Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Necati Ertuğrul
Köşe Yazarı
Necati Ertuğrul
 

EN BABA ÖĞÜT

Millet olarak öğüt dinlemeyi sevmez olduk. “Benim aklım bana yeter” diyerek burnumuzun dikine giderek bildiğimizi okuyoruz. Eski kaynaklara baktığımızda, nice bilgin, alim, devlet büyüklerinin öğüt verdiklerini görüyoruz. Bu öğütleri; torunları, evlatları ve halkı önemsemiş, rehber edinmişler ve sonuçta da huzurlu bir hayat sürmüşler. Günümüze gelince; eskiden olduğu gibi öğüt dinleyecek kimse olmadığı gibi öğüt verecek kimse de yok. Bu yüzden değil midir toplumdaki onca kargaşa, musubet, bela kaza? Hepimizin görüp, duyup yaşadığımız evlenmelerden söz edeceğim. Daha kısa zaman önce düğünlerine gittiğimiz, birlikte düğünlerini yaptığımız çiftlerin boşanma haberlerini alınca şok oluyoruz. Zamanın gençleri, anne babanın fikrini almadan, büyüklerine danışmadan, mutlu evlilik sürdüren çiftlerden öğüt almadan biz evleniyoruz diye çıkıp geliyorlar. Her iki tarafın ailesi şok yaşıyor ama karşı da gelemiyorlar. Çaresiz kalıyorlar ve zar zor düğünlerini yapıveriyorlar. İnternetten, sosyal medyadan, arkadaş tanıştırmasıyla, anne babanın rızası alınmadan evlilik yapılır mı? Yapılırsa aile içi şiddet, geçimsizlikler başlar. Boşanmalar boşuna hızla artmıyor, kadın cinayetleri durmak bilmiyor. Ya o arada kalan suçsuz çocuklara ne demeli? Duyunca yine şok olduğumuz aldatma, fuhuş olaylarına ne diyeceğiz? Tüm bunlar; toplumun çöküşünü hızlandıran etkenler değil midir? Oğlunu yeni evlendiren baba, düğün kutlamasına gider. Oğluyla gelinini; birini sağına birini de soluna oturtur. Oğluna bir beyaz kağıt, kalem ve bir de silgi alıp gelmesini söyler. Oğlu şaşırır, “ne yapacaksın baba bunları” diye sorar. Babası da “ne diyorsam onu yap” der. “Şu beyaz kağıda yaz” der. Oğlu “ne yazayım” diye sorar. Baba da; “ne yazarsan yaz” der. Oğlu yazdıktan sonra babası yazdıklarını “sil”der. Bu “yaz, sil” işlemi birkaç kere tekrarlandıktan sonra oğlu babasına, “ne yapmak istiyorsun, ne zamana kadar sürecek bu böyle” diye sorar. Babası oğluna “kağıt hala beyaz mı” diye sorar. Oğlu  “herhalde beyaz olacak, çünkü her yazdığımı sildirdin” der. Baba; oğlunun omuzundan tutarak şöyle öğüt verir “Beni iyi dinleyin evlatlarım, evlilik; bir kağıt, kalem ve silgiye benzer. Evlilik hayatınızda beğenmediğiniz olayları beyaz kağıda yazar ve sonra onları silmezseniz evliliğiniz tehlikeye girer, dünyanız tıpkı kağıtta olduğu gibi kararır, mutlu olamazsınız. Birbirinizin beğenmediğiniz kötü sözlerini silerseniz, birbirinizden özür dilerseniz, birbirinizi affetmesini bilirseniz evlilik sayfanız tertemiz kalır. Sonuçta da mutlu bir aile yaşantınız olur. İkiniz de yanınızdan silgiyi hiç eksik etmeyin. Unutmatın ki erkeğin huyu çok parası olunca; kadının huyu da hiç parası olmadığı zamanlarda ortaya çıkar. Evliliğinizle birlikte zevkli, zevkli olduğu kadar da zorlu bir hayata adım atmış oluyorsunuz. Siz de anne baba olacaksınız. Büyük sorumluluklar yükleneceksiniz. Birbirinize sevgi ve saygı göstereceksiniz. Hiçbir şey tek taraflı olmaz”. Silgi ve bilgi kelimeleri beşer harflidir. Başlarındaki ilk harfi silerseniz geriye “İLGİ” kelimesi kalır. İlgi olmadan bilgiye, dolayısıyla mutluluğa ulaşamazsınız. Benden bu kadar, haydi bana eyvallah…
Ekleme Tarihi: 07 Haziran 2022 - Salı

