Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Necati Ertuğrul
Köşe Yazarı
Necati Ertuğrul
 

BANAZ PAZARI

Kuruldu mu şu Banaz’ın bazarı Daş çatlatır yad ellerin nazarı (anam nazarı) Dartının altında yanak kızarı(r) Kızaran yanağın ben olam gelin (ben olam).....   Banaz’ın pazarı, türkülere konu olmuş. Bu da gösteriyor ki Banaz pazarının halk arasında ayrı bir yeri, ayrı bir önemi var. Öyle ki sadece sebze, meyve ihtiyaçlarının karşılandığı yerler olması dışında delikanlıların, genç kızların sevgilisini, yavuklusunu, nişanlısını, hayat arkadaşını arayıp bulduğu yerler olarak da bilinir. Banaz halkının çoğu köylerden gelenlerden oluşur. Bu insanlar, pazara alışverişe gelen köylüleriyle buluşarak sohbet edip hasret giderirler, çeşitli ihtiyaçlarını karşılarlar. Banazımızda, iki tane pazar yeri var. Birisi, cumartesi günü kurulan kapalı pazar yeri, namıdiğer Banaz Pazarı. Diğeri de salı günü kurulan salı pazarıdır. Kapalı pazar yerinin yapımında emeği geçenlere teşekkür etmeyi bir borç biliriz. Yağmurdan, kardan, çamurdan etkilenmeden alış verişlerimizi rahatlıkla yapabiliyoruz. İstediğimiz ürünleri kolaylıkla bulabiliyoruz. Tam olmasa da temizlik, hijyenik kurallara uyulduğunu görebiliyoruz. Aynı şeyleri salı pazarı için söylemek mümkün değil ne yazık ki. Çünkü, oldukça dağınık. Aradığını bulmak zaman alıyor. Temizlik durumu ise iyi değil. Pazarcılık işi ayrı bir dünya. Ne kadar zorluklar, eziyetler çektiklerini görebiliyoruz. Allah, kolaylıklar versin. Sabahleyin ürünlerini alıcının beğenisine sunmak neyse de akşamleyin yorgun argın onları tekrar toplamak bir işkence. Hele kış günlerinde yağmurdan kardan, dondan ve çamurdan korumak en zoru. Zaten, pazarcılıktan zengin olan bir kimse de görmüş, duymuş değiliz. Her meslekte olduğu gibi pazarcıların içinde de çürük elmalara, domateslere rastlamak mümkün. Onlar, kendilerini gizlemeye çalışsalar da vatandaşlar onları tanıyor. Pazarcı, arkasını müşteriye doğru dönmüşse ne kadar çürük çarık mal varsa poşetine doldurmuş demektir. Göz göre göre ayıplı mallarını iyilerin arasına gizlerler. Üste, iyileri koyarlar, alttan kötüleri müşteriye kakalarlar. Bu hileleri en iyi becerenler satıcılar balıkçılar balıkçılar. İnsanlar, balık yemekten tiksinmiş durumda. Aklımıza gelmiyor değil. Bunları denetleyecek, cezalandıracak bir kurum, kuruluş yok mu diye. Son zamanlarda o eski pazarların tadı, zevki yok artık. Pazardan alıp eve getirdiğimiz ürünlerin tadı tuzu yok, çoğu çöpe gidiyor. Sabahın erken saatinde tarlalarındaki taze ürünlerini toparlayarak pazara getiren, ürünleri gibi kalpleri temiz köylü vatandaşlarımız gelmiyor artık. Pazarlar, fırsatçıların insafına kalmış. Köylülerden bir, birbuçuk liraya aldığımız koskoca bir bağ taze maydanozu ikiye, üçe bölünerek beş liraya satıldığını görüyoruz. Gerisini siz düşünün artık. Konuştuğumuz köylü vatandaşlar pazara niye gelmediklerini şöyle anlatıyorlar: Mazot, elektrik, işçi ücreti, taşımacılık girdileri çok pahalandı. Ürünlerimizi pahalıya satmak istersek müşterilerimizden utanırız. Zaten toptancılar ayağımıza kadar geliyorlar. Onlara ucuz pahalı demeden verip geçiyoruz diyorlar. Eskiden olduğu gibi ürünlerimizi ucuza satmak istesek bile sattırılmıyoruz ki diyorlar. Kaymakamlığımızdan, belediyemizden, emniyetimizden ve ilgili kuruluşlarımızdan pazar ve pazarcılık olayına el atılması Banaz halkı olarak en öncelikli beklentimizdir. İlçemizde köy pazarları açılsın istiyoruz. Çocuklarımıza, yaşlılarımıza ucuz ve taze süt, yoğurt, peynir, tereyağı, bal, sebze, meyve yedirmek istiyoruz. Banaz halkının sağlığı için bu elzemdir. Doktor, ilaç parası ödemek istemiyoruz. Tabiki Banaz halkı olarak bizlere de sorumluluklar düşüyor. Tadına bakmak için alacağımız zeytin, mandalina, portakal, kavun, karpuz gibi ürünlerin çekirdeklerini, kabuklarını yerlere atmayalım. Pazar esnafına kolaylık sağlayalım, işlerini daha da güçleştirmeyelim. Unutmayalım ki Banaz bizim. Banaz’ımızı sevelim ve koruyalım. Her şey sevmekle başlar, unutmayalım.
Ekleme Tarihi: 29 Mart 2022 - Salı

BANAZ PAZARI

Kuruldu mu şu Banaz’ın bazarı
Daş çatlatır yad ellerin nazarı (anam nazarı)
Dartının altında yanak kızarı(r)
Kızaran yanağın ben olam gelin (ben olam).....
 
