Köylerimizde vatandaşlar yağmur duasına çıkıyor. Uzun zamandır kural geçen ortama bir damla yağmur yağsın diye. Ancak toprağa yağmur yağacağına, insanlara zamlar yağıyor... Piyasalarda pahalılıktan, zamlardan bahsederken her zaman dar gelirliyi, orta tabakayı düşünmemiz gerekmektedir. Ama hangi akla hizmettir ki; hep zenginler, büyük fabrikatörler, para babaları dikkate alınmaktadır. Bu ilk sözüm... Bu sözün ardından şimdi sizlere soruyorum, şu son bir haftadır akaryakıta gelen zamları izah edebilecek bir ekonomi uzmanı var mı aranızda. Şayet var ise bir haftada 23 liralardan 28 liraya, hatta bu akşam gelecek zamlarla 30 liraya doğru seyreden motorin fiyatlarını açıklayabilir mi? Benim anladığım kadarıyla dünya petrol piyasasında fiyatlar aynı seyirde devam ediyor. Yani petrolün varil fiyatı 120 dolarlara dayandığında motorinin fiyatı 17 liralarda iken, bu günlerde bir varil petrol 96, 97 lira olmasına rağmen neden 30 liraya mazot kullanıyoruz. İşin en kritik ve düşündürücü noktası da dolar piyasası 23 liralardan 18 liralara kadar düşmesine rağmen!... Gerçekten merak ediyorum. Yukardan, “faizleri düşüreceğiz, piyasayı rahatlatacağız, fiyatları düşüreceğiz” derken bu akaryakıt zamlarını lütfen bir izah edin. Her zaman söylediğimiz önemli bir formül, bir gerçek var : ülkeden akaryakıta, elektriğe, doğalgaza zam geldikten sonra herşeyin fiyatı artar... Artmasa bile artırılır. Hem bu gerçeği gözardı edeceksiniz, hem de fiyatları düşürme masalını okuyacaksınız. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu!... Beyler!.. Yapmayın, etmeyin. Milletin algısıyla oynayıp durmayın. Vatandaş evine ekmek götürmek için kırk takla atarken siz alay eder gibi gün aşırı akaryakıtın fiyatlarını oynuyorsunuz. Şayet ihtiyaç varsa da yapın mazotu 30 liraya, 35 liraya, benzini 28-30 liraya herkes ona göre hareket etsin. Fiyatları takip etmekten, yetişmeye çalışmaktan bıktık... Hem başımız döndü, hem hasta olduk. Yeter artık!... Bu konularla ilgili başka bir mesele de kooperatif marketler. Ülkemizde fiyatları dengeleyecek, artışları dizginleyecek, dar gelirliye ucuzluk kapısı olacak diye açılan Tarım Kredi marketlerinde fiyatlar hala en üst düzeylerde seyrediyor. Bir senedir yaygınlaştırılması için yoğun çaba harcanan ve 1000'in üzerinde bir market sayısına ulaşan Kooperatif Market’ler ne yazık ki çoğu üründe pazardan ve yerel marketlerden bile yüksek fiyatlarla satış yapıyor.  Birkaç ay önce ilçemize de büyük bir şubesi açılan mağazanın fiyatlarını vatandaşlarımız sürekli takip ediyor. Ara sıra ayçiçek yağı indirimi haricinde bir tek soğan ve patates ucuza satılıyor. Oysa çok fazla kâr amacı gütmeden dar gelirlilere umut kapısı olacaktı. Peki hiç mi fiyatlarını denetlemiyor bizleri yönetenler. Hiç mi diğer mağazalarla falan karşılaştırmıyorlar. Her şeyi bir kenara bırakıp ara sıra diğer mağazalarla fiyatları karşılaştırmaları bile yeterli. Şayet zor geliyorsa bunu dar gelirliler neredeyse her gün yapıyorlar, onlara bari sorsunlar... Yapılan iş inandırıcı olmalıdır. İnsanlar artık neredeyse birer hesap uzmanı oldular. Adamın arabası olmasa da, mazotun fiyatını takip etmese de evine giren ekmekten fiyatların durumunu takip edebiliyor. İnsanların huzur ve refahını düşünüyorsanız öncelikle dar gelirliyi, emekliyi, esnafı düşünün. 3 bin beşyüz, 4 bin liraya bir ayı çıkarabilen özverili, çaresiz insanları düşünün. Düşünün ki şahlanmadan önce karınlarını doyurabilsin, çocuğunu tok olarak okula gönderebilsin, ihtiyaçlarını karşılayabilsinler.