Bu yılbaşı ağacımı hediyelerle donatmak yerine, her dalını bir dostumun adı ile süslemek istedim... Yakın dostlar, uzakta olan arkadaşlar, eski arkadaşlar, yeni dostlar.. Her gün gördüklerim ve ara sıra görüşebildiklerim. hep aklımda olanlar ve sıkça unuttuklarım. Her zaman yanımda olanlar ile olamayanlar, kötü gün dostlarım, hep destek olanlar.. İstemeden üzdüğüm dostlarım ve istemeden beni üzenler.. Çok yakınımda olanlar, ulaşamadıklarım.. Yıllardır göremediklerim, özlediklerim.. Vefa borcu olanlarım, Bir telefon uzaklığında olanlar. Alçak gönüllüler, gönülden sevenler.. Az ya da çok hayatıma girmiş tüm isimler... Bu ağaçta hepsinin kökleri sağlam, dalları uzun ve güçlü olacak, isimleri daima asılı olacak.. Her yeni yıl, eskilerinin yerine yenileri eklenecek. Zor anlarda ağacın gölgesi, dostları ve dostlukları bir nefes daha serinletecek. Yeni yıla tüm yeni umutların, yeni başlangıçların, dostların, bütün yeni gün ve yılları aydınlatması ve sizlerle daha güzel anılar paylaşmak  dileklerimle.. Hoş gel 2023. Hoş gel yeni yıl.. Hiç arkama dönüp bakmadan bu yeni yılı tüm sevdiklerimle, sevenlerimle sağlıklı ve mutlu yaşamak istiyorum. Gelen yılın gideni aratmamasını diliyorum. İyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla bitirdiğimiz yıla ve hatta yıllara artık dönüp bakmak istemiyorum. Haydi hep birlikte ULUSCA güzel bir yıl yaşamayı amaç edinelim. Küsmeden darılmadan yaşamayı hep birlikte başaralım. Ne geçim derdimiz olsun ne de seçim derdimiz. Ama biraz zor olacak gibi görünüyor. Zira 2023'e yine artan fiyatlar, indirilemeyen enflasyon acısıyla giriyoruz. Bir nebze artacak olan maaşları daha cebe koymadan birileri alıp gidiverecekmiş gibi geliyor. Önlenemeyen artışların ne kadar süreceğini de kestirmek gerçekten zor. Karamsarlık tablosu çizmek istemem ama içimden bir ses ise umutlan diyor. Umut olursa zaten insan yaşayabilir diyor. Umutsuz kalmak , pes etmek doğru olmaz diyor. Güzel günler yaşamak herkes kadar bizim de hakkımız diyor... Doğru mu diyor dersiniz. Hoş gel be 2023.. Hoş gel. Sahi bir de seçim derdimiz var. Bu yıl seçim yılı olacak. Üç vakte kadar seçim olacak ülkemizde. Nisan mı desem, mayıs mı yoksa haziran mı. Erken mi zamanında mı. Bunu kısa süre sonra öğreneceğiz sanırım. Ama her ne zaman olursa olsun. Güzellikler gelsin ülkemize. Ufkumuz aydınlansın, ülkemiz gülsün, gönlümüz şenlensin... Ama bir şey diyeyim mi.. Ben bu ittifaklardan pek hoşnut değilim. İttifak ne demek anlamıyorum. Her siyasi partinin kuruluş amacı ve ulaşmak istediği bir hedefi olmalı. O hedefe ulaşmak için de genel başkanından en son üyesine kadar canla başla çalışıp sandalye kazanmalı ve daha çok kazanarak da hükümet olmalı. Birbirine omuz vermek seçim sonrası olmalı. Şu an tek parti olan hükümetimiz bile aslında üç partinin desteğiyle iktidarda duruyor. Koalisyonlar tehlikeli değildir. Düzgün kurulduğunda ve amaç ülkeyi en iyi şekilde yönetmek olursa, koalisyonu oluşturan partiler güzel bir otokontrol sistemiyle daha iyi yönetimler oluşturabilirler. Tek parti olunca da aklıma padişahlık gibi bir sistem geliyor. Bana göre sağlam bir koalisyon hükümeti en iyi tek parti iktidarından daha da elverişlidir. Bu durumda bizim ülkemizin siyasal yapısına daha çok uyacak ve her kesimin sesinin hükümette olacağı bir yönetim olacaktır. Yeni yıla yeni müjdeler ile girdik. Bir yandan doğalgaz bulunması diğer yandan 2,5 milyon insanımızın emekli olacak olması toplumda bir sevinç yaşanmasına neden oldu. Sanırım her aileden bir kişi EYT’den yararlanacak ve geçmişte yaşanmış olan mağduriyetler bir nebze olsun yerini sevince bırakacak. Ülkemiz topraklarından çıkan her metreküp gaz ise milli ekonomimize katkı sağlayacak. Dışa bağımlılığımızı bir nebze olsun azaltacak. Söylenenler doğru çıkar ve yerli gazımız evlere ulaşırsa herkesten çok bizler mutlu oluruz. Tepeden tırnağa her şeye zam gelirken, asgari ücret belli bir seviyede artırılmış iken bir çok mağdur EYT’nin çıkacak olmasıyla feraha çıkacakken bari şu memur ve emeklilerine de uygun bir artış sağlayıverin derim. Enflasyona ezdirmeyeceğiniz bu kesimi de azıcık ferahlatın artık. Ve bana göre yüzdelik zamlar yerine seyyanen yapılacak artışlar aradaki farkın açılmasına imkan vermez diyorum. Diyelim ki % 30 zam verdiniz, 5 bin lira alanın maaşı bin 500 artıyor, 25 bin olanın maaşı ise yedibin 500 lira artıyor. 5 bin lira olan altıbin 500'e ulaşırken 25 bin olan ise otuzikibin 500'e çıkıyor. Ara açıldıkça açılıyor. O nedenle aralık enflasyonu açıklandıktan sonra hükümet demeli ki herkesin maaşını 3 bin lira artırıyorum.. “Oh be” deriz elbette.. Sizler de ben gibi düşünmez misiniz? Her neyse girdik bakalım 2023'e. Yineliyorum. Hoş gel 23, hoş gel yeni yıl. Bana, aileme ülkeme güzellikler getir. Getir de seni iyiliklerle eskilerin yanına yollayalım olmaz mı. Hoş gel...