Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

10 KASIM’DA ATATÜRK

Kurtuluş destanının en büyük kahramanı olarak Atatürk, sadece tarih sayfalarının derinliklerinde değil yüce Türk milletinin kalbinde sevgi yumağına sarılı bir halde bulunmaktadır. Atatürk’e olan sevgi ve saygımız dünya var oldukça devam edecektir. O’nun vatanı adına yapmış olduğu hizmetleri gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktarmalı, anlatmalı ve öğretmeliyiz. Anlatmalıyız ki, çok büyük zorluklar içerisinde kazanılan Kurtuluş Savaşı’nın ve kurulan cumhuriyetin değeri daha iyi anlaşılsın. Ve kurtuluş savaşımızın başka mazlum milletlere de örnek olduğunu özellikle hatırlatmalıyız. Atatürk’ü anlamak onun fikirlerini okuyup öğrenerek çok iyi bilerek tatbik etmekten geçer. “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyor-sanız bu kâfidir”.. Yaşadığımız ve 101 yılını geride bıraktığımız bu güzel vatanımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulması bir devrin yeniden yazılmasıdır adeta. Yurdun dört bir yanı işgal altında inlerken, bağımsızlık ateşi hiçbir zaman sönmeyen Türk milletine önderlik yapan Atatürk, milletimizin esaret altında yaşamasını aklının ucundan bile geçirmeyerek, tarih sayfalarındaki, inancın zafere dönüştüğü en büyük bağımsızlık savaşının mimarı olmayı hak etmiştir.   Atatürk’ü anlamak onun ilke ve inkilaplarını çok iyi bilmek ve uygulamak demektir. Kurulan cumhuriyetin manasını çok iyi bilmeliyiz ki cumhuriyete daha çok sahip çıkalım ve koruyalım. Atatürk’ün halkını ülke yönetiminin tek sahibi yapması, ülkenin öz kaynaklarını da milletin hizmetine vermesi, O’nu son derece, diktatörlükten uzak, vatan ve millet sevdalısı bir lider olarak karşımıza çıkarmaktadır. Kendisini Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine adayan Atatürk, hiçbir zaman şahsi menfaatini düşünmemiş, sadece milletin menfaatleri doğrultusunda hareket etmeyi yegane yol olarak görmüştür. “Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.. BAĞIMSIZLIK benim karakterimdir” diyerek halkına güvenini ifade etmiştir.   1938 yılından beri, her 10 Kasım, Ata’mızı kaybetmenin verdiği büyük hüznün yanında, onu daha iyi anlamanın gereğinin ortaya konulması gereken bir gün olarakta değerlendirilmelidir. O’nun hayatını, ilkelerini ve bizden yapmamızı istediği şeyleri, bilimsel olarak ortaya koymak ve uygulamak, bizlerin birinci vazifesi olmalıdır. Atatürk devrimleri bugün bir çok ülkede örnek olarak kabul görmüş bir vaziyette ele alınmaktadır. Bağımsızlığını tam olarak kazanamamış bir çok ülkeye Atatürk devrimleri, ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Bütün bunlar Atatürk’ün evrensel bir dünya görüşünün mimarı olduğunu da göstermektedir.   Bizler her 10 Kasım’ı, bıraktığı eserlerinin izinde, ülkeyi daha da ileriye götürebilmek adına neler yapılabileceğinin ortaya konulması gereken bir gün olarak görmeliyiz. 10 Kasım’ı, Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni bizlere emanet ettiği bir gün olarak düşünmek, sanırım doğru bir yaklaşım olarak kabul görecektir. 10 Kasım günü, Atatürk gençliğine yakışır, ülkemizi ileriye götürebilecek her türlü proje ve çalışmaların yapıldığı, ortaya konulduğu ve desteklendiği bir etkinliğin geleneksel hale getirilmesinin geleceğimiz için daha doğru olacağını düşünüyorum.   Atatürk’ü her 10 Kasım’da daha iyi anlamak ve anlatmak hepimizin görevi olsun ki; bizden sonraki nesillerimiz onu daha iyi anlasın. Şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış bu aziz vatanın nasıl ayakta kaldığını öğrensin ki, bayrağına ve vatan toprağına daha çok sahip çıksın. Her türlü iç ve dış düşmanlara karşı uyanık ve hazırlıklı olabilsin.   Geçen haftalarda kutladığımız CUMHURİYET BAYRAMI’NI, önceki yıllara göre daha bir coşku ve özlem içinde kutlandığını gördükçe mutluluğumuz bir kat daha artıyor. Yurdumuzun her köşesinde tüm halkımızla kutlanan bu bayramın İzmir’in ÖDEMİŞ ilçesinde binlerce kişinin ZEYBEK oynamasıyla daha bir anlam kazandığını görmekten gerçekten mutluyum.   10 Kasım’larda onu kaybettiğimize üzülmek yerine onu daha çok anlamaya, örneğin bütün dünyaya örnek olan “NUTUK”u okumaya ve Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda emin adımlarla ilerlemeye başlangıç olacağı günler olarak kabul edelim derim.
Ekleme Tarihi: 12 Kasım 2024 - Salı

