A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

YERLİ Mİ, YABANCI MI?

“Ben Sporcunun Zeki, Çevik ve Aynı Zamanda Ahlâklısını Severim” demişti ATATÜRK. Elbette biz de bu sözü severiz. Ahlâk her şeyden önce gelir. Özellikle SPOR da ve de özellikle futbolda. Ama uzun zamandır tartışılan ve son günlerde ayyuka çıkan gereksiz söylemler hem futbolu gerdi hem de milyonlarca sporseveri gönülden yaraladı. 23 Nisan 1923'te kurulan Futbol Federasyonu bu güne kadar işlevini yürütegeldi. Kuruluşunda ÖZERK olmasına rağmen zaman zaman baskılara ve taraflı yönetimlere sahip oldu. Son yıllarda da özellikle tek adayla gidilen seçimler sonrasında ÖZERKLİK kavramı biraz zedelendi diyebilirim. Ligimizin renkleri dört büyükler, kıyasıya bir rekabetle yıllar yılı gönüllerimizi süsledi. Her birimiz bu renklere gönül verdik. Gâh güldük gâh üzüldük. Rakiplerle tartışmalara girdik. Bazen de kavgalara sahne olduk. Ama eskilerin deyimiyle çoğu kez yan yana oturup maç izleyemedik. Düşman belledik rakip takımları. Oysa bu güzel rekabetin tadını çıkarsaydık, küçük şakacıklarla birbirimizi okşasaydık daha güzel olmaz mıydı? Şimdi ne yapıyoruz. Habire ÇAMUR atmakla meşgulüz.. Oluyor mu?.. Son iki yıldır Beşiktaş ve Trabzon'un şampiyonluk yarışına katılamadığı bu süper ligde Galatasaray ve Fenerbahçe arasında kıyasıya bir mücadele var. Kim şampiyon olacak inanın hiç önemli değil. Tartışmalar ayyuka çıkmış durumda. Önceki maçlarda yaşanan HAKEM hataları ligimizi çekilmez hale getirdi. İnsanlar maç izlemekten bile bıktılar. Hele taraflı yorumcuların her hafta televizyonlardaki yorumları tabiri caizse GINA getirdi tüm sporseverlere. Her ne kadar demokrasi var diye bağırsakta bu taraflı yorumcuları RTÜK uyarmalı bence.. Yapılabiliyorsa da bunları bir süreliğine izine çıkarmalılar. Gelelim TFF’ye! Tarafsız, bağımsız ÖZERK olması gereken bu kuruluş, ne yazık ki hiçbirini gerçekleştiremiyor. Ligin kalitesini yükseltemiyor. Seyirciyi çoğaltamıyor. Yayın gelirini artıramıyor. Futbolun kalitesini yükseltemiyor. Söylediklerinin arkasında duramıyor. Kulüp başkanlarını susturamıyor. Ve bütün bunların ardından “yabancı hakem getirmeyeceğim” diye söz vermiş olmasına rağmen bir maç için yabancı hakem getiriyor. Oldu mu şimdi. Bir maç çok önemlide diğerleri önemsiz mi.. En üst kümedeki maç kadar en alttaki amatör maçta önemlidir. Ve bunların hepsinden önemlisi TÜRK hakemliğidir. Yıllar yılı onlara bu işi emanet et sonra onları at bir kenara. Olmadı.. Vallahi olmadı, billahi olmadı!.. Böyle yapacağınıza onlardan işini iyi yapmayanları ayıklayıp bir kenara alarak doğru dürüst ciddi olanlara yola devam edilmeliydi. Bakın VAR’a getirdiğiniz yabancılar bile HATA yaptılar. İnsanın olduğu yerde her halûkârda hata olacaktır. Ama bu hataların kasıtlı olmaması önemlidir. Doğrusu VAR geldiğinden beri FUTBOL un heyecan düzeyi yerlere düştü. Keşke o da gelmeseydi.. Futbolun en önemli unsurlarından biri de futbolcular. Sahte düşmeler, el değer değmez bıçak yemiş gibi yere yığılmalar, bağırarak kendini atmalar da bizleri bıktırdı. Oysa bunların hepsi hayat mücadelesi yapan, ekmek parası için çırpınan insanlar. Niye birbirine kazık atıyorlar. Niye başkalarının hakkını yemeye teşebbüs ediyorlar anlayamıyorum. Bir taç atışını bile yerinden kullanmayıp mesafeden kar etmeye çalışanlar, köşe atışlarında çizgiden birkaç santim kaçırmayı düşünenler, barajları daha kısa mesafede kurmak isteyenler, kaliteyi yerlere çakıyor. Aynı pozisyona kimi faul veriyor kimi es geçiyor. Ofsayt pozisyon bitince çalınıyor. Oysa ondan sonra istenmeyen olaylar