Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

EYVALLAH

Bakıyoruz da herkes aynı görüşte, aynı şeyi söylüyor; Türkiye artık bir vergi memleketi olmuş. Vergiler sadece esnaf için değil, tüm kesimler için oldukça büyük önem arzediyor artık. Biz esnaflar yıllardır ağır vergi yükleri altında ayakta kalma mücadelesi veriyoruz. Ve aynı süreçte de hem bunların zor ve ağır olduğunu, buna bir çözüm bulunması gerektiğini söylüyoruz. Ama hiç dinleyen, derdini paylaşan olmadı. Düşe kalka bu günlere geldik. Geldiğimiz durumda ise işçisi, memuru, emeklisi aynı dertten şikayetçi olarak tepki gösteriyorlar. Hep böyle giderse bunun kaçınılmaz olduğunu açık açık kabullenmemiz gerekiyor. Ülkede 1 litre mazotun 2 lira civarında maliyeti olduğunu ama 6 liraya yakın satıldığını, 100 bin liraya ülkeye giren bir aracın 220 bin liraya satıldığı artık açık açık konuşulmaya başlandı. Ve son günlerin en göze batan konuyu doğalgaz! Bu ürünün bizde 220 euroya, Avrupa ülkelerinde 110 euroya satıldığı belirtiliyor. İşin ilginç tarafı bu doğalgaz bizim ülkemizden geçip Avrupa’ya gidiyor. Başka ve çok bir ilginç meseleye gelecek olursak o daha da vahim. Şayet doğru ise ülkemiz Rusya’dan aylık ya da yıllık belli bir ölçüde doğalgaz almayı taahhüt etmiş. Haliyle vatandaşlar da cep ve beyin yakan faturalar yüzünden doğalgazını iyice kısıp veya kapatıp battaniyeye sarılıp oturmaktadır. Bu sebeple düşen tüketim sebebiyle idarecilerimiz almadığı halde taahhüt ettiği yüksek miktardaki doğalgazın parasını ödemektedirler. İş gerçekten çok garip!.. Biz bu taahhüt ettiğimiz doğalgazı alsaydıkta iç piyasada fiyatını düşürerek satsaydık, vatandaş da üşümekten kurtulsaydı iyi olmaz mıydı? Yok, olmaz... Biz gazı almayalı, parasını kuzu kuzu ödeyelim. Şimdi bazı ahmaklar, “bana ne yaaa, benim cebimden çıkmıyor ki, onu doğalgazı kullanalar düşünsün!” diyeceklerdir.  Sevgili vatandaşlarımız! Bu iş de aynı çıkmadığımız yoldan, kullanmadığımız havaalanından, geçmediğimiz köprüden nasıl devlet para ödüyor ve dolayısı ile o paralar bizim vergilerimizle ödeniyorsa, doğalgaz için de aynı kural geçerlidir. Aklımız sıra birileri bizleri aldatırken bizler de kendi kendimizi aldatmayalım. Sonuçta her şekilde fatura bize çıkıyor ve ödemediğimiz borçlar gecikme-leriyle birlikte kuzu kuzu bizlere düşmektedir. Bu sebeple bu işlerden vazgeçilmeli, ya da çok mantıklı, minimum rakamlarla pazarlıklar yapılmalıdır. Yoksa ömrümüz boyunca bizler ve doğmamış çocuklarımız borçlarla doğacak, yaşadıkça da bu sıkıntılar asla yakalarımızı bırakmayacaktır. Konuyu şöyle bağlayalım. Size bir araba ya da ev lazım. Bunların değeri 100 bin lira. Bunu uygun vadelerle bankalardan 130 bin liraya verelim dediler. Ama taksitleri yüksek olduğu için bu işe giremediniz. Karşınıza büyük ve güçlü bir firma çıkarak “taksitlerinizi kolay ödeme şekliyle yarı yarıya düşüreceğiz ama araç veya eviniz 200 bin liraya malolacak” deseler böyle işe girer misiniz? Elbette çoğu kişi girmez. Çünkü resmen enayi yerine konulmuş olacaksınız. Buna ben girerim diye kişilere de “eyvallah” deriz. Sonrasında akıl sağlığınızı ölçtürerek!...
Ekleme Tarihi: 11 Şubat 2020 - Salı

