Her nedense bizimle birlikte birçok gazete, basın yayın organı kötü haberler vermeye devam ediyor. Ne yazık ki ortamda ne haber varsa onu veriyoruz. Görmezden gelip, farklı haber vermemizi isteniyorsa, onu biz yapamıyoruz. Onu menfaate dayalı gazetecilik yapanlardan isteyin. Gazeteci bir ayna vazifesi yapar. Ne görürse onu yansıtır. Yani iyi gördüklerini kötü anlatmak, kötü gördüklerini iyi olarak aktarmak “gazeteci” kişiye yakışmaz. Bu durum ancak birilerinden korkuyorsa, ya da birilerinden otlanıyorsa öyle gerçekleşebilir. İyi haberler yayınlamak, güzel şeyler yazmak biz de isteriz. Biz de felaket tellallığı yapar gibi kaza, ölüm, cinayet, şehit, yangın, facia, hırsızlık haberleri yapmaktan bıktık. Hele mülteciler... Ama biraz gerçekçi olalım lütfen. “ANALAR AĞLAMAYACAK” diye vaad verenlere rağmen şehit haberi olmayan gün geçmiyor. Her yere duble yol oldu, kazasız bir haber bülteni yok. Artık hırsızlar eve girdi. Vatandaş anasını babasını öldürüp paralarını gasp ediyor. Hadi yazmayın! Çocuklar kayboluyor, gençler kaçırılıyor, yaşlılar kandırılıp çarpılıyor, hadi yazmayın. Hele siyasetin cadı kazanı.. Kaynıyor da kaynıyor. Ülkemiz şu an gerçekten zor bir durumda. Dört koldan çevrilmiş düşmanın yanında bir de içerdeki hainler var. Evet, biz de istiyoruz güzel, sevindirici haberler yapmak. Bu durumdan hiçte memnun değiliz. Mesela lafını bile duyduğumuzda müjdeyle yazıyoruz Hamamboğazı’nı, doğalgazı, yapılan hizmetleri. Güzel haberleri sizlerle birlikte biz de bekliyoruz...