Bu yıl Cumhuriyet Bayramı farklı bir coşkuyla kutlandı. Dış düşmanların yanısıra içimizdeki Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlarının hadsiz davranışları, bu iki değerin önemini bizlere bir kez daha gösterdi.
İşin başında sormak lazım. Cumhuriyet nedir, ne değildir. Cumhuriyet yaşamdır, fazilettir. Cumhuriyet ilerleme, yükselme demektir. Çağdaşlık demektir Cumhuriyet. Halktır, millettir, birlik ve kenetlenmek demektir Cumhuriyet. Dolayısı ile elbette coşkulu kutlanmalı, bu kutlamalara herkeste katılmalıdır.
Cumhuriyet’ten 29 Ekim’lerde hasta olup kaçmak, bahane bulup düşmanlık etmek en sonunda bölücülerin, hainlerin tuzağına ve kucağına düşmek demektir.
Bizlerin bekası 96 yıl önce benimsenen en iyi, en sağlıklı, beton gibi sağlam bu sisteme sahip çıkılmasıyla başarı bulur. Cumhuriyeti yıkmaya kalkmak, düşmanlık etmek hainliktir.
Bunun öneminin farkına varan birçok insan bu yıl daha anlamlı, daha gönülden bir Cumhuriyet Bayramı kutladı. Zira yıllardır silinmeye çalışılan milli duygular da yeni yeni fark edildi.
Bayram İstanbul’da farklı kutlandı. Daha gönülden, daha anlamlıydı. Ankara’da eşsiz kutlamalar yapıldı. Mehmetçiğini karanfil yağmuruna tutan insanlarımız, aynı duygularla Anıtkabir’e koştu. Ata’sına “fatiha”sını daha içten okudu.
Nevşehir’de Cumhuriyet Bayramı yürüyüşünü “kamu düzenini bozacağı” gerekçesiyle yasaklama gafletine rağmen Nevşehirliler bayrama koştu.
İzmir ona keza. Manisa’da harika bir harmandalı gösterisi... Hele Ödemiş’te 2 bin kişilik Ödemişlinin, yıllardır prova yapmış folklör ekibi gibi ZEYBEK oynaması göğüsleri kabarttı.
Uşak’ta da, ilçemizde de halkın katılımı daha bir fazlaydı bu bayram. Aslında daha da yüksek olmalıydı katılım. İlçeninin belediye başkanı, kaymakamı, mülki amirleri bunun için daha fazla çaba göstermeliydi. Çünkü Cumhuriyet hepimizindir.
Uşak’ta yüzlerce genç bayraklarla, marşlarla, coşkuyla alana gelişi gururlandırdı vatandaşları. “İşte geleceğimiz, gençlerimiz böyle olmalı” diye...
İlçemizde bayram yerinde olsa da cadde ve sokaklarda pek bayrak göremedik. Ancak bir çiçekçi esnafımız Çallı Hasan Demir, Şakir Cenalp Sokağı bayraklarla çiçek gibi donatmıştı. Kendi içinden geldiğince yaptığı bu girişimi için tebrik ediyoruz, ayakta alkışlıyoruz. Hatta kendisi, tören sonrasında idarecilerimize, “manevi katkı verirseniz daha geniş kapsamlı daha çok caddede bir organizasyon yapabilirim” demiş.
Bence bunu elbirliğiyle, eşsiz şekilde 100. yılda yapalım, örnek olsun, destan olsun...
Sonuçta milli bayramların herkes tarafından hassasiyetle, toplumun her kesiminin katılımıyla kutlanması birliğimizi güçlendirecek, gücümüzü artıracaktır.
Çünkü;
Biz yurt diye ANADOLU’yu, Yol diye CUMHURİYET’i, Onur diye Tam BAĞIMSIZLIĞI, Önder Diye ATATÜRK’ü seçtik...