10 KASIM’DA ATATÜRK

Kurtuluş destanının en büyük kahramanı olarak Atatürk, sadece tarih sayfalarının derinliklerinde değil yüce Türk milletinin kalbinde sevgi yumağına sarılı bir halde bulunmaktadır. Atatürk’e olan sevgi ve saygımız dünya var oldukça devam edecektir. O’nun vatanı adına yapmış olduğu hizmetleri gelecek kuşaklara en iyi şekilde aktarmalı, anlatmalı ve öğretmeliyiz. Anlatmalıyız ki, çok büyük zorluklar içerisinde kazanılan Kurtuluş Savaşı’nın ve kurulan cumhuriyetin değeri daha iyi anlaşılsın. Ve kurtuluş savaşımızın başka mazlum milletlere de örnek olduğunu özellikle hatırlatmalıyız.
Atatürk’ü anlamak onun fikirlerini okuyup öğrenerek çok iyi bilerek tatbik etmekten geçer. “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyor-sanız bu kâfidir”..
Yaşadığımız ve 101 yılını geride bıraktığımız bu güzel vatanımız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurulması bir devrin yeniden yazılmasıdır adeta. Yurdun dört bir yanı işgal altında inlerken, bağımsızlık ateşi hiçbir zaman sönmeyen Türk milletine önderlik yapan Atatürk, milletimizin esaret altında yaşamasını aklının ucundan bile geçirmeyerek, tarih sayfalarındaki, inancın zafere dönüştüğü en büyük bağımsızlık savaşının mimarı olmayı hak etmiştir.
 
Atatürk’ü anlamak onun ilke ve inkilaplarını çok iyi bilmek ve uygulamak demektir. Kurulan cumhuriyetin manasını çok iyi bilmeliyiz ki cumhuriyete daha çok sahip çıkalım ve koruyalım. Atatürk’ün halkını ülke yönetiminin tek sahibi yapması, ülkenin öz kaynaklarını da milletin hizmetine vermesi, O’nu son derece, diktatörlükten uzak, vatan ve millet sevdalısı bir lider olarak karşımıza çıkarmaktadır. Kendisini Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine adayan Atatürk, hiçbir zaman şahsi menfaatini düşünmemiş, sadece milletin menfaatleri doğrultusunda hareket etmeyi yegane yol olarak görmüştür. “Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.. BAĞIMSIZLIK benim karakterimdir” diyerek halkına güvenini ifade etmiştir.
 
1938 yılından beri, her 10 Kasım, Ata’mızı kaybetmenin verdiği büyük hüznün yanında, onu daha iyi anlamanın gereğinin ortaya konulması gereken bir gün olarakta değerlendirilmelidir. O’nun hayatını, ilkelerini ve bizden yapmamızı istediği şeyleri, bilimsel olarak ortaya koymak ve uygulamak, bizlerin birinci vazifesi olmalıdır. Atatürk devrimleri bugün bir çok ülkede örnek olarak kabul görmüş bir vaziyette ele alınmaktadır. Bağımsızlığını tam olarak kazanamamış bir çok ülkeye Atatürk devrimleri, ilham kaynağı olmaya devam etmektedir. Bütün bunlar Atatürk’ün evrensel bir dünya görüşünün mimarı olduğunu da göstermektedir.
 
Bizler her 10 Kasım’ı, bıraktığı eserlerinin izinde, ülkeyi daha da ileriye götürebilmek adına neler yapılabileceğinin ortaya konulması gereken bir gün olarak görmeliyiz. 10 Kasım’ı, Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni bizlere emanet ettiği bir gün olarak düşünmek, sanırım doğru bir yaklaşım olarak kabul görecektir. 10 Kasım günü, Atatürk gençliğine yakışır, ülkemizi ileriye götürebilecek her türlü proje ve çalışmaların yapıldığı, ortaya konulduğu ve desteklendiği bir etkinliğin geleneksel hale getirilmesinin geleceğimiz için daha doğru olacağını düşünüyorum.
 
Atatürk’ü her 10 Kasım’da daha iyi anlamak ve anlatmak hepimizin görevi olsun ki; bizden sonraki nesillerimiz onu daha iyi anlasın. Şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış bu aziz vatanın nasıl ayakta kaldığını öğrensin ki, bayrağına ve vatan toprağına daha çok sahip çıksın. Her türlü iç ve dış düşmanlara karşı uyanık ve hazırlıklı olabilsin.
 
Geçen haftalarda kutladığımız CUMHURİYET BAYRAMI’NI, önceki yıllara göre daha bir coşku ve özlem içinde kutlandığını gördükçe mutluluğumuz bir kat daha artıyor. Yurdumuzun her köşesinde tüm halkımızla kutlanan bu bayramın İzmir’in ÖDEMİŞ ilçesinde binlerce kişinin ZEYBEK oynamasıyla daha bir anlam kazandığını görmekten gerçekten mutluyum.
 
10 Kasım’larda onu kaybettiğimize üzülmek yerine onu daha çok anlamaya, örneğin bütün dünyaya örnek olan “NUTUK”u okumaya ve Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda emin adımlarla ilerlemeye başlangıç olacağı günler olarak kabul edelim derim.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Şaban KURULTAY.
(12.11.2024 18:51 - #595)
Allah bütün gazilerimize bütün şehitlerimize rahmetiyle muamele etsin inşallah. Yeni neslimizede ayni ruh ayni düşünceleri düşünmeyi nasibeylesin inşallah.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.