Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

BOŞU BOŞUNA

Mevlam bana ömür vermiş, boşu boşuna... Vücuduma bir can girmiş, boşu boşuna... Boşu boşuna... Aşık Mahsuni Şerif de söylemiş, bizler de biliyoruz elbette, boşu boşuna. Ama bizim görevimiz de gördüklerimiz yazmak, uyarmak, bildirmek. Bilsek de bilmesek de boşuna yazıyoruz, yine de yazmaya devam edeceğiz. Zaten bu konuyu da bir yaz girerken yazıyoruz, şimdi de çıkarken yazmak elzem oldu. Çünkü insanların içlerinden gelmedikten sonra düzelmemiz, iyi olmamız mümkün değil. Yazdan kalan bir pazar gününü değerlendirmek için geç saatte de olsa Evrendede piknik yerinde soluğu aldık. Masaların çoğu dolu, maşallah... İnsanlar da bizler gibi düşünmüşler ki ortalık bir hayli kalabalıktı. Kenarda köşede bir masa bulduk. Masanın üzerinde çörçöp dolu. “Eh napalım, temizleriz” dedik ve temizleyip oturduk. Masanın altına baktık, aynı pislik, etrafına baktın aynı çörçöp. Birimiz masayı hazırladı bitirdi, diğerleri ortalığı o sürede temizleyemedi. Yani piknik mi yaptık, haftalık temizlik mi belli değil!... Arkadaş birine para versen bu şekilde özenli pisleyemez, dağıtamaz vallahi. Ekmekleri sağa sola fırlatmışlar, soğanlar, domatesler yenilmiş, yenilenmiş sanki özellikle serpiştirilmiş. Peçeteler, kağıtlar, kartonlar... Sanki kendi çaplarında küçük bir çöplük yaratmış piknikçi arkadaşlarımız. Bunların hepsini anladık, anladığımız için de temizledik zaten. Ancak o güzelim piknik masalarının üzerine yaptıkları yağlı yiyecekleri mi sürtmüşler yoksa masalar yapılırken mi yağlanmış belli değil. Ancak öyle olsa da yağlarla pislenmiş masada isler, küller, çöpler yuva yapmış. Daha önce Evrendede'nin; Belediye Başkanı Zafer Arpacı tarafından özenle dizayn edildiğini, piknik masalarının, ocakların, aralarda çöp sepetlerinin bizler için yapıldığını yazmış, kendilerine de teşekkür etmiştik. Ama gördüklerimizin ardından istemesek de “boşu boşuna” diyoruz. Yukarıda anlattıklarımızı, gördüklerimizi pikniğe gelen bütün vatandaşlar da gördüler. Biz bunlarla uğraşırken bir de asi gençlik çıktı ortaya. Evrendede'nin orta yerinde, piknikçilerin arasında dağ motorsikletleriyle harıl gürül cirit atıyorlar. Bazen yorulduklarında dinlenirken başlıyorlar sohbete... "Ooo, ne güzel" diyeceksiniz. Ancak muhabbetin her kelimesinin arasında küfürler gırla gidiyor. Tahminen 15-17 yaşlarındaki muhtemelen ehliyetsiz olan gençler sanki konuşmalarının arasında küfürlü kelime kullanma iddiasına girmişler. Barım barım bağıran motorlarıyla kafa dinlemeye gelen vatandaşlara resmen işkence eden densiz gençler, onca ormanlık alan varken neden özellikle oralarda küfür yemek için çaba sarf ederler anlamış değilim. Sık sık diyoruz ya "biz ne zaman adam oluruz” diye, cevabı kimse veremiyor. Ben şu görüşteyim; insanlar çoluk çocuğuna iyi bir aile terbiyesi vermedikçe, okullarda medeniyet, ahlâk, toplum eğitimi gösterilmedikçe, ülke olarak cehaletin yanında bencilliği yenmeye, çağdaşlaşmayı yerleştirmeye yemin etmedikçe bir adım ileriye gidemeyiz. Cumhuriyetin kuruluşunda topyekûn uygulanan medeniyet kuralları ne yazık ki raflara kaldırıldı. Bizler çok zaman kaybetmeden, bir an önce ahlak, medeniyet, görgü kurallarını liste yapıp 14 KURAL gibi her yere aşarak bunları uygulamaya başlayabiliriz. Özgürlükleri kendi bencil amaçları için kullananları devre dışı bırakarak...
Ekleme Tarihi: 09 Kasım 2021 - Salı

