İnsanlar neden bu kadar duyarsız, neden vurdum duymaz oluyorlar, anlayabilen var mı? Ben şahsen anlayamadım. Geçtiğimiz haftalarda bir sosyal paylaşım yapan restoran işletmecisi, Evrendede Piknik Alanında piknik için ateş yakan birilerinin ateşi söndürmeden gittiği için alevlerin yayıldığını ve son anda fark ederek işletmeci eline aldığı tırmıkla yanan ateşi söndürmeye çalıştı. Ancak oldukça etkili olan alevler Belediye İtfaiyesi’nin ve Orman Müdürlüğü’nün destekleriyle güçlükle söndürdüklerini yazmış. Sonrasında ise öfkesini satırlara dökmüş. İşletmeci, "An itibariyle Evrendede Mesire alanında ormanın içinde ateş yakıpta söndürmeden giden zavallılar sizlere sesleniyoruz. İnsan bu kadar aciz, bu kadar vatan haini olamaz. Hangi akla hizmet, milli servetimize zarar verme çabası içindesiniz. Siz insan olamazsınız." dedi. Ayrıca, piknik alanı dışında orman içinde ateş yakmanın yasak olduğuna dikkat çeken işletmeci, orman magandalarının bu yasağa uymadığı ve orman yangınlarına davetiye çıkardığı ifade etti. İşin aslı, şahsen ben de aynı şekilde bir çok olaya şahit olduğum için aynı düşüncedeyim. Yangının söndürülmesiyle İtfaiye ve Orman ekipleri, bu tür davranışların ormanlarımıza zarar verdiğini ve ciddi sonuçlara yol açabileceğini hatırlatarak orman yangınlarına karşı vatandaşların daha duyarlı olunması gerektiğini vurguladı. Durumu farkeden işletmeciye de teşekkür edildi. Bakınız bu paylaşımı en az bir-iki bin kişi okudu. Ama okumak, görmek, öğrenmek para etmiyor. Zira pazar günü yine aynı yerde piknik yapan vatandaşların ihmalleri akla hafızaya sığacak değil. Gün boyu buranın nimetlerinden yararlanan vatandaşlar ne yazık ki akşam evlerine giderken ocaklardaki ateşleri tamamen söndürmeden oradan ayrıldılar. Havanın hafif rüzgarlı olması sebebiyle inanın risk oldukça yüksekti. Bizler vatanımızı, memleketimizi canımız gibi sevdiğimiz için küçücükte olsa o ateşi en küçük su şişesiyle su taşıyarak söndürmeden ayrılmadık. Ancak belirttiğim gibi etrafımızdaki beş masadan inanın dördü ocaktaki ateşi söndürmeden gitti. Yani aslında yazacak çok şey var ama yaza yaza da insan bıkıyor doğrusu. Birileri böylesine eşsiz, güzel bir yer hazırlamış. Masalarını, oturacak banklarını hatta ocaklarını yapmış. Üstüne üstlük, yakınına çeşmesini koymuş, bir de az ileriye çöp konteynerini yerleştirmiş. İnsanlar yiyor, içiyor, keyfini çıkarıyor ama çöplerini oraya buraya saçıyor, ateşi söndürmüyor, çeşmeyi açık bırakıyor, musluğunu kırıyor. Hatta ve hatta adam yemek yenen masaya ocaktaki közleri getiriyor, kenarlarına taş, üzerine ızgarayı koyuyor, aklı sıra “piknik” yapıyor. Sonraki gelenlerde kapkara, yağlı, pisli yerde bir şeyler yemeye çalışıyor. Bunu yapan sonraki seferde ne mi yapıyor. O karaktersiz şahsiyet-ler başka masaya geçiyor, aynı hainliğini o masaya da yapıyor. Reva mı bu yapılanlar!... Yapılan iyiliğin, hizmetin, nimetin değerini niye bilmiyoruz. Gerçekten bu hainlik değil midir? Bizler dinimiz iyiliği, güzelliği, temizliği emrettiği halde neden biz güzel tarafta yer almıyoruz da cavur dediğimiz Avrupalı, Amerikalı, uzak doğulu insanlar bunlara istisnasız olarak uyuyor, gerekli titizliği gösteriyorlar anlamak imkansız. Bu nasıl bir zihniyettir?... Sen çektin evine gittin ama ilerleyen dakikalarda rüzgar arttı, senin ocaktaki ateşini, çevreye savurdu, neler olacağını tahmin edebiliyor musun? Hiç mi aklına gelmiyor böyle bir ihtimalin olabileceği... Aslında oralara kamera koyacaksın, çevreye de bir kaç tabela koyacaksın. Ateşi söndürmeyen kişilere cezayı keseceksin. Ki bir daha yapmasınlar.  İşte biz bu sebeplerden dolayı adam olamayız. Bencillik, hainlik, duyarsızlık bütün damarlarımıza işlemiş. NE DİYEBİLİRİZ Kİ!...