Cuma’dan pazara kadar Marmaris’teydik. Nisan 2018'de yine Marmaris’te yapılan “Yerel Medya Çalıştayı”nın 2.cisine katıldık. Ve tabi bu çalıştayı da Cumhuriyet Halk Partisi’nin planladığını, Marmaris Belediyesi’nin katkısıyla gerçekleştirildiğini söylemek gerek. CHP’nin gazeteci kökenli vekilleri Atila SERTEL, Tuncay ÖZKAN ve Utku ÇAKIRÖZER’in yoğun çaba ve verdikleri emekle teşekkürü hak ettiler. Elbette en çok teşekkürü çalıştay boyunca hiçbir aksaklığa meydan vermeyen Marmaris Belediyesi çalışanlarına etmek gerek.
Türkiye her köşesinden 275 civarı gazeteci ve televizyoncu katıldı. Değerli konuşmacılar renk kattılar. Marmaris Belediye Başkanı Mehmet OKTAY’ın açış konuşması ile başlayan çalıştay oldukça verimli geçti.
Tuncay ÖZKAN, Sibel GÜNEŞ (Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri), Yılmaz KARACA (Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı), Can GÜLERYÜZLÜ (Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı), Dilek GAPPİ ( İzmir Gazeteciler Derneği Başkanı) sorunları dile getirdiler. Bu konuşmalar sonrasında kurulan yuvarlak masalarda gazeteciler, radyo ve televizyoncular sorunları uzun uzun tartışıp birer rapor hazırladılar.
Sonra konuşmalar yine devam etti. Bu bölümde Savaş NİGAR (Basın İş Sendikası Genel Başkanı), Gökhan DURMUŞ (Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı), Turgay TÜRKER (Ekonomi Muhabirleri Derneği Genel Başkanı), Celal TOPRAK (Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı), Merdan YANARDAĞ (Tele 1 TV Genel Yayın Yönetmeni), Sertaç EŞ (Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi), Barış TERKOĞLU Cumhuriyet Gazetesi Yazarı), Mehmet OCAKTAN (Karar Gazetesi Yazarı) saygıdeğer konuşmacılardı. Dillerinin döndüğünce yaşadıklarını sorunları ve çözüm önerilerini anlattılar.
Son gün ise İlhan TAŞCI (RTÜK Üyesi), Okan KONURALP (RTÜK Üyesi) ve Mustafa KURDAŞ (Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni) ve bu konuşmaların ardından Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal KILIÇDAROĞLU kürsüye geldi.
“Efendim” diyerek söze başladı. Geçen çalıştaydan bu güne neler yaşandığını, sorunların artarak devan ettiğini, sorunların çözülmesinin karşılıklı diyalogla çözülebileceğini ama mevcut iktidarın böyle bir yaklaşımının asla olmadığını, gazeteleri ve gazetecileri ayrıştırmanın daha çok işlerine geldiğini söyledi. Biz iktidara gelince tüm sorunları ilgili kurumlarla birlikte çözeceğiz, dedi ve sonrasında ülkenin çeşitli kentlerinden gelen gazetecilerin sorularına muhatap oldu. 27 gazeteci sorularıyla sorunları anlattı, Kılıçdaroğlu hepsine cevap verdi. Biz bunları yapacağız, yapamadıklarımızı nedenleriyle birlikte halkımıza anlatacağız. Bazı gazeteciler büyük şehirlerde iktidarsınız oralardan bu işlere başlasanız dediler. “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin yerel medya için yaptığı güzel bir çalışma var, onu ilk toplantımızda Tunç SOYER’e anlattırıp diğer illere de yayılması için çalışacağız” dedi. Gazetecilerin sorunlarını federasyonlarla birlikte çözmeye gayret edeceğiz. Ve basın kartlarını gazetecilik yapan herkese vermeye ve hatta bu dağıtımın gazeteciler federasyonlarıyla yapılmasını sağlayacağız dedi. Belediyelerimizin yerel basına katkısını önleyen talimatları gözden geçirip buna karşı neler yapabileceğimizi kısa zamanda hayata geçireceğiz. Biz her zaman haktan yana hukuktan yana adaletten yana olacağız.
Barış TERKOĞLU’nun moderatörlük yaptığı soru-cevap bölümü daha bir çok gazetecinin soru sormasına olanak tanıyamadan son buldu. Zira genel başkanın başkaca programları olduğu anımsatıldı.
Ama ben de şöyle düşündüm ki:
EYYY KILIÇDAROĞLU! siz ulusal basınla günün her saati, haftanın her günü bir araya gelme olanağı bulabiliyorsunuz. Bu kadar basın mensubunu ve hele hele Anadolu’nun bir çok ilinden zor koşullarda buraya gelebilmiş 300'e yakın yerel basın mensubuna daha çok zaman ayırsanız ve onların dertlerini tek tek dinleseniz daha iyi olmaz mıydı? 12.00'de başlayıp 14.00'de sonlanacağına koca bir pazar gününü bize ayırsaydınız ne de güzel olurdu. Bazıları soru sormaya bile imkan tanımıyor çok şükür siz 27 gazeteciye bu imkanı tanıdınız ama Cumhuriyet Halk Partisi iktidara yürüyecekse 275 gazeteciye kucak açmalıydı. Bu kadar soruların içinde en dikkat çekeni ise bir gazetecinin “Yerel MEDYA çalıştayında ulusal basın konuştu biz dinledik” sözü gerçeği daha çok yansıtıyordu.
Sonuç olarak biz medya mensupları bir kez daha bu vesile ile bir araya gelmiş yeni yüzler tanımış olduk. Sorunlarımızı genelde dile getirdik. Ama 2018'den bu yana azalmasını dört gözle beklediğimiz sorunlar kartopu gibi büyümeye devam ediyor. Yerel gazeteler 1800'den 900'e, televizyonlar yarıya düştü. Bu nedenledir ki bir çok gazeteci işsiz kaldı. Hele bu pandemi dönemi daha da ağır koşulları yaratınca bu dertler kaçınılmaz oldu.
Bir cümlede güzel Marmaris için etmeliyiz. Geçmiş yıllarda 1955 ve 1979 yıllarında yaşadığı büyük yangınlardan sonra bu yılda aynı akibete uğradı. Ama tez zamanda gerekli tedbirlerle acıyı en aza indirmeyi başarmışlar. Her ne kadar yanan yerler insanın içini acıtsa da umutlar yitirilmemiş. Yurt dışından Türkiye kapıları açılınca yine turistler doldurmuş her yakayı.
Çalıştayın amacına kısa sürede ulaşılması dileğiyle...