EN BABA ÖĞÜT

Millet olarak öğüt dinlemeyi sevmez olduk. “Benim aklım bana yeter” diyerek burnumuzun dikine giderek bildiğimizi okuyoruz. Eski kaynaklara baktığımızda, nice bilgin, alim, devlet büyüklerinin öğüt verdiklerini görüyoruz. Bu öğütleri; torunları, evlatları ve halkı önemsemiş, rehber edinmişler ve sonuçta da huzurlu bir hayat sürmüşler.
Günümüze gelince; eskiden olduğu gibi öğüt dinleyecek kimse olmadığı gibi öğüt verecek kimse de yok. Bu yüzden değil midir toplumdaki onca kargaşa, musubet, bela kaza? Hepimizin görüp, duyup yaşadığımız evlenmelerden söz edeceğim. Daha kısa zaman önce düğünlerine gittiğimiz, birlikte düğünlerini yaptığımız çiftlerin boşanma haberlerini alınca şok oluyoruz. Zamanın gençleri, anne babanın fikrini almadan, büyüklerine danışmadan, mutlu evlilik sürdüren çiftlerden öğüt almadan biz evleniyoruz diye çıkıp geliyorlar. Her iki tarafın ailesi şok yaşıyor ama karşı da gelemiyorlar. Çaresiz kalıyorlar ve zar zor düğünlerini yapıveriyorlar. İnternetten, sosyal medyadan, arkadaş tanıştırmasıyla, anne babanın rızası alınmadan evlilik yapılır mı? Yapılırsa aile içi şiddet, geçimsizlikler başlar. Boşanmalar boşuna hızla artmıyor, kadın cinayetleri durmak bilmiyor. Ya o arada kalan suçsuz çocuklara ne demeli? Duyunca yine şok olduğumuz aldatma, fuhuş olaylarına ne diyeceğiz? Tüm bunlar; toplumun çöküşünü hızlandıran etkenler değil midir?
Oğlunu yeni evlendiren baba, düğün kutlamasına gider. Oğluyla gelinini; birini sağına birini de soluna oturtur. Oğluna bir beyaz kağıt, kalem ve bir de silgi alıp gelmesini söyler. Oğlu şaşırır, “ne yapacaksın baba bunları” diye sorar. Babası da “ne diyorsam onu yap” der. “Şu beyaz kağıda yaz” der. Oğlu “ne yazayım” diye sorar. Baba da; “ne yazarsan yaz” der. Oğlu yazdıktan sonra babası yazdıklarını “sil”der.
Bu “yaz, sil” işlemi birkaç kere tekrarlandıktan sonra oğlu babasına, “ne yapmak istiyorsun, ne zamana kadar sürecek bu böyle” diye sorar. Babası oğluna “kağıt hala beyaz mı” diye sorar. Oğlu  “herhalde beyaz olacak, çünkü her yazdığımı sildirdin” der.
Baba; oğlunun omuzundan tutarak şöyle öğüt verir “Beni iyi dinleyin evlatlarım, evlilik; bir kağıt, kalem ve silgiye benzer. Evlilik hayatınızda beğenmediğiniz olayları beyaz kağıda yazar ve sonra onları silmezseniz evliliğiniz tehlikeye girer, dünyanız tıpkı kağıtta olduğu gibi kararır, mutlu olamazsınız. Birbirinizin beğenmediğiniz kötü sözlerini silerseniz, birbirinizden özür dilerseniz, birbirinizi affetmesini bilirseniz evlilik sayfanız tertemiz kalır. Sonuçta da mutlu bir aile yaşantınız olur. İkiniz de yanınızdan silgiyi hiç eksik etmeyin. Unutmatın ki erkeğin huyu çok parası olunca; kadının huyu da hiç parası olmadığı zamanlarda ortaya çıkar. Evliliğinizle birlikte zevkli, zevkli olduğu kadar da zorlu bir hayata adım atmış oluyorsunuz. Siz de anne baba olacaksınız. Büyük sorumluluklar yükleneceksiniz.
Birbirinize sevgi ve saygı göstereceksiniz. Hiçbir şey tek taraflı olmaz”.
Silgi ve bilgi kelimeleri beşer harflidir. Başlarındaki ilk harfi silerseniz geriye “İLGİ” kelimesi kalır. İlgi olmadan bilgiye, dolayısıyla mutluluğa ulaşamazsınız. Benden bu kadar, haydi bana eyvallah…
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.