Banaz’ın pazarı, türkülere konu olmuş. Bu da gösteriyor ki Banaz pazarının halk arasında ayrı bir yeri, ayrı bir önemi var. Öyle ki sadece sebze, meyve ihtiyaçlarının karşılandığı yerler olması dışında delikanlıların, genç kızların sevgilisini, yavuklusunu, nişanlısını, hayat arkadaşını arayıp bulduğu yerler olarak da bilinir. Banaz halkının çoğu köylerden gelenlerden oluşur. Bu insanlar, pazara alışverişe gelen köylüleriyle buluşarak sohbet edip hasret giderirler, çeşitli ihtiyaçlarını karşılarlar.
Banazımızda, iki tane pazar yeri var. Birisi, cumartesi günü kurulan kapalı pazar yeri, namıdiğer Banaz Pazarı. Diğeri de salı günü kurulan salı pazarıdır. Kapalı pazar yerinin yapımında emeği geçenlere teşekkür etmeyi bir borç biliriz. Yağmurdan, kardan, çamurdan etkilenmeden alış verişlerimizi rahatlıkla yapabiliyoruz. İstediğimiz ürünleri kolaylıkla bulabiliyoruz. Tam olmasa da temizlik, hijyenik kurallara uyulduğunu görebiliyoruz. Aynı şeyleri salı pazarı için söylemek mümkün değil ne yazık ki. Çünkü, oldukça dağınık. Aradığını bulmak zaman alıyor. Temizlik durumu ise iyi değil.
Pazarcılık işi ayrı bir dünya. Ne kadar zorluklar, eziyetler çektiklerini görebiliyoruz. Allah, kolaylıklar versin. Sabahleyin ürünlerini alıcının beğenisine sunmak neyse de akşamleyin yorgun argın onları tekrar toplamak bir işkence. Hele kış günlerinde yağmurdan kardan, dondan ve çamurdan korumak en zoru. Zaten, pazarcılıktan zengin olan bir kimse de görmüş, duymuş değiliz. Her meslekte olduğu gibi pazarcıların içinde de çürük elmalara, domateslere rastlamak mümkün. Onlar, kendilerini gizlemeye çalışsalar da vatandaşlar onları tanıyor. Pazarcı, arkasını müşteriye doğru dönmüşse ne kadar çürük çarık mal varsa poşetine doldurmuş demektir. Göz göre göre ayıplı mallarını iyilerin arasına gizlerler. Üste, iyileri koyarlar, alttan kötüleri müşteriye kakalarlar. Bu hileleri en iyi becerenler satıcılar balıkçılar balıkçılar. İnsanlar, balık yemekten tiksinmiş durumda. Aklımıza gelmiyor değil. Bunları denetleyecek, cezalandıracak bir kurum, kuruluş yok mu diye.
Son zamanlarda o eski pazarların tadı, zevki yok artık. Pazardan alıp eve getirdiğimiz ürünlerin tadı tuzu yok, çoğu çöpe gidiyor. Sabahın erken saatinde tarlalarındaki taze ürünlerini toparlayarak pazara getiren, ürünleri gibi kalpleri temiz köylü vatandaşlarımız gelmiyor artık. Pazarlar, fırsatçıların insafına kalmış. Köylülerden bir, birbuçuk liraya aldığımız koskoca bir bağ taze maydanozu ikiye, üçe bölünerek beş liraya satıldığını görüyoruz. Gerisini siz düşünün artık. Konuştuğumuz köylü vatandaşlar pazara niye gelmediklerini şöyle anlatıyorlar: Mazot, elektrik, işçi ücreti, taşımacılık girdileri çok pahalandı. Ürünlerimizi pahalıya satmak istersek müşterilerimizden utanırız. Zaten toptancılar ayağımıza kadar geliyorlar. Onlara ucuz pahalı demeden verip geçiyoruz diyorlar. Eskiden olduğu gibi ürünlerimizi ucuza satmak istesek bile sattırılmıyoruz ki diyorlar.
Kaymakamlığımızdan, belediyemizden, emniyetimizden ve ilgili kuruluşlarımızdan pazar ve pazarcılık olayına el atılması Banaz halkı olarak en öncelikli beklentimizdir. İlçemizde köy pazarları açılsın istiyoruz. Çocuklarımıza, yaşlılarımıza ucuz ve taze süt, yoğurt, peynir, tereyağı, bal, sebze, meyve yedirmek istiyoruz. Banaz halkının sağlığı için bu elzemdir. Doktor, ilaç parası ödemek istemiyoruz. Tabiki Banaz halkı olarak bizlere de sorumluluklar düşüyor. Tadına bakmak için alacağımız zeytin, mandalina, portakal, kavun, karpuz gibi ürünlerin çekirdeklerini, kabuklarını yerlere atmayalım. Pazar esnafına kolaylık sağlayalım, işlerini daha da güçleştirmeyelim. Unutmayalım ki Banaz bizim. Banaz’ımızı sevelim ve koruyalım. Her şey sevmekle başlar, unutmayalım.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.