Bazı insanlar için anlattığınız bir şeyi önünde canlandırsanız da ikna olmazlar. Onların amacı ikna olmak değil, sizi inandırıcı olmaktan uzaklaştırmaktır. Ben kendi adıma gerçeklikle belgelendirilmiş iddialara inanırım, herkesin de inanması gerekir diye düşünürüm. Ülkedeki hızlı siyasi gündemlerin arasında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir çıkış yaptı.  Kılıçdaroğlu; "Sevgili halkım, bugün devletimize hizmet eden memurlarımıza, yani bürokratlarımıza önemli bir hususta seslenmek istiyorum. Sizi de buna şahitlik etmeye davet ediyorum. Unutmayın; Türkiye Devleti'ni, şahıs devletine dönüştürmüş bir kişi ve ailesi var. Bu şahsın ve ailesinin, kişisel çıkarlarına hizmet etmeye zorlanmış bir kısım devlet memurları var. Bazıları çok baskı altında. Ancak unutulmamalıdır ki; devlete değil, şahsi çıkarlara hizmet etmenin sorumluğu var. TÜGVA rezaletini hep beraber izliyoruz. Lağım kokusu yine her yeri sardı. Şahıs ve ailesi vakıf süsü verdikleri bir paralel yapı ile devleti zapturapt altına almaya çalışmış. 18 Ekim Pazartesi itibariyle "emir almıştım" diyerek bu kirli işlerden sıyrılamazsınız dedi. Marmaris’teki Yerel Medya Çalıştayı’nın son gününde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bir konuşma yaptı. Bu konuşmada gazetecilerin de merak ederek sorduğu bürokratlarla ilgili yaptığı açıklama dikkat çekiciydi. Bir ilimizdeki şehir hastanesi yapımıyla ilgili şok edici bir olaydı bu! Hastanenin yapımı için ilk önce yeri belirlenip temeli atılmış, sonrasında ilgili kurum tarafından hastane yapımı için ihale açılmış. Hayret verici bir olay!... Sizce doğru değil mi böyle usulsüz, yanlış işler yapmayın demek? Ancak Kılıçdaroğlu’nun bu sözleri üzerine başta AKP sözcüleri, yöneticileri olmak üzere hepsi üzerine çullandı. “Sen bürokratları nasıl tehdit edersin?”.  Hatta yetmedi, “bu vesayet çağrısıdır” denildi. Yani bürokratların çalışmasını engellemek isteniyor deniliyor. Bir açıklamayı, izahatı yapan kişinin konuşmasını tam olarak dinleyip ona göre karar vermek lazımdır. Kılıçdaroğlu bürokratlara; yolsuzluk yapmayın, hırsızlık yapmayın, usulsüz bir iş yapmayan bunun sorumluluğunu almak, hesabını vermek zorundasınız diyor. Yanlış mı?... Avukatlar, öğretmenler, doktorlar, milletvekilleri göreve başlarken dürüstlük yemini etmiyorlar mı, ediyorlar tabii ki. CHP Genel Başkanının söylediği şey, işte bu yemine sadık kalın, ülkemiz, devletimiz, halkımız için kanunlara, kurallara uyarak çalışın demektir. Bana göre uzun zamandır unuttuğumuz ya da kaçmaya çalıştığımız dürüst, hak hukuk bilen, ahlaklı bireyler olmak için hepimiz bir kenardan başlamalıyız. Şimdiye kadar yıktığımız önemli değerlerimizi geri kazanmak için zeki, çevik ve ahlaklı bir toplum yaratmak için zaman kaybetmemeliyiz. Toplumun ve ülkemizin geleceğini ancak böyle aydınlatabiliriz...