Mevsimler rotayı şaşırdı. Havalar olduğundan çok fazla sıcak gidiyor. Ülkemiz son 60-70 yılın en yüksek sıcaklığını kapsayan bir yaz mevsimini yaşıyor. Sokakta gezen adam kapalı bir yere girdiğinde, “Offf, ne sıcak. felaket yahu” diye sitemini dile getiriyor. Tabii ki haklı vatandaş. Söylendiği gibi sıcaklar insanı haşlayacak türden. Bu durum sadece bizde mi? Hayır, kesinlikle hayır. Dünyanın çoğu bölgesi yanıp kavruluyor. En ilginç durum ise Haziran’dan Ağustos’a kadar kış mevsimi süren Avustralya, Canberra’da bir arkadaşımızla yaptığımız telefon görüşmesinde havaların oldukça soğuduğu, üşüdüklerini söyleyince oldukça şaşırdığımızı söylememek imkansızdı. Bilim insanları bir süredir Avrupa, Kuzey Afrika ve Kuzey Amerika'yı kavuran sıcak hava dalgasının insan kaynaklı iklim krizinin etkisinden bağımsız oluşmasının neredeyse imkansız olduğunu buldu. Uzmanlar aşırı sıcakların en fazla ölüme sebep olan felaketler arasında yer aldığı konusunda uyarıyor. Aşırı hava olaylarının iklim kriziyle ilişkisini inceleyen World Weather Attribution çatısı altındaki bilim insanları tarafından yapılan araştırmaya göre küresel ısınmanın etkisiyle Güney Avrupa'yı etkisi altına alan ve Türkiye'de de hissedilen sıcak hava dalgası 2,5 derece daha sıcak yaşanıyor. Buna göre kömür, petrol gibi fosil yakıtların kullanımı ve endüstriyel hayvancılık gibi insan faaliyetlerinin bir sonucu olan küresel ısınma, Çin'in bazı bölgelerinde sıcak hava dalgası görülmesini 50 kat daha olası hale getirdi. Uzmanlar hemen hemen bütün ülkelerin, ölümcül sonuçları olan aşırı sıcaklara karşı hazırlıksız olduğu konusunda da uyarılarda bulunuyorlar. Sıcaklıklardaki artış seviyesi ve hızının "benzeri görülmemiş" düzeyde olduğunu belirtiliyor ve önümüzdeki dönemde daha fazla rekorun kırılabileceği konusunda uyarıyor. İnsan faaliyetleri nedeniyle dünya sanayi öncesi döneme kıyasla dünyanın 1,1 C daha sıcak olduğu, dünya fosil yakıtları bu hızda tüketmeye devam ederse, sıcaklık artışı 2 C'ye ulaşacak, bu olaylar her iki ila beş yılda bir gerçekleşeceği belirtiliyor. İşin doğrusu gelecekte bizleri nelerin beklediğini tam olarak kestiremiyoruz. Ülkemiz adına değerlendirme yapacak olursak bu durumun tarım ve hayvancılık üretimine olumsuz etki yapacağı, orman yangınlarının daha da artacağı düşünülüyor. Bu da gelecek yıllar için kaygılanmamız gerektiğine işaret ediyor. Durumlar böyle, ortam karışık, hava sıcak... Yukarıda belirttim, sıcak hava sebebiyle insanlar ne yapacağını şaşırmış durumdalar. İşi olmayan çareyi sokağa çıkmamakta buluyor. Ama çıkmak zorunda kalanlar ne yapacak? Örneğin; bölgemizde tam da harman, patos zamanı. İnsanların sokağa çıkmama keyfi varken, tarlada ekini olanlar ne yapacak. Ekinler olmuş, biçilme vakti gelmiş. Vatandaşlar tarla tarla biçer-döver kovalıyor. Denk getirebilirse parasına-puluna bakmadan yaşadı. Ama bir de denk getiremezse çoğunun sadece yürümek için çıkmadığı sokak yerine yanıp kavrulan tarlada sabahtan akşama kadar tırpan sallamak... Ölümden beter... Allah köylümüze, çiftçimize, üreticimize kolaylıklar versin. Sıcak!... Ne diyelim gerçekten çok sıcak. Bizler bunları görüp yaşayacaksak kurtuluşumuz yok. Bu günleri Afrika sıcağında su, ekmek bulmak için debelenen insanları düşünerek aşabiliriz. Biliyorsunuz ya! Açlıktan, susuzluktan bitip tükenen minik çocuğun ölmesini bekleyen akbabanın heves ve heyecanını da asla unutmayalım..