da yaşanıyor. Ofsaytsa çal, hemen... SEYİRCİ de boş durmuyor. Her maç bir yerlere küfürler yağdırılıyor. Takımını ateşleyecek tezahüratlar yerine rakibi hamile edecek küfürler uçuşuyor yeşil çimenler üzerinde. Hakemlerimiz iyi yetiştirilmeli ve onlara GÜVEN duymalıyız. Yabancı hakemlere mum kalmak bizi oldukça geriye götürür. Atalarımız demişler ya; “el elin eşeğini türkü çağırarak arar” diye, bu da tıpkı ona benzer ileride. TFF başkanı bu liglerin selameti için tüm başkanları çağırıp televizyon kanalında her şeyi açık açık konuşarak anlatmalı, anlaşmalı. İstanbul içinde bile bir araya gelemeyenler ülkemiz içinde nasıl bir araya gelecekler. Bizim hakemlerimiz de eğri oturup doğru düşünmeliler. “Biz nerede yanlış yapıyoruz” diye özeleştiride bulunarak işi toparlamalılar. Tek vücut olmalılar. Ve daha az hata yapmak için gayret etmeliler. Dedim ya hata olur ama kasıt olmasın. Maçın sonucunu hakem tayin etmesin. Kimse haksız kazanmasın haksız yenilmesin diye çaba harcamalılar. Sporu seviyoruz. Takımlarımızın Avrupa’da başarılı olmasını istiyoruz. Basketbolün, voleybolun şampiyonlukları bizleri mutlu ediyor. Futbolda da güzellikler bekliyoruz. KAVGA değil. Saygıdeğer yönetenler. Sizler de bir durun artık. Düşmanca söylemlerden vazgeçin. Elele ülkemizi ve futbolu kalkındırmak için mücadele edin. Yaşı geçmiş emekli sporcuları alacağınıza kendi gençlerimize yatırım yapın. Takımlarınızın ayyuka çıkmış borçlarını ödeyin. Futboldan söz etmişken BANAZ’ımızın futbol denilince ilk akla gelen isimlerinden BANAZSPOR kurucusu ve uzun yıllar kaptanlığın yapmış sevgili, değerli Ali GÜLENER abimizin vefatı hepimizi derinden üzdü. Allah’tan rahmetler dilerim. Kederli ailesine sabırlar ve BANAZ SPOR SEVERLERİNE. Sağlık camiasına da başsağlığı dilerim. Işıklarda dinlensin.
Ekleme Tarihi: 25 Şubat 2025 - Salı

YERLİ Mİ, YABANCI MI?

“Ben Sporcunun Zeki, Çevik ve Aynı Zamanda Ahlâklısını Severim” demişti ATATÜRK. Elbette biz de bu sözü severiz. Ahlâk her şeyden önce gelir. Özellikle SPOR da ve de özellikle futbolda. Ama uzun zamandır tartışılan ve son günlerde ayyuka çıkan gereksiz söylemler hem futbolu gerdi hem de milyonlarca sporseveri gönülden yaraladı.
23 Nisan 1923'te kurulan Futbol Federasyonu bu güne kadar işlevini yürütegeldi. Kuruluşunda ÖZERK olmasına rağmen zaman zaman baskılara ve taraflı yönetimlere sahip oldu. Son yıllarda da özellikle tek adayla gidilen seçimler sonrasında ÖZERKLİK kavramı biraz zedelendi diyebilirim.
Ligimizin renkleri dört büyükler, kıyasıya bir rekabetle yıllar yılı gönüllerimizi süsledi. Her birimiz bu renklere gönül verdik. Gâh güldük gâh üzüldük. Rakiplerle tartışmalara girdik.
Bazen de kavgalara sahne olduk. Ama eskilerin deyimiyle çoğu kez yan yana oturup maç izleyemedik. Düşman belledik rakip takımları. Oysa bu güzel rekabetin tadını çıkarsaydık, küçük şakacıklarla birbirimizi okşasaydık daha güzel olmaz mıydı? Şimdi ne yapıyoruz. Habire ÇAMUR atmakla meşgulüz.. Oluyor mu?..
Son iki yıldır Beşiktaş ve Trabzon'un şampiyonluk yarışına katılamadığı bu süper ligde Galatasaray ve Fenerbahçe arasında kıyasıya bir mücadele var. Kim şampiyon olacak inanın hiç önemli değil. Tartışmalar ayyuka çıkmış durumda. Önceki maçlarda yaşanan HAKEM hataları ligimizi çekilmez hale getirdi. İnsanlar maç izlemekten bile bıktılar. Hele taraflı yorumcuların her hafta televizyonlardaki yorumları tabiri caizse GINA getirdi tüm sporseverlere.
Her ne kadar demokrasi var diye bağırsakta bu taraflı yorumcuları RTÜK uyarmalı bence.. Yapılabiliyorsa da bunları bir süreliğine izine çıkarmalılar.
