Bu derdimi birkaç kere yazmıştım. İlgililer, yetkililer okudu mu okumadı mı bilmiyorum. Ama ben bir kez daha güzel ülkeme yarar getireceği ümidiyle tekrarlamak isterim. Konumuz “DEMİR AĞLAR”.
Kurtuluş Savaşı öncesinde ve sonrasından bu güne kadar kurulan Demir Yolları, giderek önemini daha da artırıyor. Zira son günlerde rakamları bir hayli tavan yapan akaryakıt ücretleri ve yine milyonları aşan araç ücretleri artık onlardan yararlanma ihtimalimizi en aza düşürmektedir. Bu gün için kısa mesafeli bir seyahat planlasanız bile ödeyeceğiniz rakamlar oldukça yüksek.. Ve belki de o seyahatten vazgeçiyorsunuz ya da sayıyı aza indiriyorsunuz.
Bunları söyledikten sonra asıl konuyu açalım. Ben uzun zamandır TREN seyahatlerine önem veriyorum. Ve tren seferlerinin olduğu bölgelerde ulaşımımı trenle sağlamaya gayret ediyorum. Doğrusunu söylemek gerekirse tren diğer ulaşım araçlarına göre daha uygun.
Ancak zaman biraz daha uzun olduğu için uzun mesafeli seyahatlerde uygun görülmüyor. Ama işin ekonomik yönüne bakarsanız da oldukça ucuz ve uygun. Büyük ihtimalle klimaları çalışıyor ve uygun ortamda yolculuk yapıyorsunuz. Vagonlarda tuvalet var. Ve biz gibi yaşlılar için bulunmaz ve önemli bir durum. Ancak açıkça söylemeliyim ki görevliler ne kadar titiz davransa da yararlanan yolcularda aynı titizlik yok. Doğru kullanımlara şahit olamıyoruz. Yani işin aslı biz kullanıcılar, bizden sonrakilere ortam hazırlayamıyoruz.. İşimizi gördükten sonra nasıl bırakmamız gerektiğinin bilincinde değiliz. Onlara da sertçe bir uyarı yapalım. “Hey insanlar, biraz daha dikkatli olalım” derim.
Her seyahatimde trendeki eksiklikler her nasılsa hep bana rastlıyor. Biniyorum, oturduğum koltuk işlevini kaybetmiş. Ne yatıyor, ne kalkıyor. Bir bakıyorum pencerede perde yok. Başka zaman da şansa bakın ki onda da perde arızalı. Görevlilere usulca hatırlatıyorum. Onlarda, “biz söylüyoruz amma!”… diyorlar.
Yine her seyahatimde dikkatimi çeken bilet konusu. Bölgesel trenlerin çoğunda biletler numarasız. İlk bindiğinizde yer bulabiliyorsanız ne alâ, daha sonraya kalırsanız ayakta yolculuk yapmak zorundasınız. Başka ulaşım aracı bulunmadığından insanlar sıkış tepiş trene binmek zorunda kalıyorlar. Oysa böyle bölgeleri ilgililer enine boyuna araştırıp yoğun olan gün ve saatlere ek seferler koysalar daha doğru bir tercih olur diye düşünüyorum.
İzmir-Uşak arasında tamı tamına 35 durak veya istasyon var. İller ve ilçeler bir yana köylere bile duraklar konmuş. Elbette oralarda yaşayanlar için de bir ulaşım imkanı verilmesi çok yerinde ve doğru. Ama bir çok durak bakımlı ve güzel görünümlü olsa da bazıları yıkık dökük ve bakımsız, atıl bir görünüm içinde. Madem ki durak yapılmış biraz da bakım yapılmalı. Çoğunda görevli de yok. Hatta yolcular biletleri trene bindiklerinde alıyorlar. Fiyatlar yakın zamanda güncellenmiş. Her yaşa ve koşula uygun bilet veriliyor. Çocuklar bile unutulmamış; ne güzel. Çocuğunuzun yaşı ve şartına göre bilet veriliyor. Yükünüz ne kadarsa sorun edilmiyor. Ama biz insanlar hepsini de hor kullanıyoruz… Dedim ya; İzmir-Uşak arası 35 durak var ve hepsinde de tren istisnasız duruyor. Her hareket sonrası en az iki kondüktör, “yeni binenler!” diye anons yaparak bilet kontrolu yapıyor. Ancak ayaktaki yolcular aşırı fazlalaşınca bu kontroller düzgün şekilde yapılamıyor.
Tren yolcularımız genelde kırsaldan geldiklerinden aşırı yükleri var ve seyahat kurallarını fazlaca bilmediklerinden davranışlarında bazı olumsuzluklar izlenebiliyor. Bakıyorsunuz telefon konuşmalarında avazı çıktığı kadar bağıranlara da rastlıyordunuz. Biletsiz binen var mı ya da arada kaytaranlar var mıdır bilemiyorum ve kontrol sistemi buna bazı durumlarda imkan veriyor..
Süre oldukça uzun, otobüsle 3 saatlik olan yolumuz trenin uzun güzergahı nedeniyle 6 saati buluyor. Ama Uşak-İzmir arası otobüs biletinin 250 TL. olduğunu duyunca 124 liraya seyahat etmek bugünün ekonomik koşullarında insana güzel geliyor. Hele bir de 65 yaş indirimi ile 52 liraya giderseniz daha da ballı kaymak oluyor.. Deneyin isterseniz. TCDD bu konular ile ilgili geniş kapsamlı bir çalışma ve anket yapıp DEMİR AĞLARI daha çok kullanılır ve faydalanılır hale getirmeli derim. Zira bir vagonda 60-70 kişi 5 vagon taşırsa 300 400 kişiye ulaşım imkanı sağlıyor ve otobüs ücretlerinin yarısına. Değerlendirmek gerek. Elbette hızlı tren de ulaşıma büyük katkı sağlayacak ama yapım süreci oldukça uzadı. Bunu da dikkate almalı.
Hafta sonu gazetemizin Yazı İşleri Müdürü Orhan SUNAL ve eşi Döndü SUNAL’ın evlatları İZZET ile İLKER’in sünnet düğünleri yapıldı. Muhteşem bir topluluk ve seçkin davetlilerin katılımıyla gerçekleşen sünnet düğünü ile evlatlarımız erkekliğe bir adım attılar. Kutluyor ve ömür boyu mutluluklar diliyorum.
Mevlam düğünlerini de göstersin inşallah...