Her yıl, haziranın üçüncü haftası “Babalar Günü”olarak kutlanılması adet olmuştur.
Ailelerin direği olan babalar için bir gün yeter mi diyeceksiniz ama ne yapalım böyle uygun görülmüş. Yapacak bir şeyimiz yok. Buna da şükür. Hiç yoktan bir günlük beylik beyliktir.
Evlatlar tarafından uzaklardan aranılması, hediyeler alınması, ellerin öpülmesi güzel davranışlardır.
Bana göre iki çeşit baba vardır. Birincisi; ailesini koca bir kuş gibi kanatlarının altına alan, onları kollayıp gözeten, her türlü ihtiyaçlarını karşılayan, eğitimlerini yaptıran, ülkesine yararlı evlatlar yetiştiren; bunları yaparken de hiçbir fedakarlıktan çekinmeyen elleri öpülesi babalar... Bunlara diyecek hiçbir sözümüz yok. Diğer baba tipi ise evde terör estiren, her gün çocuklarının gözü önünde anneyi döven, içki içen, kumar oynayan, günlerce eve gelmeyen, evinin helal rızkını sağlamayan, öz anne babasını senede bir gün de olsa hatırlamayan babalar.
Unutmayalım ki armut dibine düşer. Elbette ki böyle babalar evlatları tarafından hatırlanmayacak, hediyeler alınmayacak, elleri öpülmeyecektir.
Büyük küçük demeden tüm babaların babalar gününü kutluyoruz. Ölmüş olanlara da rahmet diliyoruz. Sözü fazla uzatmadan aşağıdaki güzel şiiri tüm babalara armağan ediyoruz.
Baba olmak dağ gibi
Baba olmak gönlü saray gibi
Baba olmak her derde şifa gibi
Baba olmak bir rüya gibi…
Baba olmak değildir cismi
Baba olmak değildir resmi
Duyulunca evde ismi
Kucağına atlamalı çocukların her biri…
Baba rahmet
Baba merhamet
Baba aş, baba ekmek
Babaya düşer çile çekmek…
Baba koruyucu
Baba kollayıcı
Baba dert, baba acı
Baba tüm dertlerin tek ilacı…
Baba huzur
Baba bereket
Baba eli nasır
Babanın yumuşaktır kalbi.