Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

M. Gülem GÜNGÖR
Köşe Yazarı
M. Gülem GÜNGÖR
 

HASHİMATO TİROİDİ

Son yıllarda adını sıklıkla duyduğumuz hastalıklardan olan Hashimoto veya diğer adıyla Haşimato Tiroidi Hastalığının temelinde vücuttaki neredeyse bütün hücrelere etki eden hormonların salgılanması ile görevli tiroid bezi bulunur. Tiroid bezinin iltihaplanarak gerekli hormonları gerektiği gibi salgılayamaması ile birlikte haşimato hastalığı ortaya çıkar. Gerekli testler yardımıyla altında yatan nedenler incelendikten sonra, gerekirse ilaç ve kontrollü bir beslenme planı uygulandığında hastalığın risk faktörleri ciddi anlamda azaltılabilir. Haşimato hastalarında vücut kendi dokularını yabancı cisim olarak algılar ve onlara karşı savaş açar. Bağışıklık sisteminin kendi kendine saldırmasıyla birlikte vücut savunma mekanizması dirençsiz kalır ve çeşitli hastalıklara yakalanma riski artar. Bu arada vücut tiroid bezini yok etmek için antikor üretir ve  küçülmesine neden olur. Tiroid bezinin küçülmesi ise yetersiz hormon salgılanması, vücut doku ve organlarının yetersiz çalışması, pek çok vücut fonksiyonunda işlev kaybı yaşanması gibi sorunlara sebebiyet verir. Belirtiler kişiden kişiye değişiklik gösterebilmektedir. Kolay yorulma, uyku hali ve/veya güçsüzlük, unutkanlık, çabuk kilo alma ve zor kilo verme vb. sayılabilir. Haşimato hastalığının arkasında kesin bir neden olmamakla birlikte, genel olarak kadınlarda daha sık görüldüğü bilinmektedir. Bu da genetik faktörlerin haşimato gelişiminde etkili olduğunu gösterir. Aile öyküsünde haşimato bulunması halinde, diğer aile üyeleri de risk grubuna girer. Tanısı koyulan hastaların vakit kaybetmeden uzman doktora danışması ve ilaç tedavilerine ek olarak, diyetisyen kontrolüyle hazırlanmış bir beslenme planını takip etmesi önerilir. Tiroid bezi tahribatının önlenmesi ve hastalık etkilerinin hafifletilmesi için bağışıklık sistemini güçlendiren bir beslenme programı oluşturulmalıdır. Bütün bunların yanı sıra hekimin verdiği ilaçların düzenli kullanılması önemlidir. Doğru ve besleyici bir diyete ek olarak düzenli fiziksel aktivite de çoğu hastanın tedavi planında yer alır. Ancak kişiye özel beslenme programının, uzman hekim ile diyetisyen kontrolünde gerçekleştirilmesi gerekir.
Ekleme Tarihi: 16 Ocak 2024 - Salı

HASHİMATO TİROİDİ

Son yıllarda adını sıklıkla duyduğumuz hastalıklardan olan Hashimoto veya diğer adıyla Haşimato Tiroidi Hastalığının temelinde vücuttaki neredeyse bütün hücrelere etki eden hormonların salgılanması ile görevli tiroid bezi bulunur.

Tiroid bezinin iltihaplanarak gerekli hormonları gerektiği gibi salgılayamaması ile birlikte haşimato hastalığı ortaya çıkar. Gerekli testler yardımıyla altında yatan nedenler incelendikten sonra, gerekirse ilaç ve kontrollü bir beslenme planı uygulandığında hastalığın risk faktörleri ciddi anlamda azaltılabilir.
Haşimato hastalarında vücut kendi dokularını yabancı cisim olarak algılar ve onlara karşı savaş açar. Bağışıklık sisteminin kendi kendine saldırmasıyla birlikte vücut savunma mekanizması dirençsiz kalır ve çeşitli hastalıklara yakalanma riski artar. Bu arada vücut tiroid bezini yok etmek için antikor üretir ve  küçülmesine neden olur.
Tiroid bezinin küçülmesi ise yetersiz hormon salgılanması, vücut doku ve organlarının yetersiz çalışması, pek çok vücut fonksiyonunda işlev kaybı yaşanması gibi sorunlara sebebiyet verir. Belirtiler kişiden kişiye değişiklik gösterebilmektedir. Kolay yorulma, uyku hali ve/veya güçsüzlük, unutkanlık, çabuk kilo alma ve zor kilo verme vb. sayılabilir.
Haşimato hastalığının arkasında kesin bir neden olmamakla birlikte, genel olarak kadınlarda daha sık görüldüğü bilinmektedir. Bu da genetik faktörlerin haşimato gelişiminde etkili olduğunu gösterir. Aile öyküsünde haşimato bulunması halinde, diğer aile üyeleri de risk grubuna girer.
Tanısı koyulan hastaların vakit kaybetmeden uzman doktora danışması ve ilaç tedavilerine ek olarak, diyetisyen kontrolüyle hazırlanmış bir beslenme planını takip etmesi önerilir. Tiroid bezi tahribatının önlenmesi ve hastalık etkilerinin hafifletilmesi için bağışıklık sistemini güçlendiren bir beslenme programı oluşturulmalıdır. Bütün bunların yanı sıra hekimin verdiği ilaçların düzenli kullanılması önemlidir. Doğru ve besleyici bir diyete ek olarak düzenli fiziksel aktivite de çoğu hastanın tedavi planında yer alır.
Ancak kişiye özel beslenme programının, uzman hekim ile diyetisyen kontrolünde gerçekleştirilmesi gerekir.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.