23 Nisan Ulusal Egemenlik ve ÇOCUK BAYRAMI’nı önceki gün kutladık. İlçemizde ATATÜRK Kültürpark Alanında çocuklar hazırladıkları programları heves ve heyecanla sergilediler.
İlk ve orta dereceli okulların öğrencileri, öğretilenleri yeteneklerini de katarak en iyi şekilde yapmaya çalıştılar. Ancak benim en fazla dikkatimi çeken konu ise öğrencilerin çoğunluğu görevli olarak bayram törenine getirilmemiş. Yani Banaz’da 5 binin üzerindeki öğrenci varlığından yarısı ana okulu, ilkokul (ortaokul dahil) en az 2 bin 500 öğrencinin bayrama katılması lazımdı. Ancak alanda sanırım 500-600 öğrenci, hadi yanılmış olayım 1000 öğrenci vardı. Neden diğerleri bayrama katılmadı. Doğrusu bu sorunun cevabını ben kendi adıma çok merak ediyorum.
Bir öğrenciyi yetiştirmek, daha doğrusu bir insan yetiştirmek çok zordur. Bunu zaten hepimiz biliyoruz. Bir çocuğu bugün bu gibi sosyal faaliyetlerden uzak tutarsanız yarın büyüdüğünde de toplumdan uzaklaşır, uzak kalır. Sonrasında ise o insanı topluma kazandırmak inanın çok zordur.
Yine kendi kendime acaba diyorum bazı çocukların yetenekleri biraz zayıfta onun için mi bu tür etkinliklerden uzak tutuluyor. Ancak böyle bir düşünce, böyle bir kaytarma çok yanlıştır. Elbette bu işlerle uğraşanların da işine gelecektir. Bir okuldaki öğrencilerin arasında hep yeteneklileri, hep başarılıları öne çıkarırsanız diğerlerine haksızlık yapmış, hakkını yemiş olursunuz. Bu sebeple eğitimde, öğretimde eşitlik her zaman önde tutulmalıdır.
Evet, vurgulayarak tekrar söylüyorum. Dünyanın ilk ve tek ÇOCUK BAYRAMI olarak övündüğümüz bu bayrama çok önemli istisnalar hariç bütün çocuklarımızın katılımı sağlanmalıdır. Ayrıca çocukların hazırladıkları program haricinde Kaymakamlık ve Belediye Başkanlığı tarafından güzel etkinlikler düzenlenmelidir. Geçtiğimiz yıllarda belediye tarafından çocuk şenlikleri, kaymakamlık tarafından uçurtma şenliği düzenlenmişti.
Örneğin bu bayramda Uşak’ta Atapark’ta ve Masal diyarında çocuklar için şenlik ve çeşitli etkinlikler düzenlenmiş, organize edenleri yürekten kutluyorum. Ama neden bizde böyle şeyler yapılmıyor, düşünülmüyor.
Diğer taraftan önceki günkü 23 Nisan Bayramı’nda 1000 öğrenci olduğunu var saydık. Ancak bayrama katılan anne baba sayısı tahminen 150-200 kişi yoktu. Anne babalar, veliler böyle bir bayramda neden çocuklarının yanında olmazlar anlamış değilim.
Evet, bizler kendimiz üzerimize düşenleri yapmadıktan sonra, öz değerlerimize önem vermedikten sonra her türlü suistimale uğraması içten bile değildir.
Şimdi çok daha önemli bir konuya, çocuk bayramında gölge düşürmemek adına değinmek istiyorum.
Önümüzdeki süreçte; 15 Haziran 2025 tarihinde yapılacak olan Liselere Giriş Sınavı (LGS) için başvurular yapıldı. Ancak bir okulda okulun bir müdürü (çocukları da ikna ederek) bazı öğrencilerin bu SINAVA GİRMEMESİ için karar almış. Makamına giden bazı velilere de “sizin çocuğunuz sınava girmeyecek” diyormuş. Israrla nedeni sorulduğunda da; “Zaten başarısı çok düşük, alacağı kötü puanla okulun derecesini düşürmesin” diye cevap veriyormuş.
Bu nasıl bir mantıktır, bu nasıl bir akıl tutulmasıdır Sayın Milli Eğitim Müdürümüz, Sayın Kaymakamımız; böyle bir şey nasıl olabilir. Çocukların başarısı düşükse o halde hiç okula almayalım. Sizin göreviniz onların bilgi ve becerilerini, başarılarını yükseltmek değil midir?
Şayet böyle bir şey varsa bu bir İHANETTİR.
Benden söylemesi!...