Her yerde olduğu gibi Banazımız’da da Öğretmenler Günü kutlamaları yapılmaktadır. Davetli olarak geçen yılki kutlamaya ben de katıldım. Öyle anlaşılıyor ki bir kutlama komitesi var ve onlar organize ediyor bu işleri. Nedenini bilmiyorum,görünen oydu ki kutlamaya herkesi davet etmemişler. Veliler, öğrenciler ve ömrünü bu kutsal mesleğe adamış bir çok emekli öğretmen geçen yılki kutlamada yoklardı. Eğitim, öğretim bir bütündür. Bu bütünlüğü, öğretmen, veli ve öğrenci oluşturur. Bizim zamanımızda, kutlama; her okul önce kendi bünyesinde yapardı. Böylece birlik beraberlik sağlanmış olurdu. “Biz bir aileyiz” düşüncesi verilmek istenirdi.
Ben, geçen yılki kutlamayla ilgili izlenimlerimi, detaylara girmeden aktarmak istiyorum. Salondaki öğretmenleri şöyle bir gözden geçirdim. Aşağı yukarı hiç birinde ne bir heyecan, ne de bir mutluluk belirtisi görülmüyordu. İmza karşılığı toplantıya katılmaları istenmiştir. Hatta yoklama yapılacağı da söylenmiştir. Çoğu; köylerden bulabildikleri araçlarla toplantıya katılmışlar, sonra da geri nasıl döneceklerini, kış geldi yakacakları odunu, kömürü, biten tüp gazını, okulunun akan çatısını, nasıl ısıtılacağını, nasıl temizlik yapılacağını vs. düşünüyor olmalıdırlar. Çocuklarına karşı mahçup olmamak için onların ihtiyaçlarını karşılamaktan kendilerine bakamadıkları açıkça görülüyordu. Sesleri çıkmıyordu, adeta ölü gibiydiler.
Kaymakam beyle belediye başkanı birer konuşma yaptılar. Onların konuşmaları protokol gereğiydi. Öğretmenleri sevindirecek, heyecanlandıracak müjdeleri yoktu. Zaten konuşmalarını bitirir bitirmez ayrıldılar. Elbette en fazlasını vermek isterler ama ellerindeki imkanlar sınırlıydı. Belediye başkanı, kendi imkanlarıyla hazırlattığı kalemleri ve yiyecekleri çam sakızı çoban armağanı olarak takdim ettirdi.
Benim dikkatimi çeken diğer önemli bir eksiklik, öğretmenlere konuşma hakkı verilmeyişiydi.
Madem konu öğretmen, konuşmaları onlar yaparak dileklerini, isteklerini, sorunlarını açıkça dile getirmelilerdi. Geçen yıl dile getirilen sorunların ne kadarı giderildi, giderilemeyenlerin sebepleri tartışılırdı. Çünkü; eğitim öğretim bir kişiyi değil, koskoca ülkeyi ilgilendiren konudur. Öğretmenleri iyi tanırız. Onlar; bir ülkenin eğitim ordusudur. Hepimizde onların emeği vardır. Onlar mutlu olursa biz de mutlu oluruz. Önümüzde günlerde yine “Öğretmenler Günü” kutlanacak. Geçmiş yıllardan farkı olacak mı bakıp göreceğiz. Burada yine yazacağız.
Yeşil Banaz Gazetesi olarak öğretmenlerimizin bu anlamlı gününü kutluyoruz. Onları çok sevdiğimizi belirtmek istiyoruz.
Necati ERTUĞRUL
Anasayfa
Yazarlar
Necati Ertuğrul
Yazı Detayı
Bu yazı 1582+ kez okundu.
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
Her yerde olduğu gibi Banazımız’da da Öğretmenler Günü kutlamaları yapılmaktadır. Davetli olarak geçen yılki kutlamaya ben de katıldım. Öyle anlaşılıyor ki bir kutlama komitesi var ve onlar organize ediyor bu işleri. Nedenini bilmiyorum,görünen oydu ki kutlamaya herkesi davet etmemişler. Veliler, öğrenciler ve ömrünü bu kutsal mesleğe adamış bir çok emekli öğretmen geçen yılki kutlamada yoklardı. Eğitim, öğretim bir bütündür. Bu bütünlüğü, öğretmen, veli ve öğrenci oluşturur. Bizim zamanımızda, kutlama; her okul önce kendi bünyesinde yapardı. Böylece birlik beraberlik sağlanmış olurdu. “Biz bir aileyiz” düşüncesi verilmek istenirdi. Ben, geçen yılki kutlamayla ilgili izlenimlerimi, detaylara girmeden aktarmak istiyorum. Salondaki öğretmenleri şöyle bir gözden geçirdim. Aşağı yukarı hiç birinde ne bir heyecan, ne de bir mutluluk belirtisi görülmüyordu. İmza karşılığı toplantıya katılmaları istenmiştir. Hatta yoklama yapılacağı da söylenmiştir. Çoğu; köylerden bulabildikleri araçlarla toplantıya katılmışlar, sonra da geri nasıl döneceklerini, kış geldi yakacakları odunu, kömürü, biten tüp gazını, okulunun akan çatısını, nasıl ısıtılacağını, nasıl temizlik yapılacağını vs. düşünüyor olmalıdırlar. Çocuklarına karşı mahçup olmamak için onların ihtiyaçlarını karşılamaktan kendilerine bakamadıkları açıkça görülüyordu. Sesleri çıkmıyordu, adeta ölü gibiydiler. Kaymakam beyle belediye başkanı birer konuşma yaptılar. Onların konuşmaları protokol gereğiydi. Öğretmenleri sevindirecek, heyecanlandıracak müjdeleri yoktu. Zaten konuşmalarını bitirir bitirmez ayrıldılar. Elbette en fazlasını vermek isterler ama ellerindeki imkanlar sınırlıydı. Belediye başkanı, kendi imkanlarıyla hazırlattığı kalemleri ve yiyecekleri çam sakızı çoban armağanı olarak takdim ettirdi. Benim dikkatimi çeken diğer önemli bir eksiklik, öğretmenlere konuşma hakkı verilmeyişiydi. Madem konu öğretmen, konuşmaları onlar yaparak dileklerini, isteklerini, sorunlarını açıkça dile getirmelilerdi. Geçen yıl dile getirilen sorunların ne kadarı giderildi, giderilemeyenlerin sebepleri tartışılırdı. Çünkü; eğitim öğretim bir kişiyi değil, koskoca ülkeyi ilgilendiren konudur. Öğretmenleri iyi tanırız. Onlar; bir ülkenin eğitim ordusudur. Hepimizde onların emeği vardır. Onlar mutlu olursa biz de mutlu oluruz. Önümüzde günlerde yine “Öğretmenler Günü” kutlanacak. Geçmiş yıllardan farkı olacak mı bakıp göreceğiz. Burada yine yazacağız. Yeşil Banaz Gazetesi olarak öğretmenlerimizin bu anlamlı gününü kutluyoruz. Onları çok sevdiğimizi belirtmek istiyoruz. Necati ERTUĞRUL
Ekleme
Tarihi: 23 November 2016 - Wednesday
ÖĞRETMENLER GÜNÜ
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.