BOŞU BOŞUNA

Mevlam bana ömür vermiş, boşu boşuna... Vücuduma bir can girmiş, boşu boşuna...
Boşu boşuna...
Aşık Mahsuni Şerif de söylemiş, bizler de biliyoruz elbette, boşu boşuna. Ama bizim görevimiz de gördüklerimiz yazmak, uyarmak, bildirmek. Bilsek de bilmesek de boşuna yazıyoruz, yine de yazmaya devam edeceğiz.
Zaten bu konuyu da bir yaz girerken yazıyoruz, şimdi de çıkarken yazmak elzem oldu. Çünkü insanların içlerinden gelmedikten sonra düzelmemiz, iyi olmamız mümkün değil.
Yazdan kalan bir pazar gününü değerlendirmek için geç saatte de olsa Evrendede piknik yerinde soluğu aldık. Masaların çoğu dolu, maşallah... İnsanlar da bizler gibi düşünmüşler ki ortalık bir hayli kalabalıktı. Kenarda köşede bir masa bulduk. Masanın üzerinde çörçöp dolu. “Eh napalım, temizleriz” dedik ve temizleyip oturduk. Masanın altına baktık, aynı pislik, etrafına baktın aynı çörçöp. Birimiz masayı hazırladı bitirdi, diğerleri ortalığı o sürede temizleyemedi. Yani piknik mi yaptık, haftalık temizlik mi belli değil!...
Arkadaş birine para versen bu şekilde özenli pisleyemez, dağıtamaz vallahi. Ekmekleri sağa sola fırlatmışlar, soğanlar, domatesler yenilmiş, yenilenmiş sanki özellikle serpiştirilmiş. Peçeteler, kağıtlar, kartonlar... Sanki kendi çaplarında küçük bir çöplük yaratmış piknikçi arkadaşlarımız.
Bunların hepsini anladık, anladığımız için de temizledik zaten. Ancak o güzelim piknik masalarının üzerine yaptıkları yağlı yiyecekleri mi sürtmüşler yoksa masalar yapılırken mi yağlanmış belli değil. Ancak öyle olsa da yağlarla pislenmiş masada isler, küller, çöpler yuva yapmış.
Daha önce Evrendede'nin; Belediye Başkanı Zafer Arpacı tarafından özenle dizayn edildiğini, piknik masalarının, ocakların, aralarda çöp sepetlerinin bizler için yapıldığını yazmış, kendilerine de teşekkür etmiştik.
Ama gördüklerimizin ardından istemesek de “boşu boşuna” diyoruz. Yukarıda anlattıklarımızı, gördüklerimizi pikniğe gelen bütün vatandaşlar da gördüler.
Biz bunlarla uğraşırken bir de asi gençlik çıktı ortaya. Evrendede'nin orta yerinde, piknikçilerin arasında dağ motorsikletleriyle harıl gürül cirit atıyorlar. Bazen yorulduklarında dinlenirken başlıyorlar sohbete... "Ooo, ne güzel" diyeceksiniz. Ancak muhabbetin her kelimesinin arasında küfürler gırla gidiyor. Tahminen 15-17 yaşlarındaki muhtemelen ehliyetsiz olan gençler sanki konuşmalarının arasında küfürlü kelime kullanma iddiasına girmişler. Barım barım bağıran motorlarıyla kafa dinlemeye gelen vatandaşlara resmen işkence eden densiz gençler, onca ormanlık alan varken neden özellikle oralarda küfür yemek için çaba sarf ederler anlamış değilim.
Sık sık diyoruz ya "biz ne zaman adam oluruz” diye, cevabı kimse veremiyor. Ben şu görüşteyim; insanlar çoluk çocuğuna iyi bir aile terbiyesi vermedikçe, okullarda medeniyet, ahlâk, toplum eğitimi gösterilmedikçe, ülke olarak cehaletin yanında bencilliği yenmeye, çağdaşlaşmayı yerleştirmeye yemin etmedikçe bir adım ileriye gidemeyiz.
Cumhuriyetin kuruluşunda topyekûn uygulanan medeniyet kuralları ne yazık ki raflara kaldırıldı.
Bizler çok zaman kaybetmeden, bir an önce ahlak, medeniyet, görgü kurallarını liste yapıp 14 KURAL gibi her yere aşarak bunları uygulamaya başlayabiliriz. Özgürlükleri kendi bencil amaçları için kullananları devre dışı bırakarak...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.