Pek çok ülkeye nasip olmayan bu muhteşem olay ülkemize nasip oluyor. Bu yıl yani 29 Ekim 2023'te Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100.cü yılını kutlamaya hazırlanıyoruz.. Hazırlanıyoruz derken yukarıdan aşağıya pek fazla bir aktivite olacağı hissine kapılamıyoruz.
Bu konuda ilk güzel görseli Galatasaray yaptı. Maç önü stadın tribünlerindeki görsellik harikaydı.. Neler yapılabilir bunlar tartışılır. Ama anlıyoruz ki yaşanan İsrail- Filistin savaşının gölgesinde kalacak.. Bu çağın vahşeti diye nitelendirdiğimiz savaş ne yazık ki bizim 100. yıl kutlamalarımıza helal getirecek. Herşeye rağmen duyarlı halkımız ve bu uğurda çaba harcayan bir çok kuruluş lokal de olsa bu kutlamaları öyle ya da böyle yapacak.
İlk ayıbı bana sorarsanız TFF yani Türkiye Futbol Federasyonu yaptı. Süper kupa finalini bir Arap ülkesinde oynatma kararı almışlar. Sorarsanız ülkemizi hepimizden çok seviyorlardır. Sorarsanız milliyetçiyim derler, sorarsanız bu ülke için canını veririm derler ama 100. yılda oynanacak bu kupa finalini yurt dışında oynatacaklar.
Ve bunu gerçekleştirmek için ne gerekiyorsa yapmaktadırlar. Bana kalırsa finali oynayacak Galatasaray ve Fenerbahçe bu maçı oynamamak için direnmeliler. Bu kupanın yapılacağı en uygun yer SAMSUN’dur.
Doğrusu ise Cumhuriyetimizin 100. yılında ülkemiz çağdaş ülkeler düzeyinde olsaydı kutlamaya bile gerek olmayabilirdi. Bu yıl yaşadığımız ekonomik zorluklar olmasaydı cumhuriyetimizin 100. yılını vasat bir kutlamayla geçsek bile olurdu. Ama şimdi zorlardayız.. Yaşanan covid vakaları, yaşanan depremler, kaybettiğimiz canlar bizlerden çok şeyleri alıp götürünce moral motivasyon olarak çok kayıplar yaşadık. Yaraları sarmak öyle bir anda oluverecek şeyler değildir bana göre.
İşçiler, çiftçiler, asgari ücretliler, emekliler, memurlar hep geçim sıkıntısı içinde kıvrım kıvrım kıvranmaktalar. Temmuzda memurlara verilen 8.000 TL’lik ek ödemeler sonrasında şimdide emeklilere Kasım 15'te 5.000 TL verileceği konusu meclise gelmesine rağmen kimse sevinemiyor. Zira neredeyse 3 milyon emekli çalışmak zorunda kaldıkları için bu haktan yararlanamayacaklar. Onlar da feryat ediyor. 50-60 bin alan yaralanıyor ama biz 7.500 lira alan emekliler bu rakamla geçinemeyip çalıştığımız için ne yazık ki bu haktan faydalanamıyoruz diye şikayetçi olmaktadırlar. Aynı zamanda bu ülkeye istihdam sağlarken adeta cezalandırılıyorlar. Yasa meclisteyken belki bu olumsuz durum düzelir diye umut ediyorum.
Üstüne üstlük daha para ele geçmeden bizim insaflı esnaflarımız tüm emtialara Allah ne verdiyse zam yapmaya devam ediyorlar.. Cevap hazır, “Eeee 5 bini kaptınız hadi yine iyisiniz” diyerek de dalgasını geçiyorlar. Çarşı pazarda fiyatlar uçuşa geçince bazı süper marketler vitesi geri attık diyorlar. Bilmem kaç üründe şu kadar indirim yapıyoruz diyorlar. Vallahi yalan billahi yalan. Uzun zamandır piyasayı gözden geçiriyorum çeşitli marketlerde fiyatlara bakıp duruyorum. İndirdim diye reklam yapan süper marketler gece yarısı fiyatları normalden yukarıya çekip sonra normale dönmüş gibi indirim yapıyorlar. Örnek verecek olursak bir malın fiyatı 100 lira ise gece onu 180'e çıkarıyor sonra 120'ye indirip bize kıyak yaptıklarının reklamını yapıyorlar.
Bazı marketlerde 2,5 liraya satılan yarım litrelik sular kafelerde hastane kantinlerinde 7,5 veya 10 lira.. Nedir bu aymazlık nedir bu gözü doymazlık anlamakta zorlanıyorum.
Evet 100. yılımızda önümüzde duran en büyük sorunlardan biri de KİRA.. Etrafımda kime sorsam dertleri depreşiyor. Öğrenciler deseniz kan ağlıyorlar. 1.500-2.000 bine duranlar ev sahiplerinin gazabına uğramış durumdalar. Açtılar ağızlarını yumdular gözlerini 10 bin, 15 binler ağızlarına sığmıyor. “Vermeyeceksen ÇIK!” demekten de geri durmuyorlar. Ve ev-konut fiyatları da milyonlarla ifade ediliyor. İnsanlar şaşırmış durumda. Ülkede asgari ücret şu an 11.200. Garibim 10 bin TL. kirayı nasıl öder. Ve kalan parayla da yaşamını devam ettirebilir. Hükümet çözüm arıyor ama kalıcı ve insanları huzura kavuşturacak bir yol henüz bulunamadı.. ARABULUCU’ların devreye gireceği söyleniyor. Kirayı zor ödeyen garibim bir de arabulucuya mı para ödesin. Allah aşkına..
Ve MURAT DAĞI aklandı. Mahkeme hataya dur dedi. Çevreciler ve halkımız kazandı. Şimdilik mutluyuz. Arkasından bir çapanoğlu çıkmasa bari diye dua ediyorum. Emekler boşa gitmesin. Murat Dağının göz yaşları dinsin artık..
Cumhuriyetimizin 100. yılında gelin ülkemize yakışır, öyle abartılı değil ama unutulmayacak etkinliklere şahit olalım. Gelecek yıllarda çocuklarımız, torunlarımız bunları gördükçe gurur duysunlar. Bizlerin Kurtuluş Savaşını yapan ATALARIMIZLA gurur duyduğumuz gibi diyorum.
Sadece evleri caddeleri yolları bayraklarla donatmamız yeterli gelmez. Ülkemizi yukarıya, çağdaş ülkeler seviyesine taşımak için gayretler içinde olalım. Ülkemizde huzur barış ve özgürlük içinde yaşamak için çaba harcayalım.
SAVAŞLARA DUR BARIŞA ölesiye evet diyerek CUMHURİYETİMİZİN 100. yaşını onurla, gururla sevgiyle kutlayalım..
YAŞASIN CUMHURİYET. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE!...