1830 Amerikan-Osmanlı ticaret anlaşmasından sonra, Amerikan bayraklı gemiler Osmanlı limanlarına çok çeşitli ticaret malları getirmeye başladılar. Bu emtia, Osmanlı ülkesinde yetişmeyen ama üst düzey kişiler tarafından talep gören ticari mallardı. Amerikan tacirleri, en evvel, İstanbul ve İzmir'de baharata olan talebi keşfetmişlerdi. Hem Amerikan mamullerini hem de dünyanın çeşitli yerlerinden özellikle Hindistan'dan satın aldıkları emtiayı Osmanlı limanlarına gemileriyle taşıdılar. Bu mallar hem Osmanlı üst düzey Müslümanları hem de Osmanlı ülkesinde yaşayan gayrimüslimlerin tüketimlerine yönelikti. Amerikan ticaret gemileri, Osmanlı sultanının himayesi altında, mevcut muahedeye göre, İstanbul ve Çanakkale boğazlarından rahatça geçebiliyordu.
Osmanlı Arşivinde mevcut bir belgeye göre Osmanlı ülkesine girmesine izin verilen emtia şunlardan oluşuyordu: Domuz pastırması, kınakına, sadeyağ, balık yağından mum, kakule, anber kabuğu, Seylan tarçını, karanfil, kırmız, Frenk kahvesi, kuru balık, kebabe, bakkam, beyaz ve siyah zencefil, Amerikan bezi, Amerikan dimisi (bir çeşit bez), keten bezi, kadife, Hindistan cevizi, reçine yağı, yağlıboya, boyar, bahar-ı cedid, tuzlu domuz eti, zift, billur, sabun, pirinç, şeker, demir malzemeler, vanilya, İngiliz çayı, ispirto, balsam, tuzlu sığır eti, balmumu, kundura boyası, tuğla, kamış ve tahtadan sandalyeler, tahta saat, Amerikan unu, rakı (arak), hasır, hasır çuval, tuzlu gön, demir kaplar, kereste, kundura, şeker kamışı pekmezi, Amerikan romu, neft yağı, kutu çivisi, viski (çavdar ve kokorozdan (mısır) mamul), reçine, döşeklik kirpas ve diğerleri. Çay, biber ve şeker, İstanbul'da epeyce para bırakıyordu. İstanbul'dan dönüşte de gemilerine genellikle buğday yüklüyorlardı. Osmanlı idaresi, İstanbul'da oturan Amerikan maslahatgüzarı ve onun atadığı konsoloslar veya konsolos vekillerinin tüketmesi için, belli zamanlarda canlı kara domuz satın almasına izin verdi.
Bu listeden, temel Amerikan emtiasının, baharat, içki, kuma, kimyasal yağlı boyalar, demir malzemeler ve hasır malzemeler olduğu görülmektedir. Buna mukabil, Amerikan tacirleri, Osmanlı ülkesinden çok çeşitli ve değerli emtiayı, düşük bir vergiyle, ülke dışına çıkarmaya başladılar.