Sağlık, yaradanın insanoğluna en güzel armağanı. Öyle nakış nakış işlenmiş eşsiz ve mucizevi bir makina olan insan vücudu, sırrı çözülemeyen gizemlerle bezenmiş. Düşünün ki bir yerdeki küçücük bir aksaklık, yaşamını zehir ediyor insanın.
Şimdi size bünyenizden bir parça alacağız deseler hangisini vermeye razı olursunuz? Gözünüzü, kolunuzu ya da kulağınızı.
Elbette vücudumuzdaki bir parçacık uzvumuzun her biri dünyalarla değişilmeyecek değerdedir. Ancak biz bunun kıymetini bilmiyoruz. Yani sağlığımızın değerini ne yazık ki bilemiyoruz.
Başımız ağrıdığında dünyamız kararıyor. Dişimiz sancıdığında geçen her dakika zehir oluyor. Çoğumuz imkanları ölçüsünde çalışmak, çok çalışmak zorunda. Ama bunun bir bedeli var. Bazı meslek gurupları vardır; insanın ömrünü içten içe yer. Mesela madende çalışmak. Ya da radyasyonlu bir ortamda mesai yapmak. Veya kimyasal maddelerle içiçe bulunmak.
Eskilerde gurbette çalışan hemşehrilerimiz dönüş yaptığında hasta bir halde ızdırap içinde gezerlerdi. Oralarda ağır işlerde çalıştıklarını söylerlerdi. Şimdi ise ülkemizde bizler aynı durumdayız. Herşey radyasyonlu, herşey kansorejen, herşey sağlıksız. Bunlara ne devlet koruması var, ne vatandaş önlemi.
Bizler klişeleşmiş ama ibretlik bir sözü her zaman hatırlarız. “İnsanlar 50 yaşına kadar para kazanmak için sağlıklarını harcarlar, 50'sinden sonra ise sağlıklarını kazanmak için paralarını harcarlar”. Tabi ki harcayacakları paraları varsa!...
Anasayfa
Yazarlar
Avni Erdal Sarıoğlu
Yazı Detayı
Bu yazı 1915+ kez okundu.
SAĞLIĞIN DEĞERİ
Sağlık, yaradanın insanoğluna en güzel armağanı. Öyle nakış nakış işlenmiş eşsiz ve mucizevi bir makina olan insan vücudu, sırrı çözülemeyen gizemlerle bezenmiş. Düşünün ki bir yerdeki küçücük bir aksaklık, yaşamını zehir ediyor insanın. Şimdi size bünyenizden bir parça alacağız deseler hangisini vermeye razı olursunuz? Gözünüzü, kolunuzu ya da kulağınızı. Elbette vücudumuzdaki bir parçacık uzvumuzun her biri dünyalarla değişilmeyecek değerdedir. Ancak biz bunun kıymetini bilmiyoruz. Yani sağlığımızın değerini ne yazık ki bilemiyoruz. Başımız ağrıdığında dünyamız kararıyor. Dişimiz sancıdığında geçen her dakika zehir oluyor. Çoğumuz imkanları ölçüsünde çalışmak, çok çalışmak zorunda. Ama bunun bir bedeli var. Bazı meslek gurupları vardır; insanın ömrünü içten içe yer. Mesela madende çalışmak. Ya da radyasyonlu bir ortamda mesai yapmak. Veya kimyasal maddelerle içiçe bulunmak. Eskilerde gurbette çalışan hemşehrilerimiz dönüş yaptığında hasta bir halde ızdırap içinde gezerlerdi. Oralarda ağır işlerde çalıştıklarını söylerlerdi. Şimdi ise ülkemizde bizler aynı durumdayız. Herşey radyasyonlu, herşey kansorejen, herşey sağlıksız. Bunlara ne devlet koruması var, ne vatandaş önlemi. Bizler klişeleşmiş ama ibretlik bir sözü her zaman hatırlarız. “İnsanlar 50 yaşına kadar para kazanmak için sağlıklarını harcarlar, 50'sinden sonra ise sağlıklarını kazanmak için paralarını harcarlar”. Tabi ki harcayacakları paraları varsa!...
Ekleme
Tarihi: 05 February 2016 - Friday
SAĞLIĞIN DEĞERİ
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.