İlçemizin gelişmesine katkı sağlamış, imarına harç koymuş değerli öğretmen ve belediye başkanı saygıdeğer NECATİ AKIN’ı da sonsuzluğa uğurladık. Namıdiğer GILLİMOĞLU, öğretmen, ilköğretim müfettişi ve Banaz’ın 1984-89 yılları arasında belediye başkanlığını yapmış güzel insan uzun zamandır rahatsızlığı sürerken ne çare ki yenik düşmüş ve aramızdan ayrılmıştır. Başta eşi Vesile Öğretmen’e ve evlatları Önder, İsmet, Özlem’e ve sevenlerine başsağlığı dilerim. Allah rahmet eylesin, ışıklarda dinlensin.
Çok geçmişi fazlaca hatırlasam da onu öğret-menlik yıllarında görmüşlüğüm var idi. İlköğretim müfettişi olarak Uşak iline geldiğinde daha yakından tanıma fırsatı bulmuştum. Defalarca teftişinden geçmiştim. Bir gün Hatıplar köyüne teftişe gelmişlerdi.
Ben de motor ile gidip geliyordum. Soğuk bir kış gününde üzerime balıkçı yaka kazak giymişim. Necati Öğretmen kravat takmadığımı görünce bana “Şu Banaz’da 250 öğretmen var, ilk sıralarda seni aday gösterirdim ama şimdi üzüldüm bak! Kravat takmamışsın. Beni hayal kırıklığına uğrattın” dedi ve ben hazır cevap; “öğretmenim Efe Amca’nın oğlanlardan bize kıravat düşmüyor ki” deyiverince bana öyle bir baktı ki arkasından o kendine has kahkahasını atarak; “Helal olsun sana söylediğime pişman oldum haklısın” deyiverdi. Gülüştük hep beraber..
Daha sonra Sinop’a sürgün gidince emekli olmayı tercih ederek Banaz’a bir inşaat malzemeleri mağazası açarak yaşamını sürdürmeye devam etti. Sonraki yıllarda milletvekili olmayı hedefleyip aday adayı olmuşsa da Devr-i Kenan döneminde veto yemiş bu hayali de suya düşmüş oldu. Sonraki yıllarda Belediye başkanlığına adaylığını koyup Banaz’ın belediye başkanı oldu.
O dönem içinde Banaz’ın su sorunu vardı. Çokrağan suyunu Uşak kendine almak istiyordu. Necati Başkan direndi ve yapılan anlaşma ile yaz kış Banaz’a 100 litre su verilmesine, kalanın tamamı Uşak’a akmasına karar alındı. Anlaşma yapıldığı gün 1000 litre gelen su Uşak’a 900, Banaz’a 100 litre olarak akıyordu. Yaz gelinde suyun miktarı 180'lere kadar düşünce anlaşma gereği Banaz’a 100, Uşak’a 80 su düşmekteydi (rakamlar örneklemedir). Banaz su sorunu yaşamadı ve Uşak başka kaynaklara yönelmek zorunda kalmıştı.
Ben o dönem öğretmenliğe ara vermiş ve her gün Uşak’a gidip geliyordum. Gerek ben ve gerekse Uşak’tan Banaz’a gelip giden memurlar araç bulmakta zorluk çekiyorlardı. Banaz minibüsleri saati tam ayarlanamıyordu. Belediyenin de otobüsleri Uşak’a sırası geldikçe sefer yapıyorlardı. Arkadaşlarla görüşüp başkan Necati Öğretmenin yanına gittik. durumu anlattım.. “Bize bir otobüs tahsis ediverin. Sabah Uşak’tan alsın akşamüstü Uşak’a götürüversin” dedik. Bana verdiği cevap çok enteresandı.. “Erkin” dedi. “Ben aslında bizim otobüsleri de Uşak’a sefer yapmaktan alıkoyacağım. Hatta o günkü minibüslerin bile Uşak’a gidip gelmelerine izin vermeyeceğim”. dedi. “Niçin” dedim.. “Yahu gidiş geliş çok ucuz, bizim insanlarımız sabah Uşak’a gidiyor, alışverişini oradan yapıyor, benim esnafım da akşama kadar siftah edeceğim diye bekliyor. O nedenle size bile otobüs vermek istemiyorum” dedi. O anda içimden la havle çekip kızarak ayrılmıştım. Sakin kafayla düşününce başkanın ne kadar haklı olduğunu anlamıştım. Harika bir düşünce imiş..
Babam rahmetli Yusuf Sarıoğlu başkanlık seçimlerinde Necati Öğretmen’e muhalif olsa da başkanlık dönemi ve sonrasında iyi dostlukları vardı. Babamla beraber haftanın belirli günleri Mangal Restoran’a gider günün yorgunluğunu giderirlerdi. Ben de defalarca onları götürmüş getirmişimdir. Menüleri her gün aynı. Birer ızgara, bir salata, peynir, meyve ve 35'lik. Hesabı bir gün babam bir gün Necati Öğretmen hak geçirmeden, sıralarını bilerek ödemektedirler. Hesap her öğünde hemen hemen aynı 150 TL. Birgün Mangal’ın sahibi Hasan Abi matbaaya geliyor sohbet ediyorlar. Babam Hasan Abi’ye diyor ki; “Oğlum bizim hesap kaç para, 150 TL. İki günlük 300 TL. Yahu Hasan benim ödeme yaptığım gün benden 100 lira al Necati Öğretmen öderken ondan 200 al. Ben emekçiyim bak iğneyle kuyu kazıyorum. Öğretmen evelallah hali vakti yerinde” der. Ertesi günden başlayarak hesaplar belirlenen program çerçevesinde birkaç ay sürer. Ne zaman ki Necati Öğretmen durumu fark eder ve hesap ödeyeceği anda babama 100 lira verip, “Sarıoğlu al şunu hesabı öde” der. Plan ortaya çıkınca kahkahalar atılır ve dostluk devam eder..
Yine bu hafta hakkın rahmetine kavuşan değerli büyüğümüz rahmetli Hasan Polat’ın eşi güzel insan, Kasım, Tacettin ve Ayşe'nin anneleri Alime Anne’ye de Allah'tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dilerim. Güzel insanlar!.. Rahmetlerle anıyorum.
Banaz bir değerini daha yitirdi. Yaptıkları için minnettarız. Işıklarda kalsınlar.