Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

Avni Erdal Sarıoğlu
Köşe Yazarı
Avni Erdal Sarıoğlu
 

KANAL AÇ SİMİT SAT

Bir ülkeyi yönetmek değil, bir ilçeyi dahası bir evi yönetmek çok zor. Hele hele ekonomik sıkıntıların, sorunların had safhada olduğu bir dönemde bunu başaramayanlardaki bunalım cinnetlere, intiharlara kadar gidebiliyor. Tabii ki çok zor bir iş yürütüyorlar... Herkesin bildiği ve yakından takip ettiği üzere İstanbul’da Kanal İstanbul, Ankara’da dinazorlar, birçok ilimizde termik santralların zehir saçan bacaları, bazı yerlerde Şehir Hastaneleri meselesi, İzmir istikametinde otoyollar, köprüler ve bizde de Zafer Havaalanı dertleri var!... Dertlerimiz zaten çok ancak çözüm aramak, bulmak için ortak akıl yok. Yani ortak akılda buluşmaya niyet yok. İstanbul’a yapılması düşünülen çılgın proje Kanal İstanbul ne için yapılıyor? Yani yapılmasındaki amaç nedir? Ulaşım mı, gelişme mi, çağdaşlık mı, ekonomik atılım mı, turizm mi, kalkınma mı, eğitim mi, tarım ya da hayvancılık mı? Ne olduğu açıklanamıyor. En sonuncu savunma ise “SÜKSE”...  Sükse yapalım, hava atalım da sokakta insanlar açlıktan bayılıyor. Ekonomik sıkıntılardan 30 yıllık devlet memurları cinnet geçiriyor veya intihar ediyor. Bunun için mi sükse yapacağız. Sanki dışardan bakanlar bu olayları duymuyor, bilmiyor mu? Kanal İstanbul için uzman profösörler, çevre bilimcileri açıklama yapıyor. Diyorlar ki, bazı arazilerin değerlenmesi haricinde (ki bunda da rant hesapları yapılıyor) hiçbir getirisi olmayacak bir projedir. İstanbul’a kana yapılması tüm Marmara’da hayvancılığı bitirir, tarımın yok olmasına sebep olur. Ekolojik denge bozulur, fay hatlarında olumsuz etkilenme olur. Kanaldan geçecek deniz suyunun arazilere, toprağa yayılması sağlık ve içme suyu açısından domino etkisi yaratır. Başka birçok olumsuz iklimsel doğa olaylarına yol açar. Ama dinletemiyorlar, “sen otur işine bak!”... Nedir bu inat derken, son zamanların en sıcak dostu (!) Katar ortaya çıkıyor. Katarlıların bu kanal çevresinde arsalar aldığı iddiaları kafaları iyice kurcalıyor. Şayet bu iddialar gerçek ise hakikaten dehşet uyandırıcı bir durum var demektir. Yapılan işlerin mantık silsilesi çorba gibi!... Siz; zarar ediyor, para yok diye tank palet fabrikasını satıyorsunuz, trilyonluk zarara yol açacak köprüler, yollar, hava limanları, hastaneler yaptırıyorsunuz. Siz milyonlara hizmet vermek için kurulan belediyelere para yok, başınızın çaresine bakın diyorsunuz, ne akla hizmetse devletin bankasına simit sarayı aldırıyorsunuz, siz emekliye, işçiye üç kuruşu çok görüyor, esnafın ödenemeyen sigortası vergisi için haciz gönderiyorsunuz, her gün bin pisliği çıkan ne idüğü belli olmayan sözde işadamlarının vergi borçlarını siliyorsunuz.  Gerekirse halkım için zararı göze alırım diyorsunuz ama yaptıklarınız nedense öyle olmuyor. Sahi siz neyi amaçlıyorsunuz?...
Ekleme Tarihi: 17 Aralık 2019 - Salı

KANAL AÇ SİMİT SAT

Bir ülkeyi yönetmek değil, bir ilçeyi dahası bir evi yönetmek çok zor. Hele hele ekonomik sıkıntıların, sorunların had safhada olduğu bir dönemde bunu başaramayanlardaki bunalım cinnetlere, intiharlara kadar gidebiliyor. Tabii ki çok zor bir iş yürütüyorlar...
Herkesin bildiği ve yakından takip ettiği üzere İstanbul’da Kanal İstanbul, Ankara’da dinazorlar, birçok ilimizde termik santralların zehir saçan bacaları, bazı yerlerde Şehir Hastaneleri meselesi, İzmir istikametinde otoyollar, köprüler ve bizde de Zafer Havaalanı dertleri var!...
Dertlerimiz zaten çok ancak çözüm aramak, bulmak için ortak akıl yok. Yani ortak akılda buluşmaya niyet yok.
İstanbul’a yapılması düşünülen çılgın proje Kanal İstanbul ne için yapılıyor? Yani yapılmasındaki amaç nedir? Ulaşım mı, gelişme mi, çağdaşlık mı, ekonomik atılım mı, turizm mi, kalkınma mı, eğitim mi, tarım ya da hayvancılık mı? Ne olduğu açıklanamıyor. En sonuncu savunma ise “SÜKSE”... 
Sükse yapalım, hava atalım da sokakta insanlar açlıktan bayılıyor. Ekonomik sıkıntılardan 30 yıllık devlet memurları cinnet geçiriyor veya intihar ediyor. Bunun için mi sükse yapacağız. Sanki dışardan bakanlar bu olayları duymuyor, bilmiyor mu?
Kanal İstanbul için uzman profösörler, çevre bilimcileri açıklama yapıyor. Diyorlar ki, bazı arazilerin değerlenmesi haricinde (ki bunda da rant hesapları yapılıyor) hiçbir getirisi olmayacak bir projedir.
İstanbul’a kana yapılması tüm Marmara’da hayvancılığı bitirir, tarımın yok olmasına sebep olur. Ekolojik denge bozulur, fay hatlarında olumsuz etkilenme olur. Kanaldan geçecek deniz suyunun arazilere, toprağa yayılması sağlık ve içme suyu açısından domino etkisi yaratır. Başka birçok olumsuz iklimsel doğa olaylarına yol açar.
Ama dinletemiyorlar, “sen otur işine bak!”...
Nedir bu inat derken, son zamanların en sıcak dostu (!) Katar ortaya çıkıyor. Katarlıların bu kanal çevresinde arsalar aldığı iddiaları kafaları iyice kurcalıyor. Şayet bu iddialar gerçek ise hakikaten dehşet uyandırıcı bir durum var demektir.
Yapılan işlerin mantık silsilesi çorba gibi!...
Siz; zarar ediyor, para yok diye tank palet fabrikasını satıyorsunuz, trilyonluk zarara yol açacak köprüler, yollar, hava limanları, hastaneler yaptırıyorsunuz.
Siz milyonlara hizmet vermek için kurulan belediyelere para yok, başınızın çaresine bakın diyorsunuz, ne akla hizmetse devletin bankasına simit sarayı aldırıyorsunuz, siz emekliye, işçiye üç kuruşu çok görüyor, esnafın ödenemeyen sigortası vergisi için haciz gönderiyorsunuz, her gün bin pisliği çıkan ne idüğü belli olmayan sözde işadamlarının vergi borçlarını siliyorsunuz. 
Gerekirse halkım için zararı göze alırım diyorsunuz ama yaptıklarınız nedense öyle olmuyor. Sahi siz neyi amaçlıyorsunuz?...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.