Birkaç ay önce ani bir kalp krizi sonucu kaybettiğimiz meslek büyüğümüz Av. Kazım Kargı ile yıllar önce yaşadığımız, Kazım ağabeyimizin sık sık nükte ortamlarında anlattığı karşılıklı bir davamızda yaşadığımız çok güzel bir anıyı sizlerle paylaşmak istiyorum.
Olay Banaz Asliye Ceza Mahkemesinde 1990’lı yılların sonunda yaşandı. Banaz’ın Kızılhisar köyünde komşular arasındaki bir anlaşmazlıkta meydana gelen kavganın meydana geliş şekli çok ciddidir. Komşu sınır uyuşmazlığı olayında kullanılan kesim motoru sebebiyle az kalsın ölümle sonuçlanabilecek bir olaya dönüşmüş, olay sonucunda ceza davası açılmıştır. Ceza davasında yaralanan kadının vekili ben, sanığın vekili ise rahmetli Kazım bey’dir.
Duruşma günü geldiğinde taraflar hazır olmuş, duruşma başlamıştır. Duruşmada taraflar arasındaki husumetin yüksekliği ortamı gergin hale getirmiş, çok sayıda tanık, müşteki ve sanık ifadesi sebebiyle duruşma uzadıkça uzamaktadır. Bayan müvekkilim duruşma başladıktan yarım saat kadar sonra tanıklar dinlenmekte iken kısık sesle böbreklerinden rahatsız olduğunu, bu sebeple tuvalete gitmek zorunda olduğunu bana beyan etti. Ben de uygun bir şekilde Mahkeme Hakimi’ne bu durumu kibar bir şekilde tabii ki duruşmada herkesin duyacağı şekilde söyleyip izin istedim, Hakim tabii gitsin hemen gelsin dedi ve izin verdi. Köylü vatandaş bayan müvekkilimiz tuvalete gitti, tekrar yanımdaki mahsus müşteki sandalyesine oturdu, tabii tanık çok, ben ve rahmetli Kazım ağabey olayın vehameti ile vekil sıfatıyla sürekli tanıklara sorular soruyoruz, duruşma daha da uzuyor. Bu arada müvekkil yarım saat sonra tekrar tuvalete gitmesi gerektiğini ifade etti, ben de tekrar Mahkeme Hakimi’ne durumu anlattım, yine izin alarak müvekkilim tuvalete gitti, geldi. Yargılama devam ederken bu durum en az 5-6 kez devam etti, 3-4 saat süren dava sonunda her ikimiz terledik, yorulduk. Sıra bekleyen diğer meslektaşlarımızın bulunduğu baro odasına yöneldik ve Kazım bey bu arada ani bir çıkış yaparak kendi edası ve konuşma tarzıyla ayakta “arkadaşlar benim bir Avukatlık işim olursa Avukatım bilin ki Vadi Dalkılıç’tır”dedi. Tabii merakla orada bulunan meslektaşlarımız ve çoğu o dönemdeki meslek büyüklerimiz bunun nedenini sordu. O da davayı, duruşmayı, aşamaları duruşmada benim müvekkilin tuvalet ihtiyacı konularını, vs ses tonunu alçaltıp yükselterek kendi üslubu ile anlattı ve” yahu arkadaş Vadi bey kardeşim davayla o kadar ilgileniyor ki müvekkilin çişi ile dahi ilgileniyor ”diyerek o ünlü sempatik gülüşünü ve kahkahasını attı, bu anıyı da yüzlerce kez çevresine her fırsatta aktardı. En az 25 yıldır çeşitli ortamlarda anlattığı bu hikayeyi Av.Kazım Kargı anısına paylaşmak istedim. Kazım Kargı Baro Başkanı iken vefat etti, ani vefatı çok üzdü bizleri, Baromuzun eşi bulunmaz bir rengi idi, heyecanlı, dinamik, sempatik, üretken, girişimci bir kişiydi. En büyük hayali 1990’lı yıllarda Baro tarafından sık sık düzenlendiği gibi tüm Hakim-Savcılar ve Avukatların da katıldığı bir hukukçular gecesi düzenlemekti. Rahmetli dostluğa önem verir bunun için tüm hukukçuların birbirini tanımasını isterdi. Bu vesile ile Allahtan rahmet ailesine sabırlar diliyorum. Mekanı Cennet olsun… Pazartesi,02.12.2019
Av.Hüseyin Vadi Dalkılıç