Yaz mevsimi takvimsel olarak bitti ancak fiili olarak halâ devam ediyor. Önceki gün bir ara olsa da yağan yağmur resmen “geliyorum” dedi. Evet, yazın da tadı kaçtı. Geçmişten beri gururla bahsederdik, “ilçemizin her bir köşesi ayrı bir piknik yeri” diye. Hakikaten de öyledir. Ancak şu körolası yangın illeti bu güzellikleri isli dumanıyla kapattı.  Yeni ilçe kaymakamımız Cuma Emeç’i ziyaretimizde; ilk geldiğinde Kuşdemir Göleti’ni gezdiğini, bu arada bazı piknikçilerin gelişigüzel mangal için ateş yaktığını ve durumun sakıncalı olduğunu vurgulamıştı. Elbette son derece haklıydı. Bir kaç yıldır başımıza büyük dert olan olağandışı orman yangınları yaz keyfimizi kaçırdı. Sağ olsun insanlar bir yangın çıkma ihtimaline karşılık pazarları piknik keyfinden feragat etmeyi yeğlediler. Özellikle 2-3 yıl önce çıkan orman yangınlarında neler olduğunu kimse anlayamadı. Bu işlerde bir bit yeniği olduğunu herkes biliyor ama hiç birimiz sağlıklı bir cevap bulamadık. Sahil kenarlarında çıkan yangınlarda yanan yerler otel yapılıyor iddiaları ayyuka çıkmış ama net bir açıklama da yok!... Bu yangınlar gerçekten ihmal ve hata sebebiyle mi çıkıyor yoksa bilerek, bilinçli ve bir amaç için mi çıkarılıyor onun açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Hal böyle olunca ilçemizde mangallı piknik yapıla-bilecek tek yer Evrendede kalıyor. Buranın konumu ve durumu çok iyi. Yani Evrendede’ye Banaz Belediyesi tarafından yapılan düzenlemeyi her zaman takdir etmişizdir. Buraya yapılan ocaklar, piknik masaları ve çevre düzenlemeyi harabe haline gelen nadide piknik yerine can kattı, eski günlerine kavuşturdu. Ama kullanıcılar halâ bunun kıymetini anlama-makta ısrarlarına devam ediyorlar. Ülkemizde çoğu insanın kırıntısını bile bulamadığı bu eşsiz piknik alanının değerini neden bilemiyoruz. Sizin için hazırlanmış bu güzel ortamı neden temiz ve düzenli bırakmıyoruz. Piknik yapan vatandaş yemiş, içmiş güzel zaman geçirmiş. Ancak giderken çöplerini, şişelerini, poşetlerini ortalığa saçmış gitmiş. Tabiri abes ama s....ş gitmiş. Neden böyle yapıyoruz anlamak imkansız!.. Ben bu insanlara sormak istiyorum, sizler evinizde yediğiniz, içtiğiniz şeylerin boş ambalajlarını, poşetlerini, çöplerini ortalığa atıyor musunuz? Sizler evinizi devamlı olarak toparlamadan, süpürme-den, temizlemeden kaç gün oturabiliyorsunuz? Sizler üç-beş gün banyo yapmadan, kıyafetlerinizi değiştirmeden, saç-sakal tıraşı olmadan durabiliyor musunuz? Elbette cevaplarınız kesinlikle “hayır”... Ama size ait olmayan, sizin kullanmanız için ücretsiz olarak sunulan yerleri neden temiz kullanıp, temiz bırakmıyorsunuz? Bizim dinimizin, ahlâğımızın gerekliliği temizlik. Ancak nedense buna uymuyor, bu konularda titiz davran-mıyoruz.  İşin temeline baktığımızda eğitimin temeli aileden başlar, okulla devam eder. Bu sebeple ailelerin ve özellikle öğretmenlerin eğitim ve öğretimde bu konulara ağırlık vermeleri gerekiyor. Bizler müslümanlığımızla övünüyoruz ama bu konularda “cavur” dediğimiz insanların yanına bile yaklaşamıyoruz.  Gelin bu işlere hakettiği önemi verelim. Çevremizi temiz tutalım, insanlara saygılı olalım, çevreye duyarlı olalım. İNSAN OLALIM!...