Gelelim TFF’ye! Tarafsız, bağımsız ÖZERK olması gereken bu kuruluş, ne yazık ki hiçbirini gerçekleştiremiyor. Ligin kalitesini yükseltemiyor. Seyirciyi çoğaltamıyor. Yayın gelirini artıramıyor. Futbolun kalitesini yükseltemiyor. Söylediklerinin arkasında duramıyor. Kulüp başkanlarını susturamıyor. Ve bütün bunların ardından “yabancı hakem getirmeyeceğim” diye söz vermiş olmasına rağmen bir maç için yabancı hakem getiriyor. Oldu mu şimdi. Bir maç çok önemlide diğerleri önemsiz mi.. En üst kümedeki maç kadar en alttaki amatör maçta önemlidir. Ve bunların hepsinden önemlisi TÜRK hakemliğidir. Yıllar yılı onlara bu işi emanet et sonra onları at bir kenara.
Olmadı.. Vallahi olmadı, billahi olmadı!..
Böyle yapacağınıza onlardan işini iyi yapmayanları ayıklayıp bir kenara alarak doğru dürüst ciddi olanlara yola devam edilmeliydi. Bakın VAR’a getirdiğiniz yabancılar bile HATA yaptılar. İnsanın olduğu yerde her halûkârda hata olacaktır. Ama bu hataların kasıtlı olmaması önemlidir. Doğrusu VAR geldiğinden beri FUTBOL un heyecan düzeyi yerlere düştü. Keşke o da gelmeseydi..
Futbolun en önemli unsurlarından biri de futbolcular. Sahte düşmeler, el değer değmez bıçak yemiş gibi yere yığılmalar, bağırarak kendini atmalar da bizleri bıktırdı. Oysa bunların hepsi hayat mücadelesi yapan, ekmek parası için çırpınan insanlar. Niye birbirine kazık atıyorlar. Niye başkalarının hakkını yemeye teşebbüs ediyorlar anlayamıyorum. Bir taç atışını bile yerinden kullanmayıp mesafeden kar etmeye çalışanlar, köşe atışlarında çizgiden birkaç santim kaçırmayı düşünenler, barajları daha kısa mesafede kurmak isteyenler, kaliteyi yerlere çakıyor. Aynı pozisyona kimi faul veriyor kimi es geçiyor. Ofsayt pozisyon bitince çalınıyor. Oysa ondan sonra istenmeyen olaylar da yaşanıyor. Ofsaytsa çal, hemen...
SEYİRCİ de boş durmuyor. Her maç bir yerlere küfürler yağdırılıyor. Takımını ateşleyecek tezahüratlar yerine rakibi hamile edecek küfürler uçuşuyor yeşil çimenler üzerinde.
Hakemlerimiz iyi yetiştirilmeli ve onlara GÜVEN duymalıyız. Yabancı hakemlere mum kalmak bizi oldukça geriye götürür. Atalarımız demişler ya; “el elin eşeğini türkü çağırarak arar” diye, bu da tıpkı ona benzer ileride. TFF başkanı bu liglerin selameti için tüm başkanları çağırıp televizyon kanalında her şeyi açık açık konuşarak anlatmalı, anlaşmalı. İstanbul içinde bile bir araya gelemeyenler ülkemiz içinde nasıl bir araya gelecekler. Bizim hakemlerimiz de eğri oturup doğru düşünmeliler. “Biz nerede yanlış yapıyoruz” diye özeleştiride bulunarak işi toparlamalılar. Tek vücut olmalılar. Ve daha az hata yapmak için gayret etmeliler. Dedim ya hata olur ama kasıt olmasın. Maçın sonucunu hakem tayin etmesin. Kimse haksız kazanmasın haksız yenilmesin diye çaba harcamalılar.
Sporu seviyoruz. Takımlarımızın Avrupa’da başarılı olmasını istiyoruz. Basketbolün, voleybolun şampiyonlukları bizleri mutlu ediyor. Futbolda da güzellikler bekliyoruz. KAVGA değil.
Saygıdeğer yönetenler. Sizler de bir durun artık. Düşmanca söylemlerden vazgeçin. Elele ülkemizi ve futbolu kalkındırmak için mücadele edin. Yaşı geçmiş emekli sporcuları alacağınıza kendi gençlerimize yatırım yapın. Takımlarınızın ayyuka çıkmış borçlarını ödeyin.
Futboldan söz etmişken BANAZ’ımızın futbol denilince ilk akla gelen isimlerinden BANAZSPOR kurucusu ve uzun yıllar kaptanlığın yapmış sevgili, değerli Ali GÜLENER abimizin vefatı hepimizi derinden üzdü. Allah’tan rahmetler dilerim. Kederli ailesine sabırlar ve BANAZ SPOR SEVERLERİNE.
Sağlık camiasına da başsağlığı dilerim. Işıklarda dinlensin.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.