Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

M. Gülem GÜNGÖR
Köşe Yazarı
M. Gülem GÜNGÖR
 

İNSÜLİN DİRENCİ

İnsülin, pankreas bezindeki hücrelerden salgılanan bir hormondur. Kandaki şekerin hücrelere girmesi pankreas bezinden salgılanan insülin hormonu sayesinde olur yani insülin hormonu kan şekerini düzenleyen bir hormondur.  İnsülin ayrıca hücrelerin ihtiyacından fazla olan kan şekerini ise yağ olarak depolayan bir hormondur. İnsülinin yerine getirmemesi durumu insülin direnci olarak tanımlanabilir; kanda serbest halde gezinen şeker vardır ancak insülin şekeri kas, yağ, karaciğer hücrelerine taşıyıp hücrenin kullanmasını sağlayamaz bu yüzden de hücre hep kendini aç ve enerjisiz hisseder kişilerin doygunluk hissetmemesi, yeme atakları yaşamalarının nedeni budur. Normalde anahtar görevi gören insülinin bu özeliğinin bozulmasıdır.  İnsülin direnci kan şekeri bozukluğu ve şeker hastalarında görülebildiği gibi, sağlıklı bireylerde de gelişebilir. İnsülin direnci yüksek kişilerin diyabet  hastalığına yakalanma riski de oldukça yüksektir. İnsülin direnci, tansiyon, damar sertliği, kan yağları bozukluğu, karaciğer yağlanması arasında sıkı bir ilişki vardır. Belirtileri arasında yorgunluk, halsizlik, yemeklerden sonra uyku basması, hızlı kilo alma, zor kilo verme, kilo verememe, doymama, sık acıkma, açlık atakları olması, tatlıya düşkünlük, terleme vb. sayılabilir. İnsülin direnci olan bireylerin az ve sık beslenmesi kan şekeri düzenlenmesi için oldukça önemlidir. Buna ek olarak yüksek posalı ve glisemik indeksi düşük besinler tüketilmelidir. Beyaz ekmek yerine tam buğday veya tam çavdar ekmekleri, pirinç yerine bulgur, kinoa, tam buğday unlu/kepekli makarna veya erişte kullanılmalıdır. Tatlı ihtiyacı yerine meyveler tercih edilmelidir. Meyve yerken yanında bir protein kaynağı olarak süt, yoğurt, kefir, fındık, badem, ceviz vb. tüketilebilir. En önemlisi de fiziksel aktivite. Fiziksel aktivite, insülin ve kan şekeri dengesini koruyan ilaçlar kadar etkili tedavi edici doğal etmendir. Bu nedenle haftada en az 2-3 gün 30-45 dakika egzersiz yapmaya özen göstermeniz duru-mun iyileşmesine veya kötüye gitmesini engellemeye yardımcı olacaktır.
Ekleme Tarihi: 19 Aralık 2023 - Salı

İNSÜLİN DİRENCİ

İnsülin, pankreas bezindeki hücrelerden salgılanan bir hormondur.
Kandaki şekerin hücrelere girmesi pankreas bezinden salgılanan insülin hormonu sayesinde olur yani insülin hormonu kan şekerini düzenleyen bir hormondur. 
İnsülin ayrıca hücrelerin ihtiyacından fazla olan kan şekerini ise yağ olarak depolayan bir hormondur. İnsülinin yerine getirmemesi durumu insülin direnci olarak tanımlanabilir; kanda serbest halde gezinen şeker vardır ancak insülin şekeri kas, yağ, karaciğer hücrelerine taşıyıp hücrenin kullanmasını sağlayamaz bu yüzden de hücre hep kendini aç ve enerjisiz hisseder kişilerin doygunluk hissetmemesi, yeme atakları yaşamalarının nedeni budur.
Normalde anahtar görevi gören insülinin bu özeliğinin bozulmasıdır.  İnsülin direnci kan şekeri bozukluğu ve şeker hastalarında görülebildiği gibi, sağlıklı bireylerde de gelişebilir. İnsülin direnci yüksek kişilerin diyabet  hastalığına yakalanma riski de oldukça yüksektir. İnsülin direnci, tansiyon, damar sertliği, kan yağları bozukluğu, karaciğer yağlanması arasında sıkı bir ilişki vardır. Belirtileri arasında yorgunluk, halsizlik, yemeklerden sonra uyku basması, hızlı kilo alma, zor kilo verme, kilo verememe, doymama, sık acıkma, açlık atakları olması, tatlıya düşkünlük, terleme vb. sayılabilir.
İnsülin direnci olan bireylerin az ve sık beslenmesi kan şekeri düzenlenmesi için oldukça önemlidir. Buna ek olarak yüksek posalı ve glisemik indeksi düşük besinler tüketilmelidir. Beyaz ekmek yerine tam buğday veya tam çavdar ekmekleri, pirinç yerine bulgur, kinoa, tam buğday unlu/kepekli makarna veya erişte kullanılmalıdır. Tatlı ihtiyacı yerine meyveler tercih edilmelidir. Meyve yerken yanında bir protein kaynağı olarak süt, yoğurt, kefir, fındık, badem, ceviz vb. tüketilebilir.
En önemlisi de fiziksel aktivite. Fiziksel aktivite, insülin ve kan şekeri dengesini koruyan ilaçlar kadar etkili tedavi edici doğal etmendir. Bu nedenle haftada en az 2-3 gün 30-45 dakika egzersiz yapmaya özen göstermeniz duru-mun iyileşmesine veya kötüye gitmesini engellemeye yardımcı olacaktır.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (2)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Ahmet Bayraktutan
(22.12.2023 11:51 - #419)
Yol gösterici olmuş,emeklerinize sağlık teşekkürler selamlar
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Ahmet Bayraktutan
(22.12.2023 11:51 - #420)
Yol gösterici olmuş,emeklerinize sağlık teşekkürler selamlar
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.