Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Necati Ertuğrul
Köşe Yazarı
Necati Ertuğrul
 

EY MİLLETİM !

Ülkemizin genel durumuna bakıyorum da bir tuhaf toplum haline geldiğimizi düşünüyorum. Bu da nereden çıktı diyebilirsiniz. Nüfusumuzun yüzde doksan dokuzu müslüman değil midir? Evet, Elhamdülillah, müslümandır. Bu konuda hemfikiriz. Ne yazık ki müslümanlığın emirlerini gereği gibi ama bilerek ama bilmeyerek yerine getirmiyoruz. Rabbena hep bana deyip bulduğumuzu midemize dolduruyoruz. Sonra; genirip bir de gaz çıkardık mı gel keyfim gel. Babası, işten gelirken ekmek getirecek de açlığını gidermek isteyen ve soğukta titreyen çocukları, aileleri, komşuları, din kardeşlerimizi neden görmüyoruz veya görmezlikten geliyoruz? Kur’anın ayetlerinin anlamını (özellikle Maun suresi) bilmeden kıldığımız namazlarla cenneti garantilediğimizi mi sanıyoruz? Ülkemizin içinde bulunduğu dış ve iç sorunlar, benim gibi pek çok vatansever insanları çocuklarımızın geleceği adına kaygılandırmaktadır. Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesi tam olarak uygulanamamaktadır. Dışarıda bize dost olarak bir Azerbaycan ile Katar kalmıştır. Kardeş dediğimiz müslüman devletler bile, bize düşman olan ecnebilerle ortaklıklar kurmakta, ambargolar uygulamaktadırlar. Türkiye’nin parçalanmasını istemektedirler. İçerde ise iktidarla muhalefet, sürekli kavga içinde olup enerjilerini boşa harcamaktadırlar. Son zamanlarda mantar gibi çoğalan tarikat ve cemaatlerle bazı kurum ve kuruluşları arka bahçeleri gibi görmekteler. Geçmişteki olaylardan ders çıkarılmamıştır. Bir an önce aklımızı başımıza alarak içeride ve dışarıda barışı sağlamalıyız. Dağ gibi biriken sorunlar, ortak akılla çözülmelidir. Atatürk Haftası nedeniyle, benim de çok sevdiğim, Atatürk için yazılmış “EY MİLLETİM” adlı şiiri okuyucularımla paylaşmak istiyorum:   Ben, Mustafa Kemal’im Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim Hala, en hakiki mürşit değilse ilim Kurusun damağım, dilim. Özür dilerim. Unutun tüm dediklerimi Yıkın, diktiğiniz heykellerimi. Özgürlük hala En yüce değer değilse eğer Parangalı kalsın diyorsanız köleler… Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi. Yoksa, çağdaş medeniyetin bir anlamı Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı Baş tacı edebiliyorsanız Sanatın içine tüküren adamı… Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi. Yetmediyse acısı şiddetin, savaşın Anlamı kalmadıysa Yurtta sulh, dünyada barışın Eğer varsa ödülü silahlanmayla yarışın… Unutun tüm dediklerimi Yıkın heykellerimi. Özlediyseniz fesi, peçeyi Aydınlığa değişiyorsanız kara peçeyi Hala medet umuyorsanız Şıhtan, şeyhten, dervişten Şifa buluyorsanız falcıdan Muskadan, üfürükçüden… Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi. Eşit olmasın diyorsanız kadınla erkek Kara çarşafa girsin diyorsanız Yobazın gazabından ürkerek Diyorsanız ki okumasın kadınımız, kızımız Budur bizim alın yazımız… Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi. Fazla geldiyse size hürriyet, cumhuriyet Özlemini çekiyorsanız saltanatın, sultanın Hala önemini anlayamadıysanız millet olmanın Kul olun, ümmet kalın Fetvasını bekleyin şeyhülislamın... Unutun tüm dediklerimi Yıkın diktiğiniz heykellerimi BENİ, RAHAT BIRAKIN…   Daha ne söylesin ulu önder Mustafa Kemal Atatürk. Batılı devletler; kısa zamanda bunca işleri nasıl başardı diye Atatürk’ü çözmeye çalışıp uygulamasını yapıyorlar. Atatürk’ün bir tek eseri var: NUTUK. Bu eserin binlerce basımı var. Var da, şu soruma herkes dürüstçe cevap versin. Sen, bu eseri hayatında bir kez olsun okudun mu?... Okumadıysan; sakın Atatürk’ün adını bir daha ağzına alma. Rahat bırakın O’nu. Hala başımıza gelmiyorsa aklımız, titremiyorsa sol cenahımızdaki organımız, daha ne diyeyim, ne yazayım? Devam edin bildiğinizi okumaya, bu halk, öyle bir ders verir ki sonunda, kimse kalmaz sağınızda, solunuzda. Bu yazı, gazeteye verilmeden önce, güzel İzmirimiz’i vuran şiddetli bir deprem oldu. Ben, ilgililer gibi “ölenlere rahmet, yaralılara şifalar dilerim” gibi laflar etmeyeceğim. Çünkü bu laflar; demode olmuş İnsanları uyutmaya yönelik laflar. Neymiş efendim, bu doğal afetler, Covid-19 dahil, Allah’ın insanlara verdiği bir cezaymış. Sokakta konuşulan laflar böyle. Müslümanız ya; sorumluluğu Allah’a yükleyip kendi sorumluluğumuzun içinden sıyrılıp çıkıveriyoruz. Hayır; bu suç; Allah’ın verdiği aklı kullanamayanlarındır. Vatandaşlarıma diyorum ki Türkiye bir deprem ülkesidir. Ben de dahil, zamansız ölmemek için kendi önlemlerimizi alabiliyorsak alacağız. Alamıyorsak, hepimize şimdiden geçmiş olsun…   Necati ERTUĞRUL
Ekleme Tarihi: 10 Kasım 2020 - Salı

