“ZAFER, Zafer Benimdir Diyebilenlerindir”.
Şükür ki bu yıl da bu günü kutlama mutluluğuna eriştik. Tüm ulusumuza ZAFER bayramımız kutlu olsun.
.
Adı ZAFER olan bir çok arkadaşım var. Biliyorum ki onlar bu günde doğmuşlardır. Onların da doğum günleri kutlu olsun. Ama asıl olan ülkemin doğum günüdür. 26 Ağustos’ta başlayan büyük taarruzun günüdür.. 19 Mayıs’ta Samsun’dan doğan GÜNEŞ 26 Ağustos’ta dolunaya dönüşmüş ve 9 Eylül’de düşmanları kovarak ZAFER’e ulaşılmıştır. Bu vesile ile zaferimizin baş mimarı yüce önder ATATÜRK’ü ve tüm silah arkadaşlarını, bu zafere katkı sağlayan bütün şehit, şühedamızı minnet ve şükranla anarken bu vatan uğruna gözünü kırpmadan canını veren tüm Mehmetçiklerimizi de yadetmek isterim. Bizler onların sayesinde bu günleri yaşamaktayız. Ve bizler bunu asla unutmayacak unutturmayacağız.
.
Belki bu günlerde DUMLUPINAR’da o eski görkemli törenlere şahit olamıyorsak da, gönlümüzde vatan aşkı var.
Değerinden bir zerre bile kaybetmeden büyümeye devam ediyor. Ağustos’un 30'unda Kurtuluş Savaşı’nın kazanıldığı o kutsal topraklarda olmak çocukluk yıllarımızdan beri hep hafızalarımıza yer etmiştir. Atamızın ZAFERTEPE’den verdiği komut hala belleklerimizdedir.. Tüm olumsuzluklara rağmen söz verdiği saatte Çiyiltepeyi alamadığını sanarak başarısızlığını kendine mal edip intihar eden REŞAT BEY komutanımızı unutmak mümkün müdür. Atamızın Kocatepe’den verdiği komutla 15 gün sonra Allahın izniyle İZMİR’deyiz sözlerinden sonra 14 üncü günde ulaştığı İzmir’de “Paşam, 15 gün demiştiniz bir gün önce geldiniz”, sözlerine karşılık “ne bileyim ben Yunan’ın bu kadar dayanıksız olduğunu” sözleri zafere not düşülen güzelliklerden bazılarıdır.
Dumlupınar denilince aklıma hep o güzel fotoğraf geliyor. Başında kalpak, elinde dürbün hafif eğilerek cepheyi gözleyen ve aklımda yedi düveli nasıl dize getiririm diye kurnazca planlar yapan ATATÜRK geliyor. Belki tarih kitaplarında yazmayan ama bazı tarihçilerden bir bir dinlediğim şu güzel anektodu paylaşmak isterim.
“Tarih 25 Ağustos, askerimiz binlerce kilometrelik yolu katetmiş, postallarını aylarca ayaklarından çıkaramamış, kimi atlı kimi yaya toz toprak yolları katetmiş gâh yürüyerek gâh sürünerek gelmiş ve Zafertepe’ye konuşlanmış. Akşam olmaktadır. ATATÜRK, askerin bir süre dinlenmesini ve uyumasını ister. Kendisi de bir kuytuya çilingir sofrasını kurmuş planlar yapmaktadır. Karanlık çöktüğünde yanına gelen bir subay; “Paşam, düşman karşımızda. Gece baskın yapıp işi bitirmeliyiz” der. Paşa oralı olmaz, “Dur bakalım şu sofra bir sonlansın” der. Subay birkaç kez gelip giderek telaşını anlatır. Ama paşa içkisini yudumlamaya devam etmektedir. Sabaha karşı görülen manzarada düşmanın bizim askerimizi çembere almak için yaptığı plan belli olur ve ATATÜRK subaylara manzarayı gösterip “akşam hareket etseydik şimdi halimiz ne olurdu” diyerek subaylara seslenir. Ve Kocatepe’den başlayan bu olağanüstü saldırı 9 Eylül’de düşmanın denize dökülmesiyle son bulur.
31 AĞUSTOS BANAZ’ımızın kurtuluş günüdür. 1 Eylül ise UŞAK’ın kurtuluşudur.
Yunan Komutan General Trikopis Uşak Göğem köyü mevkisinde yakalanır. Uşak’a getirildiğinde elleri kelepçelidir. Atamız bu durumu görünce derhal müdahale ederek ellerini çözdürür. “Onlar bizim misafirimizdir” der. Bu davranış onun ne kadar büyük ve ne kadar değerli bir asker ve devlet adamı olduğunun en büyük göstergesidir.
Günümüzde bu yaşanılanları sanki bir hayalmiş gibi görenlerin olduğu gerçeği de var. İnkarcılar var. Kabullenemeyenler var. Onlar bir kenarda dursun biz bu atalarımızın kanlarıyla sulanmış cennet topraklara varlığımızı sürdürdükçe sahip çıkacağız. Kulaklarımız onlara tıkalı, gözümüz çağdaş ve müreffeh ülkeler seviyesine dikili olacak. Bu topraklarda sesimizin çıktığı kadar İSTİKLAL MARŞI’mızı söylemeye devam edeceğiz. Tüm dünyaya haykıracağız. Bakın her zaman ilk iki kıtasını söylediğimiz marşımızın diğer birkaç kıtasında ne söylüyor.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Bastığın yerleri “toprak” diyerek geçme tanı
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı,
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı...
ZAFER BAYRAMIMIZ ve BANAZIMIZIN Kurtuluşu kutlu olsun..