında şarkılarda kullanılan yarım yamalak, tutarsız sözcükler bir süre sonra karşımıza argo, nezaketsiz, anlaşılmaz bir şekilde çıkıyor.  Bunlara zaman içinde de değinmiştik. Örneğin şu sanal alemde, internet dünyasında kendi dilimizdeki Türkçe karakterleri kullanamama sorununun ne kadar büyük olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz.  Anlatılanlara göre internetin çıkışından sonraki gelişme aşamasında uluslararası bir toplantı yapılmış. Bu toplantıya ülkemiz katılmamış. Zira toplantıya katılmış olsa alfabemizde kullanılan “ğ, ç, ı, ö, ş” gibi harfler de bu sisteme tanıtılarak kullanılması sağlanacakmış.  Ama toplantıya katılmadığımız için bilgisayarlarda, internette, e-mail dediğimiz elektronik posta sisteminde Türkçe harfleri kullanmaktan mahrum kalmışız. Geçmişte yapılan küçük hataların gelecekte işte böyle büyük sakıncaları ortaya çıkabiliyor. İş böyle iken yaklaşık çeyrek yüzyıl da ülkemizde bir “yabancı tabela” çılgınlığı aldı yürüdü. Her ne hikmetse dükkanların isimleri, tabelaları yabancı kelimelere büründü. Hayatımızda, iletişimimizde kullandığımız bir çok kelimenin yabancı kökenli olmasının yanında bir de cadde ve sokaklardaki tabelaların, dolayısıyla çocuklarımızın ve gelecek nesillerimizin yabancılaşmasını seyrettik geldik. Örneğin, sanki Banaz’a, Uşak’a yığınla turist geliyormuş da onlara kolaylık olsun ya da müşteri olarak bizi tercih etsin diye dükkanımızın tabelasını “YABANCI” kelimelerle süslüyoruz. Bu sadece bizde değil, turistik yöreler başta olmak üzere bütün ülkemizde bu şekle dönüştü. Geçenlerde bir yerde anlatılmıştı. Sanıyorum İtalya’nın küçük bir kasabası turistler açısından çok yoğun bir yermiş. Bu kasabada bir tek İtalyanca haricinde yabancı dil içeren tabela yokmuş. Yani öyle olmasına rağmen turistler için bir sakıncası olmamış ki turist sayısı giderek artmış. Demek ki neymiş, tabelaların yabancı olması çok da önemli değilmiş. Şimdi bu konularda yeni adımlar atılıyor. 31 Mart seçimlerinden sonra bazı belediyeler işyerlerinde yabancı tabelaların kullanılmasını yasaklıyor. Bu doğrultuda yabancı kelime içeren tabelaları da indiriyor.  Bu konuya bazı çevrelerce tepki gösterilse de  toplumun çoğunluğu bu girişimleri olumlu karşılıyor. Ülkemizde özellikle son yıllarda oldukça artan Arapça tabelalar da yoğunlaşırken seçim vaadinde de yer veren Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım bu tabelaları indirmeye başladı. Bizler de bu ve buna benzer kararları olumlu karşıladığımızı vurgulamak isteriz. Zira bir ülkedeki dil kimliktir, ulusal bütünlüktür. Bu sebeple dilimizi Türkçe olarak düzgün kullanmalı, tabelalar başta olmak üzere iletişimimizi de TÜRKÇE dille yapmalıyız.
Ekleme Tarihi: 30 Nisan 2024 - Salı

TÜRKÇEMİZ

İnsanlar birbirleriyle iletişimini konuşarak sağlarlar. Ülkemizde anlaşma dilimiz olan Türkçeyi kullanıyoruz. Ancak bizler kendi kendimize Türkçe olan dilimizi katlediyor, adeta yabancı diller karşısında ezdiriyoruz.
Bunlara ek bir de fazladan bir gösteriş merakımız var ki; sormayın gitsin.
Konuşmalarımızda, sosyal medyada, internette yaşananlar içler acısı. Buralarda sergilediğimiz tutarsız iletişim şeklimizi konuşmalarımıza, yazışmalarımıza; hatta şarkı-türkülerimize kadar uygulamaya başladık. Aslında şarkılarda kullanılan yarım yamalak, tutarsız sözcükler bir süre sonra karşımıza argo, nezaketsiz, anlaşılmaz bir şekilde çıkıyor. 
Bunlara zaman içinde de değinmiştik. Örneğin şu sanal alemde, internet dünyasında kendi dilimizdeki Türkçe karakterleri kullanamama sorununun ne kadar büyük olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz. 
Anlatılanlara göre internetin çıkışından sonraki gelişme aşamasında uluslararası bir toplantı yapılmış. Bu toplantıya ülkemiz katılmamış. Zira toplantıya katılmış olsa alfabemizde kullanılan “ğ, ç, ı, ö, ş” gibi harfler de bu sisteme tanıtılarak kullanılması sağlanacakmış. 
Ama toplantıya katılmadığımız için bilgisayarlarda, internette, e-mail dediğimiz elektronik posta sisteminde Türkçe harfleri kullanmaktan mahrum kalmışız. Geçmişte yapılan küçük hataların gelecekte işte böyle büyük sakıncaları ortaya çıkabiliyor.
İş böyle iken yaklaşık çeyrek yüzyıl da ülkemizde bir “yabancı tabela” çılgınlığı aldı yürüdü. Her ne hikmetse dükkanların isimleri, tabelaları yabancı kelimelere büründü. Hayatımızda, iletişimimizde kullandığımız bir çok kelimenin yabancı kökenli olmasının yanında bir de cadde ve sokaklardaki tabelaların, dolayısıyla çocuklarımızın ve gelecek nesillerimizin yabancılaşmasını seyrettik geldik. Örneğin, sanki Banaz’a, Uşak’a yığınla turist geliyormuş da onlara kolaylık olsun ya da müşteri olarak bizi tercih etsin diye dükkanımızın tabelasını “YABANCI” kelimelerle süslüyoruz. Bu sadece bizde değil, turistik yöreler başta olmak üzere bütün ülkemizde bu şekle dönüştü.
Geçenlerde bir yerde anlatılmıştı. Sanıyorum İtalya’nın küçük bir kasabası turistler açısından çok yoğun bir yermiş. Bu kasabada bir tek İtalyanca haricinde yabancı dil içeren tabela yokmuş. Yani öyle olmasına rağmen turistler için bir sakıncası olmamış ki turist sayısı giderek artmış. Demek ki neymiş, tabelaların yabancı olması çok da önemli değilmiş.
Şimdi bu konularda yeni adımlar atılıyor. 31 Mart seçimlerinden sonra bazı belediyeler işyerlerinde yabancı tabelaların kullanılmasını yasaklıyor. Bu doğrultuda yabancı kelime içeren tabelaları da indiriyor. 
Bu konuya bazı çevrelerce tepki gösterilse de  toplumun çoğunluğu bu girişimleri olumlu karşılıyor. Ülkemizde özellikle son yıllarda oldukça artan Arapça tabelalar da yoğunlaşırken seçim vaadinde de yer veren Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım bu tabelaları indirmeye başladı.
Bizler de bu ve buna benzer kararları olumlu karşıladığımızı vurgulamak isteriz. Zira bir ülkedeki dil kimliktir, ulusal bütünlüktür. Bu sebeple dilimizi Türkçe olarak düzgün kullanmalı, tabelalar başta olmak üzere iletişimimizi de TÜRKÇE dille yapmalıyız.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.