Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

SEÇİM GELİYOR SEÇİM

1950 yılında çok partili sisteme geçişimizden bu yana yasalarla belirlenmiş zamanlarda kimi zaman dört kimi zaman beş yılda bir yapılan seçimler için geri sayım başladı. Seçim geliyor SEÇİM. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes VATANDAŞLIK görevi olarak seçimlerde OY kullanıp kendisini yönetecekleri seçecek. Demokrasi geleneğinde seçimler olmazsa olmazdır. Ve vatandaşlar yasaların kendisine verdiği yetkiyi kullanıp mutlaka seçimlere katılarak oylarını kullanmalıdırlar. Seçim tarihi 18 Haziran olarak bilinmesine rağmen son günlerde erken ya da öne çekilmiş bir tarih için verilecek tarihi beklemektedirler. 18 Haziran veya daha öncesinde yapılacak olan milletvekili ve CUMHURBAŞKANI seçimi ülkemiz için önemlidir. Zira geçtiğimiz yıllarda kabul edilen CUMHURBAŞKANLIĞI hükümet sistemi önemli bir kesim tarafından pek uygun görülmemiş ve yeniden geliştirilmiş parlamenter sisteme geçiş için çalışmalar yapmaktadır.. Ve bunun için 6'lı bir gurup yapılmış adına “MİLLET İttifakı” denilmiş, uzun zamandır bu konuda çalışmalarını sürdürmektedir. Cumhur ittifakı ise adayını belirlemiş ve seçim tarihini ilan etmek için uygun zamanı kollamaktadır. Artık belirlenecek tarihin öneminden ziyade yapılacak seçimlerin ülkemiz adına güzellikler getirmesi beklenmektedir. Seçimlerde vatandaşlarımızın oy kullanmaları esastır. Her ne sebeple olursa olsun oy kullanmamak veya adayları beğenmemek ve “ben hiçbirine oy vermeyeceğim” diyerek sandığa gitmemek doğru bir karar değildir. Doğrusu her vatandaşın örgütlü mücadele içinde olarak bir parti üyesi olması ve isteklerini taleplerini orada dillendirmesi uygun bir yaşam tarzı olsa da ülkemizde bir çok vatandaşımız bir siyasi partinin üyesi olmayı pek uygun görmemiş ve genellikle çekingen davranmıştır. İşte tam burada hiç birini beğenmemek diye bir şeyin olmayacağı ve vatandaşların söz sahibi olacağı ortamlar demokratik yollarla kurulmuş ve legal partilere üye olmaktan geçmektedir. Geçmiş yıllarda seçimlerde OY kullanmayanlara cezai müeyyideler uygulanacağı yasalarda var olmasına ve vatandaşlar uyarılmasına rağmen oy kullanmayanlara genellikle bu cezalar uygulanmamış ve yeni gelen hükümetler bunları bir şekilde silmişlerdir. Bana kalırsa oy kullanmayan, daha doğrusu hiçbir mazereti olmadan oy kullanmayan vatandaşlar bazı haklardan ufak tefekte olsa mahrum bırakılmalıdır. Oy kullanmak ve ileride verdiğin oyun hesabını sormak için önemlidir. Oy kullanma hakkımın başladığı yıldan bu yana oy kullanıyorum. Ve bir çok seçimde gerek sandık başkanı ve gerekse sandık kurullarında görev aldım. Başımdan geçen ilginç birkaç seçim hikayemi sizlerle paylaşmak isterim. Banaz’ın bir köyündeyim. Her dönem seçmen yazımları yapılır ve daha sonra askıya çıkarılarak denetlenmesi istenirdi. O yıl seçmen kütükleri muhtarlıklara gönderilmiş ve kurulacak bir heyet tarafından denetlenmesi istenmişti. Muhtarımız kütükleri okula getirip ihtiyar heyeti ve öğretmenlerle birlikte denetim yapmaya başladık. Birinci sıradan başlayıp isim isim bu köyde yaşayıp yaşamadığı, başka yerlere göçtüğü veya askerlik nedeniyle ayrılıp ya da teskere ile köye gelenleri sırasıyla denetlemeye başladık. Yeni gelenleri kaydedip ölenleri ve olmayanları siliyorduk. Sona doğru bir isim okundu. Bilen çıkmadı. Herkes birbirinin gözüne baktı. Birisi “herhalde geçen yıl köye çadır kuran göçebelerdendir” dedi. Kurulun genelinin onaylaması ile sildik. Bir süre sonra seçmen listeleri askıya çıkarılmıştı. Bir öğle vakti köy imamının okula geldiğini gördük pencereden. “Hayırdır” dedik hep birlikte. İmamı karşıladık, “hayırdır!” dedik. İmam “siz beni niye sildiniz?” dedi. “Nasıl?” dedik. “Beni seçmen kütüğünden sildirmişsiniz”... Şöyle bir anımsadım. İmamın adını tekrar sordum. O