Anadolu ve Balkanlardaki bazı camiler, 'Ebulfeth Sultan Mehmed Han Camii' ismini taşır. Fatih'in adı, Osmanlı coğrafyasında, otuza yakın yerde, camiye isim olarak verilmiştir. Bu durum, Fatih'in hem Anadolu hem de Rumeli Müslümanları tarafından saygı gördüğünün önemli bir işaretidir. Bu camilerin bir kısmını bizatihi Fatih yaptırmışken, bir kısmı da onun eseri değildir. Başka camilere veya kiliseden bozma camilere sonradan onun ismi verilmiştir. Fatih'in en önemli camisi, elbette ki, İstanbul'da kendi adına yaptırdığı camidir. Özellikle Balkanlarda onun adını taşıyan epeyce cami bulunmaktadır. Bu camilerin bir kısmı, şimdilerde Yunanistan, Makedonya, Kosova, Karadağ, Saraybosna, Arnavutluk ve Bulgaristan'da mevcuttur.  Bu konuda bir arşiv araştırması yapıldığı zaman, Mizistre'de (Yunanistan'ın Mora yarımadasının güneyinde bir kent), Priştine'de (Kosova'da), İlbasan (Arnavutluk'ta), Podgoriçe kalesinde (Karadağ'da), Kotor kalesinde (Karadağ'da), Vodine'de (Yunanistan'daki Edessa şehri), İpek (Kosova'da), Saraybosna'da, Lofça'da (Kuzeybatı Bulgaristan'da), Novabırda'da (Kosova'da) bu ismi taşıyan camilerin mevcut olduğu belgelenebilmektedir. Yine, İnöz kalesinde (Edirne'nin Enez), Ohri Üsküdar köyünde (Makedonya'da), Balyabadra'da (Yunanistan'daki Patras kenti), Kocacık kalesinde (Ohri'de), Tiran kalesinde (Arnavutluk), Pirlepe'de (Makedonya), Akçahisar kalesinde (Arnavutluk İşkodra), Debre kasabasında (Makedonya'da) aynı isimde camilerin mevcut olduğu belgelenebilmektedir. Bunlara son bir ilave olarak, Midilli'de (Yunanistan), Küçük Çekmece'de (İstanbul), Rumelihisarı'nın içinde (İstanbul), Salacak'ta (Üsküdar) Foça-i Atik'de (İzmir Eski Foça), Çanakkale'de (Kala'-yı Sultaniye), Trabzon Ortahisar'da, Çorlu'da, Yalvaç Karaağacı'nda (Isparta Şarkikaraağaç), aynı isimde camiler vardır. Özellikle on sekizinci yüzyılda Osmanlı idaresi bu camilere personel atama gayreti içindeydi.  Bu yerlerin bir kısmı Osmanlı toprakları dışında kalınca, bu ismi taşıyan bu camilerin bir kısmı yıkıldı veya harap oldu. Bir kısmının binaları ve isimleri zamanımıza kadar devam etti. Nasıl ki Ortodoks dünyasında Ayasofya adını taşıyan kiliseler yaygınsa, Ebulfeth Sultan Mehmed Han ismini taşıyan camiler de Balkanlar ve Anadolu İslam kentlerinde yayılmaya çalışıldı.