Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Mehmet Fatih TEKİN
Köşe Yazarı
Mehmet Fatih TEKİN
 

DÜŞÜNMEK NEDEN GEREKLİDİR?

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre düşünmek: Bir sonuca varmak amacıyla bilgileri incelemek, karşılaştırmak ve aradaki ilgilerden yararlanarak düşünce üretmek, zihinsel yetiler oluşturmak, muhakeme etmek anlamına karşılık gelmektedir. Düşünme; kavram, imge, sözcük ve terim gibi sembollerle duyuların ve kavramların anlamlandırılmasını içeren zihinsel bir etkinlik olarak ifade etmek mümkündür. Esasında insanlar akli melekelerini kullanmaya başladığı andan itibaren düşünmeye yönelim göstermiştir. Düşünmenin sistematik şekilde ele alınması ise eski yunan düşüncesinden gelmektedir. Thales ile başlayan felsefe serüveni her dönem ve çağda düşüncenin farklı şekillerde ele alınıp değerlendirilmesini sağlamıştır. Eski Yunan dilinde felsefe (philosophia) sözcüğü, bilgelik sevgisi anlamına gelmektedir. Aynı zamanda akıl, arayış, hikmet, bilgi, hakikat, gerçeklik, sevgi, dostluk, duyum gibi birçok anlamı da içinde barındırır. Eski Çağ'daki anlamıyla bilgelik, yalnız bilmeyi değil, erdemli ve mutlu yaşam sürmeyi de içermektedir. Dolayısıyla olay ve durumlar üzerine düşünen kişi her şeyi bilmekten ziyade bilgiyi ve bilgeliği seven, bilgiye ulaşmak için uğraşan, araştırmayı seven bireyler olarak açıklanabilir.  Modern Çağ ve hatta Post Modern Çağ'ın bireylerin insanlık tarihi açısından önemle üzerinde durduğu düşünme yetisini geri plana ittiğini söylenebilir. Çünkü bireyin düşünmesi yerine herhangi bir teknolojik aletle birlikte daha kısa ve bireyin yorulmadan bilgiyi elde etmesi kolaylaşmıştır yada insanlık kolaya kaçmayı seçmiş olabilir. Ancak düşünme insanın hayata var olmasını sağlayan en önemli özelliklerinden biridir. Bakıldığında insanlık vasfının kazanımı olaylar üzerine düşünmeyi gerekli kılar. Çünkü diğer varlıklardan bizi ayıran en önemli yetimizin düşünme olduğunu söylemek mümkündür. Ve böylece düşünme sonucunda bilgi ortaya çıkmaktadır. Bilgi ise öznenin nesneye dönüşme aktıyla yönelmesi sonucu ortaya çıkan üründür. Bununla birlikte düşünme bilinci oluşturmaktadır. Bilinç ise insanın kendisi ve dışındakileri fark edebilmesi olarak tanımlanır. Bireyin nasıl öğrendiğini öğrenmesi ise öz bilinç olarak açıklan-maktadır.  Bir insan etkinliği olarak düşünme insan için ihtiyaçtır. Soru sormadan, merak etmeden yaşayamayan birey düşünmeye ihtiyaç duyacaktır. Sokrates'in Sorgulanmamış hayat yaşanmaya değmez ifadesiyle düşünmenin önemini ortaya koyar. Düşünmenin zorunlu olduğunu anlayan birey sistematik olarak düşünmenin gereğini fark ettiğinde felsefeye ihtiyaç duyacaktır. Felsefe ise insana her şeyden önce disiplinli düşünmeyi öğrettiğini söylemek mümkündür. Çevresinde olup bitenleri olduğu gibi kabul etmeyerek sorgulamayı ve eleştirel gözle bakabilmeyi öğretir. Bunun yanı sıra neyin, nasıl, niçin değerlendirilebile-ceği konusunda sistemli çalışma ve araştırma yollarını da göstermektedir. Sonuç olarak birey her şeyden önce düşünen bir canlıdır. Bu yönüyle de bitkilerden ve hayvanlardan ayrılır. Düşünme özelliğiyle dilin ortaya koydukları üzerine sorgulamalarda bulunur. Dili düşünceleri ifade etme aracı olarak kullanır. Bu eylemi sürekli hale getirdiğinde ise medeniyetlerin ve devletlerin oluşmasını sağlar. Buradan hareketle bireyin düşünmeden yaşaması mümkün olmaması nedeniyle, bireyin aynı zamanda felsefe ve felsefenin alt disiplinlerine dair de bilgiler edinerek doğru düşünmeyi öğrenmesi gerekir. Zaten bizi düşünmeye çağıran şey, bize düşünme yetisini veren şeydir. Düşünmenin kendisi bir yoldur. Bu yola, sadece yolda kalarak uymak mümkündür. Yolun üzerinde, yolu inşa etmek için yolda olmak sadece bir meseledir. . Yararlanılan Kaynaklar Editör: Murat Ardıcı, Y. E. (2019). Felsefeye Giriş Temel Problemlere Sistematik Yaklaşım. Ankara: Nobel Yayınları. Martın Heidegger, (. İ. (2019). Düşünmek Ne Demektir? İstanbul: Dergah Yayınları. Sarı, A. (2016). Felsefe Edebiyata Kendini Nasıl Eklemler? Bernhard'daki Wittgenstein ya da Thomas Bernard'ın Eserlerinde Wittgenstein İzleği. Konya: Çizgi Kitabevi.   Mehmet Fatih TEKİN Felsefe Grubu Öğretmeni, Sosyolog, Öğrenci Koçu, Aile Danışmanı
Ekleme Tarihi: 12 Ekim 2022 - Çarşamba

