Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

“ZAM” DEMEK YASAK MI?

Hadi gözümüz aydın, yeni yılla birlikte harçlara, vergilere ve benzeri resmi işlere yüzde 43,93 yeniden değerleme artışı getiriliyor. Bu artış oranı onaylanarak kabul edildi. Ülkemizdeki enflasyon rakamları konusunda uzun zamandır süren tartışmalara baktığımızda bu oranlar vatandaşlarda şaşkınlık yarattı. Peki bu ne anlama geliyor, zaten son aylarda artan herşeyin fiyatının en az yüzde 50 daha artacağı demektir. Bu zamlar nasıl biter, enflasyon nasıl düşer? Her zaman söylüyoruz ya, bu ülkede resmi kurumların gelirlerini donduracaksın, vergi ve harçlar başta olmak üzere elektrik, akaryakıt, doğalgaz fiyatlarını sabitleyeceksin. Bu durumda piyasadaki ürünlerin hiçbirine zam da yaptırmayacaksın, enflasyon nasıl düşüyor gör... Bu arada bizi ilgilendiren bir konudaki ayrıntılara bakacak olursak durum daha da kafa karıştırıcı. Uzun süredir artış yapılmayan resmi ilan ücretlerine KGK tarafından teklif edilen yüzde 50'lik artış talebi kabul edilmedi. Bu görevi yürüten kurum ise zam oranını yüzde 32 olarak teklif edeceği belirtildi. Bu durumda piyasadaki ürünlerin hiçbirine zam da yaptırmayacaksın, enflasyon nasıl düşüyor gör... Bu arada bizi ilgilendiren bir konudaki ayrıntılara bakacak olursak durum daha da kafa karıştırıcı. Uzun süredir artış yapılmayan resmi ilan ücretlerine KGK tarafından teklif edilen yüzde 50'lik artış talebi kabul edilmedi. Bu görevi yürüten kurum ise zam oranını yüzde 32 olarak teklif edeceği belirtildi. Peki ülkedeki resmi olarak yapılacak artışlar yüzde 43,93 olarak belirlenirken bu oran bu sektörde niye yüzde 32 olarak teklif ediliyor. Merak ediyoruz tabi, güçlü olanlar testere gibi bir sana bir bana sisteminin simgesi testere gibi davranacağını neden keser gibi hep bana hep bana derler ki!.. Bu işler ne yazık ki hiç istemesek de bu haberlerle fırsatçı camiada yılbaşı bile gelmeden astronomik zamlar şeklinde karşılık bulacaktır.   * * *   Yaklaşık iki yıla yakındır Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren İsrail'in durdurulmasına yönelik bir "ateşkes" müjdesi nihayet geldi. İşin ayrıntılarını henüz tam olarak bilemiyoruz ama televizyonlarda  görüntüleri izledikçe bazı gariplikler gözlerden kaçmıyor değil hani... İsrail'in Lübnan'a saldırılarını durdurmasını sağlayan ateşkes üzerine Lübnan sokaklarında bazıları bayram sevinci yaşıyor. Doğrusu bana garip geldi, yadırgadım yani. İki yıla yakındır Lübnanlılar resmen cehennemi yaşıyorlardı. Elbette bu bir savaş ve çok zor bir durum. Ancak bu işe bu kadar çok sevinmek yerine bu durumlara nasıl gelindi, neden koskoca ülkeyi kedinin fareyle oynadığı gibi ortam yaratıldı onlar sorgulanmalıdır. İsrail, Filistin, Lübnan olayları başladığında da yazmıştım. İşin samimisi bu işler ilk olarak İsrail'e roket saldırılarıyla başladı. Belki de bu saldırıları da komplolarıyla İsrail istihbaratı gerçekleştirdi. Ancak her durumda İsrail gibi arkasında Amerika ve Avrupa olan Ortadoğu'nun şımarık çocuğu katil İsrail'e karşı bir saldırıya kalkışmak büyük bir hatadır. Onları susturup ağzının payını verecek güce sahip olmadıktan sonra onca bombayı yedikten sonra bayram yapıp sevinmek ne anlama geliyor, çözemedim. Diğer taraftan işin içinde bir de Avrupa'da İsrail Başbakanı Netanyahu'nun tutuklanma talebi komedisi var. Size  öyle gelmiyor mu? Mademki onun tutuklanmasına karar verecek kadar gücünüz var şimdiye kadar neden onu durdurmaya çalışmadınız. Bu konularda samimi olmak ciddi ilkelerin işidir diye düşünüyorum. Yaşadığımız kavga, savaş ve huzursuzluk ortamında uluslararası barış ve huzur ancak Mustafa Kemal Atatürk'ün düstur edindiği "YURTTA SULH, CİHANDA SULH" felsefesiyle gerçekleşir.
Ekleme Tarihi: 29 Kasım 2024 - Cuma

“ZAM” DEMEK YASAK MI?

