Bundan tam 3 yıl önce muhalefet partisi Cumhuriyet Halk Partisi, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde “Adalet” (!) gerekçesi ile bir yürüyüşe başladı. İlk olarak kısa mesafeli ve tepki amaçlı olarak yapılması amaçlanmıştı.
Üç yıl önce ülkede büyük yankı uyandıran MİT tırlarının durdurulması sonrasında bazı gelişmeler yaşandı. Olayın gizli ve istihbarati olduğu gerekçesiyle Gazeteci Can Dündar’ın yaptığı haber ve CHP Milletvekili Enis Berberoğlu’nun bilgi aktardığı bahanesiyle tutuklanmışlardı.
CHP, tutuklanma haberinin alınması sonrasında meclisteki görüşmeleri terk ederek vekillerinin tutuklanmasına tepki vermişlerdi. Dokunulmazlığı olan bir milletvekilinin tutuklanması sonrasında ise bu durumun hukuka ve adalete uygun olmadığı belirtilse de sonuç değişmemişti.
Bunun üzerine partililer Ankara’dan yola çıkarak Berberoğlu’nun tutuklu bulunduğu İstanbul Maltepe cezaevine kadar yürüyüşlerine devam edecekleri kararını aldılar.
Ankara Güvenpark’ta 15 Haziran 2017 tarihinde başlayan ve sonrasında çok güçlü destek bulan, bazı partilerce, sanatçılarca, çevreci ve sivil toplum örgütleri ile çok sayıda vatandaş tarafından katılım sağlanan ve desteklenen “Adalet” yürüyüşü 9 Temmuz 2017'de 420 kilometrelik yol sonunda Maltepe’de tamamlandı.
Amaç “ADALET” hedef hukuksuzluk...
Adalet yürüyüşü dünya siyaset gündeminde beklenenden çok fazla yankı buldu. Adaleti aramak, hukuk düzenini savunmak uluslararası düzeyde destek gördü.
Sonrasında Enis Berberoğlu serbest bırakıldı. Ama adalet rayına girdi mi, hukuk bağımsızlığına kavuştu mu, o ortada!...
Gerçekten adaletli, hukukun üstün olduğu, insan haklarının üst düzeylerde olduğu bir ülkede yaşamak olağanüstü güzel bir duygu...
NEDEN MASKE KULLANMIYORUZ?
Korona, gelecek, geliyor derken geldi. Büyüdü, yayıldı. Günlük vaka sayısı 1000'in üzerine çıkarken, ölenlerimizin sayısı da 100'leri buldu. Önlemler, uyarılar, yasaklar derken hastalık biraz yavaşladı.
Bayramla gelen 4 günlük yasakların ardından sokaklara hücum ettik.
İyi, güzel...
Millet elbette ekmek, aş derdinde. Ama Bilim Kurulu uyardı, uzmanlar uyardı, Sağlık Bakanı uyardı, “Sakın haa! önlemleri kesinlikle gözardı etmeyin, gevşetmeyin”.
Bizler ne yaptık. “Oh vaka sayısı düşüyor, ölenler azaldı, artık salgın bizi terk ediyor” dedik. Temizliği, hijyeni, maskeyi, mesafeyi defettik, gitti.
Şimdi vaka sayısı tekrar 1500'lere dayandı. Belki de 2. dalga dediğimiz olayla karşılaşacağız.
Burada kendimize kesinlikle sormamız ve düşünerek cevaplandırmamız bir soru var :
Kurallara niçin uymuyoruz, GERÇEKTEN NEDEN MASKE KULLANMIYORUZ?...