sildiğimiz isim. “Vay hocam vayyy! dedim. “Siz bu köyde kaç yıldır çalışıyorsunuz?” Hoca, “3 yıl” dedi. “İşte siz o günden bu yana ne muhtara, ne azalara, ne de köy halkına ve bizlere isminizi belletememişsiniz. Herkes size hoca aşağı, hoca yukarı diye seslenmiş. Bunu biz yapmadık heyetin ortak kararıdır. Ama siz şimdi seçim kuruluna gidip yeniden kaydınızı yaptırın ve ondan daha önemlisi muhtara ve tüm köylülere isminiz belletin” dedik. Ve yine o köydeyiz. Muhtarlık seçimleri de yapılacak. Okulumuzun hemen yakınında evi olan Merhum Ahmet SAVACI orman işletmesinde mevsimlik işçi olarak görev almaktaydı. Yılda sekiz, on ay dikim çalışmalarında çalışırdı. Boş kaldığı her zaman bizlerle ilgilenir, okulun ihtiyaçlarına yardımcı olan muhterem bir dosttur. Seçim dönemi başlayınca okula gelip “hocam ben muhtar olmak istiyorum. Beni destekler misiniz” dedi... Şöyle bir baktım.. “Sen ciddi misin Ahmet amca” dedim. “Tabi” dedi, “ciddiyim”. Hemen tersledim, “olmaz sen muhtarlık yapamazsın. O iş öylesine zordur ve sen içinde taşıdığın iyi niyetinle bu işi başaramazsın. Hem senin bir meşguliyetini var, iyi kötü beş on kuruş kazanıyorsun. Olmaz dedim ve ben sana bu konuda asla destek vermem” dedim. Konuşmaları şakaya vurdurup, “desteklersiniz desteklersiniz” dedi. “Şaka yapmıyorum olmaz adaylığını koyma” dedim. Ama günler sonra aday oldu. Ve bizler oy vermedik. 2-3 oyla seçimi kaybetti. Artık ne okula geliyor ne de bizlere selam veriyordu. Sonrasında seçilen muhtarımın başına çok kötü bir olay geldi.. Olay duyulur duyulmaz Ahmet amca okula gelip “hocam ver şu elini öpeyim vallahi büyük adamsınız” diyerek bizle sarmaş dolaş oldu. “Bu durum seçilseydim benim başıma gelirdi” dedi... Saygıyla anıyorum. İşte yine SEÇİM geliyor seçim. Ülkemize hayırlar getirsin. Sizlerin katkılarıyla.
Ekleme Tarihi: 11 Ocak 2023 - Çarşamba

SEÇİM GELİYOR SEÇİM

1950 yılında çok partili sisteme geçişimizden bu yana yasalarla belirlenmiş zamanlarda kimi zaman dört kimi zaman beş yılda bir yapılan seçimler için geri sayım başladı. Seçim geliyor SEÇİM. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes VATANDAŞLIK görevi olarak seçimlerde OY kullanıp kendisini yönetecekleri seçecek. Demokrasi geleneğinde seçimler olmazsa olmazdır. Ve vatandaşlar yasaların kendisine verdiği yetkiyi kullanıp mutlaka seçimlere katılarak oylarını kullanmalıdırlar. Seçim tarihi 18 Haziran olarak bilinmesine rağmen son günlerde erken ya da öne çekilmiş bir tarih için verilecek tarihi beklemektedirler.
18 Haziran veya daha öncesinde yapılacak olan milletvekili ve CUMHURBAŞKANI seçimi ülkemiz için önemlidir. Zira geçtiğimiz yıllarda kabul edilen CUMHURBAŞKANLIĞI hükümet sistemi önemli bir kesim tarafından pek uygun görülmemiş ve yeniden geliştirilmiş parlamenter sisteme geçiş için çalışmalar yapmaktadır..
Ve bunun için 6'lı bir gurup yapılmış adına “MİLLET İttifakı” denilmiş, uzun zamandır bu konuda çalışmalarını sürdürmektedir. Cumhur ittifakı ise adayını belirlemiş ve seçim tarihini ilan etmek için uygun zamanı kollamaktadır. Artık belirlenecek tarihin öneminden ziyade yapılacak seçimlerin ülkemiz adına güzellikler getirmesi beklenmektedir.
Seçimlerde vatandaşlarımızın oy kullanmaları esastır. Her ne sebeple olursa olsun oy kullanmamak veya adayları beğenmemek ve “ben hiçbirine oy vermeyeceğim” diyerek sandığa gitmemek doğru bir karar değildir. Doğrusu her vatandaşın örgütlü mücadele içinde olarak bir parti üyesi olması ve isteklerini taleplerini orada dillendirmesi uygun bir yaşam tarzı olsa da ülkemizde bir çok vatandaşımız bir siyasi partinin üyesi olmayı pek uygun görmemiş ve genellikle çekingen davranmıştır. İşte tam burada hiç birini beğenmemek diye bir şeyin olmayacağı ve vatandaşların söz sahibi olacağı ortamlar demokratik yollarla kurulmuş ve legal partilere üye olmaktan geçmektedir.