EYVALLAH

Bakıyoruz da herkes aynı görüşte, aynı şeyi söylüyor; Türkiye artık bir vergi memleketi olmuş. Vergiler sadece esnaf için değil, tüm kesimler için oldukça büyük önem arzediyor artık.
Biz esnaflar yıllardır ağır vergi yükleri altında ayakta kalma mücadelesi veriyoruz. Ve aynı süreçte de hem bunların zor ve ağır olduğunu, buna bir çözüm bulunması gerektiğini söylüyoruz. Ama hiç dinleyen, derdini paylaşan olmadı.
Düşe kalka bu günlere geldik. Geldiğimiz durumda ise işçisi, memuru, emeklisi aynı dertten şikayetçi olarak tepki gösteriyorlar. Hep böyle giderse bunun kaçınılmaz olduğunu açık açık kabullenmemiz gerekiyor.
Ülkede 1 litre mazotun 2 lira civarında maliyeti olduğunu ama 6 liraya yakın satıldığını, 100 bin liraya ülkeye giren bir aracın 220 bin liraya satıldığı artık açık açık konuşulmaya başlandı.
Ve son günlerin en göze batan konuyu doğalgaz! Bu ürünün bizde 220 euroya, Avrupa ülkelerinde 110 euroya satıldığı belirtiliyor.
İşin ilginç tarafı bu doğalgaz bizim ülkemizden geçip Avrupa’ya gidiyor.
Başka ve çok bir ilginç meseleye gelecek olursak o daha da vahim.
Şayet doğru ise ülkemiz Rusya’dan aylık ya da yıllık belli bir ölçüde doğalgaz almayı taahhüt etmiş. Haliyle vatandaşlar da cep ve beyin yakan faturalar yüzünden doğalgazını iyice kısıp veya kapatıp battaniyeye sarılıp oturmaktadır. Bu sebeple düşen tüketim sebebiyle idarecilerimiz almadığı halde taahhüt ettiği yüksek miktardaki doğalgazın parasını ödemektedirler.
İş gerçekten çok garip!..
Biz bu taahhüt ettiğimiz doğalgazı alsaydıkta iç piyasada fiyatını düşürerek satsaydık, vatandaş da üşümekten kurtulsaydı iyi olmaz mıydı?
Yok, olmaz... Biz gazı almayalı, parasını kuzu kuzu ödeyelim. Şimdi bazı ahmaklar, “bana ne yaaa, benim cebimden çıkmıyor ki, onu doğalgazı kullanalar düşünsün!” diyeceklerdir. 
Sevgili vatandaşlarımız!
Bu iş de aynı çıkmadığımız yoldan, kullanmadığımız havaalanından, geçmediğimiz köprüden nasıl devlet para ödüyor ve dolayısı ile o paralar bizim vergilerimizle ödeniyorsa, doğalgaz için de aynı kural geçerlidir. Aklımız sıra birileri bizleri aldatırken bizler de kendi kendimizi aldatmayalım. Sonuçta her şekilde fatura bize çıkıyor ve ödemediğimiz borçlar gecikme-leriyle birlikte kuzu kuzu bizlere düşmektedir.
Bu sebeple bu işlerden vazgeçilmeli, ya da çok mantıklı, minimum rakamlarla pazarlıklar yapılmalıdır. Yoksa ömrümüz boyunca bizler ve doğmamış çocuklarımız borçlarla doğacak, yaşadıkça da bu sıkıntılar asla yakalarımızı bırakmayacaktır.
Konuyu şöyle bağlayalım.
Size bir araba ya da ev lazım. Bunların değeri 100 bin lira. Bunu uygun vadelerle bankalardan 130 bin liraya verelim dediler. Ama taksitleri yüksek olduğu için bu işe giremediniz. Karşınıza büyük ve güçlü bir firma çıkarak “taksitlerinizi kolay ödeme şekliyle yarı yarıya düşüreceğiz ama araç veya eviniz 200 bin liraya malolacak” deseler böyle işe girer misiniz?
Elbette çoğu kişi girmez. Çünkü resmen enayi yerine konulmuş olacaksınız. Buna ben girerim diye kişilere de “eyvallah” deriz. Sonrasında akıl sağlığınızı ölçtürerek!...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.