DÜŞÜNMEK NEDEN GEREKLİDİR?

Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre düşünmek: Bir sonuca varmak amacıyla bilgileri incelemek, karşılaştırmak ve aradaki ilgilerden yararlanarak düşünce üretmek, zihinsel yetiler oluşturmak, muhakeme etmek anlamına karşılık gelmektedir. Düşünme; kavram, imge, sözcük ve terim gibi sembollerle duyuların ve kavramların anlamlandırılmasını içeren zihinsel bir etkinlik olarak ifade etmek mümkündür.
Esasında insanlar akli melekelerini kullanmaya başladığı andan itibaren düşünmeye yönelim göstermiştir. Düşünmenin sistematik şekilde ele alınması ise eski yunan düşüncesinden gelmektedir. Thales ile başlayan felsefe serüveni her dönem ve çağda düşüncenin farklı şekillerde ele alınıp değerlendirilmesini sağlamıştır. Eski Yunan dilinde felsefe (philosophia) sözcüğü, bilgelik sevgisi anlamına gelmektedir. Aynı zamanda akıl, arayış, hikmet, bilgi, hakikat, gerçeklik, sevgi, dostluk, duyum gibi birçok anlamı da içinde barındırır. Eski Çağ'daki anlamıyla bilgelik, yalnız bilmeyi değil, erdemli ve mutlu yaşam sürmeyi de içermektedir. Dolayısıyla olay ve durumlar üzerine düşünen kişi her şeyi bilmekten ziyade bilgiyi ve bilgeliği seven, bilgiye ulaşmak için uğraşan, araştırmayı seven bireyler olarak açıklanabilir. 
Modern Çağ ve hatta Post Modern Çağ'ın bireylerin insanlık tarihi açısından önemle üzerinde durduğu düşünme yetisini geri plana ittiğini söylenebilir. Çünkü bireyin düşünmesi yerine herhangi bir teknolojik aletle birlikte daha kısa ve bireyin yorulmadan bilgiyi elde etmesi kolaylaşmıştır yada insanlık kolaya kaçmayı seçmiş olabilir. Ancak düşünme insanın hayata var olmasını sağlayan en önemli özelliklerinden biridir. Bakıldığında insanlık vasfının kazanımı olaylar üzerine düşünmeyi gerekli kılar. Çünkü diğer varlıklardan bizi ayıran en önemli yetimizin düşünme olduğunu söylemek mümkündür. Ve böylece düşünme sonucunda bilgi ortaya çıkmaktadır. Bilgi ise öznenin nesneye dönüşme aktıyla yönelmesi sonucu ortaya çıkan üründür. Bununla birlikte düşünme bilinci oluşturmaktadır. Bilinç ise insanın kendisi ve dışındakileri fark edebilmesi olarak tanımlanır. Bireyin nasıl öğrendiğini öğrenmesi ise öz bilinç olarak açıklan-maktadır. 
