Yılın 11 ayı; ara ara değişiklikler olsa da standart bir beslenmeye sahipken Ramazan süresi boyunca beslenme şeklimiz 2 ana öğün iftar ve sahur olarak değişmekte.
Ramazan ayının artık son günlerindeyken normal beslenme sürecimize dönerken dikkatli olmamız gerektiğini unutmamalıyız.
Bayram sabahında tercihimizi gün içerisindeki ziyaretlerimizi düşünerek hafif ama yeterli kahvaltıdan yana yapmalıyız. Kahvaltıda bol proteinli alternatifleri tercih edebiliriz. Peynir, zeytin, yoğurt, domates, salatalık, yumurta seçenekler hafif ama sizi gün içerisinde dinç tutacaktır. Yanında hamur işi, pasta, börek yerine tam buğday veya bol tahıllı bir ekmek tercih edilmelidir.
İkramlarımız arasında bol bol tercih edilen olan çay ve kahve ölçülerine dikkat etmeliyiz. Çayımızı ve kahvemizi gün içerisinde aldığımız karbonhidrat (şeker kaynağı) miktarını göz önünde bulundurarak şekersiz tüketmeliyiz. Ara öğünlerimizde dengeli ve seçici olmalıyız. Günümüz koşulları ve ziyaretlerde bol bol tatlı ikramı olduğunu da unutmayalım. Geri çevirmek olmaz; bayram neticede. Ama yine de ölçülü tüketmekte fayda var. Tüketecek iştahımız yok ise sırf yemek için yememeye oldukça dikkat etmek gerekiyor, büyüklerimizi kırmadan tabii.
Ziyaretlerimizde ev yapımı yiyecekleri fazla kaçırırsak gün içerisinde almamız gereken kalorinin üstüne çıkmış oluruz. Uzun süre oruç tutan bireyler için birden kalori yüklemesi olması çok da sağlıklı bir tablo değil. Bu durumda akşam yemeğimizde hafif bir beslenme düzeni belirlemeliyiz. Lif oranı fazla olan besinleri tercih etmeliyiz. Karbonhidratı az (ekmek, pilav, makarna vb.) protein ve sebze içeriğinden zengin (çiğ veya pişmiş sebze, et grubu) bir beslenme örüntüsü en sağlıklı seçenek olabilir. Egzersiz anlamında da destekte bulunmak vücudunuza fayda sağlayacaktır. Yakın mesafedeki ziyaretlerimize arabasız gitmek, temekten 1 saat sonra ise hafif tempoda 30-40 dakikalık yürüyüş yapmak aldığımız fazla kaloriyi dengeleyecektir.