Geçmiş yıllarda seçimlerde OY kullanmayanlara cezai müeyyideler uygulanacağı yasalarda var olmasına ve vatandaşlar uyarılmasına rağmen oy kullanmayanlara genellikle bu cezalar uygulanmamış ve yeni gelen hükümetler bunları bir şekilde silmişlerdir. Bana kalırsa oy kullanmayan, daha doğrusu hiçbir mazereti olmadan oy kullanmayan vatandaşlar bazı haklardan ufak tefekte olsa mahrum bırakılmalıdır. Oy kullanmak ve ileride verdiğin oyun hesabını sormak için önemlidir.
Oy kullanma hakkımın başladığı yıldan bu yana oy kullanıyorum. Ve bir çok seçimde gerek sandık başkanı ve gerekse sandık kurullarında görev aldım. Başımdan geçen ilginç birkaç seçim hikayemi sizlerle paylaşmak isterim.
Banaz’ın bir köyündeyim. Her dönem seçmen yazımları yapılır ve daha sonra askıya çıkarılarak denetlenmesi istenirdi. O yıl seçmen kütükleri muhtarlıklara gönderilmiş ve kurulacak bir heyet tarafından denetlenmesi istenmişti. Muhtarımız kütükleri okula getirip ihtiyar heyeti ve öğretmenlerle birlikte denetim yapmaya başladık. Birinci sıradan başlayıp isim isim bu köyde yaşayıp yaşamadığı, başka yerlere göçtüğü veya askerlik nedeniyle ayrılıp ya da teskere ile köye gelenleri sırasıyla denetlemeye başladık. Yeni gelenleri kaydedip ölenleri ve olmayanları siliyorduk. Sona doğru bir isim okundu. Bilen çıkmadı. Herkes birbirinin gözüne baktı. Birisi “herhalde geçen yıl köye çadır kuran göçebelerdendir” dedi. Kurulun genelinin onaylaması ile sildik. Bir süre sonra seçmen listeleri askıya çıkarılmıştı. Bir öğle vakti köy imamının okula geldiğini gördük pencereden. “Hayırdır” dedik hep birlikte. İmamı karşıladık, “hayırdır!” dedik. İmam “siz beni niye sildiniz?” dedi. “Nasıl?” dedik. “Beni seçmen kütüğünden sildirmişsiniz”... Şöyle bir anımsadım. İmamın adını tekrar sordum. O sildiğimiz isim. “Vay hocam vayyy! dedim. “Siz bu köyde kaç yıldır çalışıyorsunuz?” Hoca, “3 yıl” dedi. “İşte siz o günden bu yana ne muhtara, ne azalara, ne de köy halkına ve bizlere isminizi belletememişsiniz. Herkes size hoca aşağı, hoca yukarı diye seslenmiş. Bunu biz yapmadık heyetin ortak kararıdır. Ama siz şimdi seçim kuruluna gidip yeniden kaydınızı yaptırın ve ondan daha önemlisi muhtara ve tüm köylülere isminiz belletin” dedik.
Ve yine o köydeyiz. Muhtarlık seçimleri de yapılacak. Okulumuzun hemen yakınında evi olan Merhum Ahmet SAVACI orman işletmesinde mevsimlik işçi olarak görev almaktaydı. Yılda sekiz, on ay dikim çalışmalarında çalışırdı. Boş kaldığı her zaman bizlerle ilgilenir, okulun ihtiyaçlarına yardımcı olan muhterem bir dosttur. Seçim dönemi başlayınca okula gelip “hocam ben muhtar olmak istiyorum. Beni destekler misiniz” dedi... Şöyle bir baktım.. “Sen ciddi misin Ahmet amca” dedim. “Tabi” dedi, “ciddiyim”. Hemen tersledim, “olmaz sen muhtarlık yapamazsın. O iş öylesine zordur ve sen içinde taşıdığın iyi niyetinle bu işi başaramazsın. Hem senin bir meşguliyetini var, iyi kötü beş on kuruş kazanıyorsun. Olmaz dedim ve ben sana bu konuda asla destek vermem” dedim.
Konuşmaları şakaya vurdurup, “desteklersiniz desteklersiniz” dedi. “Şaka yapmıyorum olmaz adaylığını koyma” dedim. Ama günler sonra aday oldu. Ve bizler oy vermedik. 2-3 oyla seçimi kaybetti. Artık ne okula geliyor ne de bizlere selam veriyordu. Sonrasında seçilen muhtarımın başına çok kötü bir olay geldi.. Olay duyulur duyulmaz Ahmet amca okula gelip “hocam ver şu elini öpeyim vallahi büyük adamsınız” diyerek bizle sarmaş dolaş oldu. “Bu durum seçilseydim benim başıma gelirdi” dedi... Saygıyla anıyorum.
İşte yine SEÇİM geliyor seçim. Ülkemize hayırlar getirsin. Sizlerin katkılarıyla.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Veysel
(15.01.2023 12:32 - #185)
Eline sağlık...Zevkle okudum...Tşkr
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.