Bir insan etkinliği olarak düşünme insan için ihtiyaçtır. Soru sormadan, merak etmeden yaşayamayan birey düşünmeye ihtiyaç duyacaktır. Sokrates'in Sorgulanmamış hayat yaşanmaya değmez ifadesiyle düşünmenin önemini ortaya koyar. Düşünmenin zorunlu olduğunu anlayan birey sistematik olarak düşünmenin gereğini fark ettiğinde felsefeye ihtiyaç duyacaktır. Felsefe ise insana her şeyden önce disiplinli düşünmeyi öğrettiğini söylemek mümkündür. Çevresinde olup bitenleri olduğu gibi kabul etmeyerek sorgulamayı ve eleştirel gözle bakabilmeyi öğretir. Bunun yanı sıra neyin, nasıl, niçin değerlendirilebile-ceği konusunda sistemli çalışma ve araştırma yollarını da göstermektedir.
Sonuç olarak birey her şeyden önce düşünen bir canlıdır. Bu yönüyle de bitkilerden ve hayvanlardan ayrılır. Düşünme özelliğiyle dilin ortaya koydukları üzerine sorgulamalarda bulunur. Dili düşünceleri ifade etme aracı olarak kullanır. Bu eylemi sürekli hale getirdiğinde ise medeniyetlerin ve devletlerin oluşmasını sağlar. Buradan hareketle bireyin düşünmeden yaşaması mümkün olmaması nedeniyle, bireyin aynı zamanda felsefe ve felsefenin alt disiplinlerine dair de bilgiler edinerek doğru düşünmeyi öğrenmesi gerekir. Zaten bizi düşünmeye çağıran şey, bize düşünme yetisini veren şeydir. Düşünmenin kendisi bir yoldur. Bu yola, sadece yolda kalarak uymak mümkündür. Yolun üzerinde, yolu inşa etmek için yolda olmak sadece bir meseledir.
.
Yararlanılan Kaynaklar
Editör: Murat Ardıcı, Y. E. (2019). Felsefeye Giriş Temel Problemlere Sistematik Yaklaşım. Ankara: Nobel Yayınları.
Martın Heidegger, (. İ. (2019). Düşünmek Ne Demektir? İstanbul: Dergah Yayınları.
Sarı, A. (2016). Felsefe Edebiyata Kendini Nasıl Eklemler? Bernhard'daki Wittgenstein ya da Thomas Bernard'ın Eserlerinde Wittgenstein İzleği. Konya: Çizgi Kitabevi.
 
Mehmet Fatih TEKİN
Felsefe Grubu Öğretmeni,
Sosyolog, Öğrenci Koçu, Aile Danışmanı
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Banaz
(08.03.2024 19:14 - #485)
Hocam bilgilendirmenizden dolayı teşekkürler. Gercekten genel anlamda dogru,yararlı,iyi ve güzel bilgiler vermişsiniz. Bu yazıda felsefe ile dininin benzer,ortak yönleri üzerinde durmuşsunuz,fakat birbirinden farklı,ayrı ve birinin diğeri üzerindeki yasakçı yönüne değinilmemiştir.Hele birinin itatkarlık istemesi ve buyurucu yönünden hiç bahsedilmemiştir. Burada bunu yaparken aynılaştırmaya çalan bir havanın koklandığına belirtmek isterim. Elinize,yüreğinize sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.