Hadi gözümüz aydın, yeni yılla birlikte harçlara, vergilere ve benzeri resmi işlere yüzde 43,93 yeniden değerleme artışı getiriliyor. Bu artış oranı onaylanarak kabul edildi.
Ülkemizdeki enflasyon rakamları konusunda uzun zamandır süren tartışmalara baktığımızda bu oranlar vatandaşlarda şaşkınlık yarattı.
Peki bu ne anlama geliyor, zaten son aylarda artan herşeyin fiyatının en az yüzde 50 daha artacağı demektir.
Bu zamlar nasıl biter, enflasyon nasıl düşer? Her zaman söylüyoruz ya, bu ülkede resmi kurumların gelirlerini donduracaksın, vergi ve harçlar başta olmak üzere elektrik, akaryakıt, doğalgaz fiyatlarını sabitleyeceksin. Bu durumda piyasadaki ürünlerin hiçbirine zam da yaptırmayacaksın, enflasyon nasıl düşüyor gör...
Bu arada bizi ilgilendiren bir konudaki ayrıntılara bakacak olursak durum daha da kafa karıştırıcı. Uzun süredir artış yapılmayan resmi ilan ücretlerine KGK tarafından teklif edilen yüzde 50'lik artış talebi kabul edilmedi. Bu görevi yürüten kurum ise zam oranını yüzde 32 olarak teklif edeceği belirtildi.
Bu durumda piyasadaki ürünlerin hiçbirine zam da yaptırmayacaksın, enflasyon nasıl düşüyor gör...
Bu arada bizi ilgilendiren bir konudaki ayrıntılara bakacak olursak durum daha da kafa karıştırıcı. Uzun süredir artış yapılmayan resmi ilan ücretlerine KGK tarafından teklif edilen yüzde 50'lik artış talebi kabul edilmedi. Bu görevi yürüten kurum ise zam oranını yüzde 32 olarak teklif edeceği belirtildi. Peki ülkedeki resmi olarak yapılacak artışlar yüzde 43,93 olarak belirlenirken bu oran bu sektörde niye yüzde 32 olarak teklif ediliyor.
Merak ediyoruz tabi, güçlü olanlar testere gibi bir sana bir bana sisteminin simgesi testere gibi davranacağını neden keser gibi hep bana hep bana derler ki!..
Bu işler ne yazık ki hiç istemesek de bu haberlerle fırsatçı camiada yılbaşı bile gelmeden astronomik zamlar şeklinde karşılık bulacaktır.
 
* * *
 
Yaklaşık iki yıla yakındır Ortadoğu'yu kan gölüne çeviren İsrail'in durdurulmasına yönelik bir "ateşkes" müjdesi nihayet geldi. İşin ayrıntılarını henüz tam olarak bilemiyoruz ama televizyonlarda  görüntüleri izledikçe bazı gariplikler gözlerden kaçmıyor değil hani...
İsrail'in Lübnan'a saldırılarını durdurmasını sağlayan ateşkes üzerine Lübnan sokaklarında bazıları bayram sevinci yaşıyor. Doğrusu bana garip geldi, yadırgadım yani.
İki yıla yakındır Lübnanlılar resmen cehennemi yaşıyorlardı. Elbette bu bir savaş ve çok zor bir durum. Ancak bu işe bu kadar çok sevinmek yerine bu durumlara nasıl gelindi, neden koskoca ülkeyi kedinin fareyle oynadığı gibi ortam yaratıldı onlar sorgulanmalıdır.
İsrail, Filistin, Lübnan olayları başladığında da yazmıştım. İşin samimisi bu işler ilk olarak İsrail'e roket saldırılarıyla başladı. Belki de bu saldırıları da komplolarıyla İsrail istihbaratı gerçekleştirdi. Ancak her durumda İsrail gibi arkasında Amerika ve Avrupa olan Ortadoğu'nun şımarık çocuğu katil İsrail'e karşı bir saldırıya kalkışmak büyük bir hatadır. Onları susturup ağzının payını verecek güce sahip olmadıktan sonra onca bombayı yedikten sonra bayram yapıp sevinmek ne anlama geliyor, çözemedim.
Diğer taraftan işin içinde bir de Avrupa'da İsrail Başbakanı Netanyahu'nun tutuklanma talebi komedisi var. Size  öyle gelmiyor mu?
Mademki onun tutuklanmasına karar verecek kadar gücünüz var şimdiye kadar neden onu durdurmaya çalışmadınız. Bu konularda samimi olmak ciddi ilkelerin işidir diye düşünüyorum.
Yaşadığımız kavga, savaş ve huzursuzluk ortamında uluslararası barış ve huzur ancak Mustafa Kemal Atatürk'ün düstur edindiği "YURTTA SULH, CİHANDA SULH" felsefesiyle gerçekleşir.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.