Mevsim değişimi ile birlikte en çok karşılaştığımız temel problem su tüketiminin azalması.
Tüm danışanlarım da ve çevremdeki insanlar da hatta kendim bile su tüketimi konusunda isteksizlikle karşılaşıyorum. Fakat bunun yanında çok sık duyduğum bir cümle ile doğru bilinen bir yanlışı düzeltmek isterim.
“Su içmiyorum ama çok fazla çay kahve içiyorum; sonuç olarak onun içinde de su var ve ben ihtiyacımı karşılıyorum.” Peki gerçekten bu şekilde ihtiyacımızı karşılıyor muyuz? Malesef hayır.
Çay kahvenin içine belli bir miktarda su girmesine rağmen kendi yapıları gereği diüretik olarak adlandırılır. Diüretik maddeler ise idrar hacmini arttıran yani vücuttaki kullanılabilir suyu beraberinde götürüp uzaklaştıran olarak tanımlanabilir bu durumda.
Yani çay kahve içerek su tükettiğimizde düşünürsek maalesef yanılmış oluyoruz. Bu durumu önlemek için ne yapabiliriz? Suyu sadece su olarak tüketmek en sağlıklı ve doğru seçenek. Hatta çay kahvenin etkisini azaltmak amacıyla içtiğimiz her bir bardak çay veya kahvenin yanında ilave olarak bir bardak da normal su içebiliriz. Böylelikle hem olumsuz etkiyi nötrleriz hem de vücudumuzun ihtiyacı olan suyu eklemiş oluruz. Aynı zamanda su tüketimini arttırmak amacıyla fazla olmamak şartıyla suyumuza aroma vermesi için ince dilim meyve veya yeşillik ilavesi yapabiliriz.
Mesela küçük 1-2 adet çilek, çok ince bir halka dilim limon, taze nane yaprağı vb. Tarçın ve benzeri baharat eklemesini kontrolsüz yapmamak da oldukça önem taşıyor.