EY MİLLETİM !

Ülkemizin genel durumuna bakıyorum da bir tuhaf toplum haline geldiğimizi düşünüyorum. Bu da nereden çıktı diyebilirsiniz. Nüfusumuzun yüzde doksan dokuzu müslüman değil midir? Evet, Elhamdülillah, müslümandır. Bu konuda hemfikiriz. Ne yazık ki müslümanlığın emirlerini gereği gibi ama bilerek ama bilmeyerek yerine getirmiyoruz. Rabbena hep bana deyip bulduğumuzu midemize dolduruyoruz. Sonra; genirip bir de gaz çıkardık mı gel keyfim gel. Babası, işten gelirken ekmek getirecek de açlığını gidermek isteyen ve soğukta titreyen çocukları, aileleri, komşuları, din kardeşlerimizi neden görmüyoruz veya görmezlikten geliyoruz? Kur’anın ayetlerinin anlamını (özellikle Maun suresi) bilmeden kıldığımız namazlarla cenneti garantilediğimizi mi sanıyoruz?
Ülkemizin içinde bulunduğu dış ve iç sorunlar, benim gibi pek çok vatansever insanları çocuklarımızın geleceği adına kaygılandırmaktadır.
Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesi tam olarak uygulanamamaktadır. Dışarıda bize dost olarak bir Azerbaycan ile Katar kalmıştır. Kardeş dediğimiz müslüman devletler bile, bize düşman olan ecnebilerle ortaklıklar kurmakta, ambargolar uygulamaktadırlar. Türkiye’nin parçalanmasını istemektedirler. İçerde ise iktidarla muhalefet, sürekli kavga içinde olup enerjilerini boşa harcamaktadırlar. Son zamanlarda mantar gibi çoğalan tarikat ve cemaatlerle bazı kurum ve kuruluşları arka bahçeleri gibi görmekteler. Geçmişteki olaylardan ders çıkarılmamıştır. Bir an önce aklımızı başımıza alarak içeride ve dışarıda barışı sağlamalıyız. Dağ gibi biriken sorunlar, ortak akılla çözülmelidir.
Atatürk Haftası nedeniyle, benim de çok sevdiğim, Atatürk için yazılmış “EY MİLLETİM” adlı şiiri okuyucularımla paylaşmak istiyorum:
 
