Bu hafta bir fırsat yakalayıp Uşakspor’un maçını izleme olanağı bulduk. Bir süredir maçlara gitmememin temelde yatan sebebi dışarıda başarılı galibiyetler alan Uşakspor’un kendi evinde maç kazanamamasında tepki niteliğindeydi. Bu haftaki karşılaşma gerçekten de çok büyük önem arzeden, liderlik yarışına büyük damga vuracak bir karşılaşmaydı.
Karşılaşmaya belli ki Uşakspor’da son derece motife olarak çıkmıştı. Kapalı ve yağmur ihtimali olan bir sıkıntılı havada başlayan karşılaşma coşkulu Uşakspor taraftarının ilk dakikalardaki yoğun tezahuratıyla havayı değiştirdi. Yanımızdaki basın mensupları ve spor otoriteleriyle oyunla ilgili kritik yaparken ben Uşakspor’un bu maçı mutlaka alması gerektiğini, şu evindeki makus talihine bir son vermesi gerektiğini söyledim. Diğerleri ise ağırlıkla karşılaşmanın en mantıklı tahmini 1-1 beraberlik üzerinde durdular.
Karşılaşmanın ilk dakikalarında her iki takımdan da karşılıklı ataklar geldi. Ancak bu ataklardan karlı çıkan Aşigolar oldu. Maçın 6. dakikasında elde edilen 1-0'lık galibiyet çok büyük bir moral sağladı.
Ancak stattaki herkes gibi bizler de “ikinci golü atalım, keyfimize bakalım” modundaydık. Yani her şeyden önemlisi bir şekilde galibiyeti maç sonuna kadar götürelim diyorduk. Nitekim ilk yarının sonunda kazanılan iki gol daha oyuncularda ve seyircide büyük sevinç yarattı.
Nihayetinde ikinci yarıda gelen 3 gol daha baklavanın üzerine kaymak gibi oldu. Uzun süredir evinde galibiyete ulaşamayan Aşigolar bun 6 golle hem de lidere karşı, ayrıca da kendisini liderliğe yerleştirerek gerçekleştirdi.
Bu çok güzel bir sonuç. Ancak Uşakspor’un teknik heyetindeki hareketler, oyuncuların tam olarak uyum sağlayamamış olması, taraftarın henüz tam destek sağlayamaması ve istikrarlı bir oyun anlayışının yerleşememesi gibi sebeplerin Uşaklılarda bir güvensizliğe yol açtığı görüşündeyim.
Evet, Uşakspor henüz sahada çok kaliteli ve tutarlı bir futbol sergileyemiyor. Bazı oyuncular ya yetersiz ya da gerçek becerisini gösteremiyor. Örneğin spordan anlayan bazı isimler Uşakspor’a iyi bir forvet gerektiği görüşünde. Ancak dünkü karşılaşmada gördüğüm en önemli şey oyuncular galibiyete inandıktan sonra herşey arka arkaya geliyor. Moral, motivasyon, inanç...
Buradaki en önemli unsurlardan birisi de Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım’ın Uşakspor’a sonuna kadar destek çıkması. Yani düşünün bir belediye başkanı takımı 2. liglerden düşürüyor, bir başkası da Bölgesel Amatör Lige düşeceği söylenen bir takımı 3. ligdeki ilk sezonunda şampiyonluğa götürüyor. Şampiyon olup olmamaktan ziyade buna çaba göstermek değil mi önemli olan.
Günümüzde futbol, bir ilin, ilçenin tanıtımı için en kısa yollardan en önemli dallardan biridir. bunu da Özkan Yalım başarmak için büyük çaba sarfediyor. Ayrıca insanların spora yaklaşarak kötü alışkanlıklarda uzaklaşması en önemli amaç değil mi?..
Teşekkürler Özkan Yalım...
Bu konuların arasında büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün, “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlâklısını severim” sözünü de asla unutmamak gereklidir.