Hiç kimsenin bilmediği ve bilenlerin de önemsemediği bu “KÜRESEL ISINMA” çok büyük olumsuzluklara sebep olacak. Şimdilik hiç kimse umruna takmıyor. Çünkü henüz gözle görülen tarafı herkesi pek ilgilendirmiyor. Küresel ısınma tabiri ilk olarak kullanılmaya 1970'lerin sonlarında başladı. Ozon tabakasının delinmeye başladığı konusu konuşulunca birbirimizin yüzüne baktık ve “ne diyor bunlar” diye sorduk. Meselenin ne olduğu konusunda bir fikir sahibi değildik. Hatta “yahu havadaki bir tabaka nasıl delinir, zaten bu HAVA değil mi” diye karşı çıktık. Ancak zaman geçtikçe, tehlike büyüdükçe mesele kafalarımıza dank etmeye başladı. Ozon deliği, 1970'lerin sonundan beri kutuplar üzerindeki stratosferde (ozon tabakası) ilkbaharda görülen ozon hacmi düşüşünü ifade eder. Antarktika üzerinde şu ana kadar görülen en büyük ozon deliğinin haritası (Eylül 2006). Stratosferdeki bu olay dışında yine ilkbaharda troposferde de ozon delinmesi gözlenmektedir. Ozon tabakası neden delinir? Özellikle CFC (kloro floro karbonlu gazlar) ozon tabakasını inceltmektedir. Ozon tabakasını bozan en önemli etken Kloroflorokarbon (CFC) gazlarıdır. Peki CFC nedir, nerelerde kullanılır? Kullanım alanları; soğutucular, araba klimaları, köpük ürünleri, yalıtım maddeleri, mikroçipleri ve diğer elektronik aletleri temizlemek için çözücü, steril gaz karışımlarında bir bileşim maddesi, spreylerde itici gaz gibi pek çok değişik ürün yelpazesini içermektedir. Yani işin gerçeği çoğumuzun kullandığı parfüm, deodorant, sinek ilaçları, yangın söndürücüler; araç klimaları ozon tabakasının delinmesindeki en büyük unsurlar. Yani işin gerçeği şu güzelim dünyayı kendi ellerimizle yok etmeye çalışıyoruz, değil mi?.. Küresel ısınma diyoruz ama sadece söyleyip geçiyoruz. Zaten küresel ısınmanın sebebi ozon tabakasının delinmesinden oluyor. Bu da 1970'lerden bu yana buzulların erimesine sebep oluyor. Bu durum da küresel ısınmanın hızlanmasına sebep oluyor. Yapılan çalışma, Grönland buz tabakasının son birkaç on yılda okyanusa milyarlarca ton buz kaybettiğini, çünkü kaybın çoğunun dünyanın değişen ikliminin bir ürünü olan yeraltı okyanus sularının ısınmasından kaynaklandığını vurguluyor. Geçtiğimiz günlerde bir belgeselde bu konuyu işlemişler. Kuzey kutbunun en büyük buzulları olan Grönland’ın güç geçtikçe daha hızlı erime, yok olma sürecine girdiğini; bu hızda devam ederse kısa bir süre sonra dünyadaki okyanusların, denizlerin 7 metreye kadar yükselebileceği belirtiliyor. Bu da ne demek oluyor; Maldiv adalarının tamamen yok olacağı, Amerika New York’un hatta bizim sahil kesimlerindeki birçok yerleşim alanının sular altında kalacağına işaret ediyor. Birileri sanal dünyada bir gün bir hastalığın çıkacağını, ortalığı kırıp geçireceğini, çok sayıda insanın öleceğini falan yazmıştı. Bizler de gülüp geçmiştik. Elbette bu ilk görünüşte “BİR KOMPLO TEORİSİ” olarak görülüyordu. Ancak bu bahsettiğimiz olay tamamen bilimsel bir görüş. Bunları bilmek için kahin olmaya gerek yok. Kim ne derse desin insanoğlu ve dünya bir KÜRESEL FELAKETE DOĞRU HIZLA İLERLİYOR... Bunu da bir kenara not edin...