Ben, Mustafa Kemal’im
Çağın gerisinde kaldıysa düşüncelerim
Hala, en hakiki mürşit değilse ilim
Kurusun damağım, dilim. Özür dilerim.
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın, diktiğiniz heykellerimi.
Özgürlük hala
En yüce değer değilse eğer
Parangalı kalsın diyorsanız köleler…
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi.
Yoksa, çağdaş medeniyetin bir anlamı
Ortaçağa taşımak istiyorsanız zamanı
Baş tacı edebiliyorsanız
Sanatın içine tüküren adamı…
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi.
Yetmediyse acısı şiddetin, savaşın
Anlamı kalmadıysa
Yurtta sulh, dünyada barışın
Eğer varsa ödülü silahlanmayla yarışın…
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın heykellerimi.
Özlediyseniz fesi, peçeyi
Aydınlığa değişiyorsanız kara peçeyi
Hala medet umuyorsanız
Şıhtan, şeyhten, dervişten
Şifa buluyorsanız falcıdan
Muskadan, üfürükçüden…
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi.
Eşit olmasın diyorsanız kadınla erkek
Kara çarşafa girsin diyorsanız
Yobazın gazabından ürkerek
Diyorsanız ki okumasın kadınımız, kızımız
Budur bizim alın yazımız…
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi.
Fazla geldiyse size hürriyet, cumhuriyet
Özlemini çekiyorsanız saltanatın, sultanın
Hala önemini anlayamadıysanız millet olmanın
Kul olun, ümmet kalın
Fetvasını bekleyin şeyhülislamın...
Unutun tüm dediklerimi
Yıkın diktiğiniz heykellerimi
BENİ, RAHAT BIRAKIN…
 
Daha ne söylesin ulu önder Mustafa Kemal Atatürk. Batılı devletler; kısa zamanda bunca işleri nasıl başardı diye Atatürk’ü çözmeye çalışıp uygulamasını yapıyorlar. Atatürk’ün bir tek eseri var: NUTUK. Bu eserin binlerce basımı var. Var da, şu soruma herkes dürüstçe cevap versin. Sen, bu eseri hayatında bir kez olsun okudun mu?... Okumadıysan; sakın Atatürk’ün adını bir daha ağzına alma. Rahat bırakın O’nu. Hala başımıza gelmiyorsa aklımız, titremiyorsa sol cenahımızdaki organımız, daha ne diyeyim, ne yazayım? Devam edin bildiğinizi okumaya, bu halk, öyle bir ders verir ki sonunda, kimse kalmaz sağınızda, solunuzda.
Bu yazı, gazeteye verilmeden önce, güzel İzmirimiz’i vuran şiddetli bir deprem oldu. Ben, ilgililer gibi “ölenlere rahmet, yaralılara şifalar dilerim” gibi laflar etmeyeceğim. Çünkü bu laflar; demode olmuş İnsanları uyutmaya yönelik laflar. Neymiş efendim, bu doğal afetler, Covid-19 dahil, Allah’ın insanlara verdiği bir cezaymış. Sokakta konuşulan laflar böyle. Müslümanız ya; sorumluluğu Allah’a yükleyip kendi sorumluluğumuzun içinden sıyrılıp çıkıveriyoruz. Hayır; bu suç; Allah’ın verdiği aklı kullanamayanlarındır. Vatandaşlarıma diyorum ki Türkiye bir deprem ülkesidir. Ben de dahil, zamansız ölmemek için kendi önlemlerimizi alabiliyorsak alacağız. Alamıyorsak, hepimize şimdiden geçmiş olsun…
 
Necati ERTUĞRUL
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.