Hatay escort Sex hikayeleri Sikiş hikayeleri porno ize

A. Erkin Sarıoğlu
Köşe Yazarı
A. Erkin Sarıoğlu
 

YÜZBİR KERE MAŞALLAH

Bugün CUMHURİYET’İMİZ 101 yaşına bastı. Türkiye Cumhuriyeti’nin doğum günü kutlu olsun. Neredeyse 72 yılına şahitlik yaptığım bu güzel ülkemin varlığı süresince bazı yanlışlarla karşılaşmışızdır. Eksiklerimiz mutlaka olmuştur, zor günler yaşamış da olabiliriz ama daha iyilere ulaşmak için gayretlerimiz sürdü ve asla CUMHURİYET’ten vazgeçmedik. Vazgeçmeyeceğiz. Kabullenenlere ve kutlayanlara selam olsun. Kimileri beyninin bir köşesinde farklı düşünüşlere sahip olsa da Atalarımızdan aldığımız bu kutsal emaneti, Cumhuriyeti, sonsuza kadar yaşatmak asli görevimizdir. Birinci Dünya Savaşı sudan sebeplerle çıkmış, İkinci Dünya Savaşı Almanların egoları yüzünden başlamış ve şimdi tüm dünya Üçüncü Dünya Savaşı’nı bekliyor. “Ha çıktı ha çıkacak” senaryoları gecemizi gündüzümüzü süslüyor. Basit sebepler savaşın ateşini yakmaya namzet. İşte İsrail, İşte Rusya işte Çin ve bütün bunların her birine maydanoz olan ABD, savaşların başlaması ve yıllar yılı sürmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Ağızlarında BARIŞ, ellerinde silah var. Ve binlerce masum insanın ölmesini, çocukların ve anaların katledilmesini yüzleri asık ama içleri güler vaziyette izliyorlar. Seziyorum, ruhlarını tatmin ediyorlar. Silah satarak ceplerini dolduruyorlar. Ve bu paralarla rahatlarını en üst seviyeye çıkararak adına MEDENİYET dedikleri ortamları yaratmaya devam ediyorlar. Günümüzde yaşanan İsrail-Filistin savaşında cepheler hayli genişledi. Önce Lübnan’a ve Suriye’ye sıçradı ve İsrail her şartlarda İran’ı da cephenin içine katmak için habire gayret sarfediyor. Karşılıkla atılan füzeler ve içten içe oynanan oyunlar ve liderlere yapılan suikastler ile ateşi geniş alanlara yaymanın peşinde. Arada bir bizim de adımız da telaffuz edilerek içine çekmeye çalışanlar da var. Oysa biz bu ülkede savaşın olmaması ve dahil olmamamız için sesimizi yükseltiyoruz. Biz bu ülkelerin yaşamadığı hala bütün dünyanın titizlikle izlediği muazzam bir Kurtuluş Savaşı yaşamış ve başarmış bir milletiz. Sağdan soldan bizim ayarlarımızla oynamasınlar. Bizi bu çukura çekmeye çalışmasınlar derim. Ama neredeyse 40 yıldır yaşadığımız TERÖR belasından her türlü iyi niyetimize rağmen halâ kurtulmuş değiliz. Yakın zamanda yaşanılan ve beş yurttaşımızın şehit olduğu olayların “silahları bırakın” çağrısını sabote etmeye yönelik olduğu düşüncesiyle lanetliyor ve kınıyorum. Unutmasınlar TERÖR yanlıları asla emellerine ulaşmayacaklardır. Dünyadaki bu ateş çemberinin ortasında biz CUMHURİYETİMİZİN 101'inci yılını kutlamaya devam edeceğiz. Gururluyuz, onurluyuz. Ve bizi bu günlere ulaştıran ATALARIMIZA minnettarız. Bizim için ekmek kadar, su kadar, hava kadar önemli olan Cumhuriyetimizi yaşatmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Ona yan gözle bakanların gözlerini oyarız, ona dokunacak elleri kırarız, ona uzanacak dilleri koparırız. Bu yüzbir yıl içinde çok zorluklar çekildi, çok badireler atlattık. Ama şükür ki hepsinden alnımızın akıyla çıkıp bu günü yaşamayı sürdürüyoruz. Bu nedenle yediden yetmişe hepimiz CUMHURİYET’e sahip çıkmalıyız. ATAMIZIN dediği gibi TÜRK ÖĞÜN, GÜVEN, ÇALIŞ sözünün ikisini güzel yapıyoruz da son olanı biraz erteliyoruz. Oysa bizim daha çok çalışmamız ve gayret içinde olmamız gerekir. Her şey çok güzel. Ama bu güzel bayramı kutlamamak ya da pasif geçmesi için yapılan gayretleri de manasız buluyorum ve seksenbeş milyon insanımızın daha bir coşkuyla CUMHURİYET’E sahip çıkmasını arzuluyorum. Unutmayın ki onlar sayesinde bizler varız ve buradayız. Dünyanın birçok ülkesinde belki 150 belki 200 yıllarını kutlayan ülkeler vardır. Ama bizim 101. yılımızı kutlamak onlarınkine benzemez. Zira biz bu toprakları atalarımızın kanlarıyla kazandık. O kanlarla sulanan bu güzel vatanı kolay elde etmedik. Yoktan var olan bir ülkeyiz. Ve emperyalistlere karşı yedi düvele karşı ATATÜRK ve SİLAH ARKADAŞLARININ verdiği kutsal mücadele ve azimleri sayesinde kazandık. “Ordu yok dediler KURULUR dedi, Para yok dediler, BULUNUR dedi, Düşman çok dediler YENİLİR” dedi ve dediğini yaptı. İşte TÜRKİYEM.. 101.ci yılımızda herkes çok güzel fotoğraflar, çok güzel yazılar paylaşıyorlar. Marşlar söyleniyor hep bir ağızdan coşkuyla. Gururlanmamak mümkün mü?... Yaşasın CUMHURİYET, yaşasın TÜRKİYEM. Bu ülke için emek verenlere, can verenlere, şehitlere, gazilere, ATALARIMIZA minnettarız.. Ölenlere rahmet, gazilerimize şifalar diliyoruz. 101. yıl kutlu olsun. Daha güzel günlere BARIŞ ve HUZUR içinde ulaşmak dileğimizle. Yaşasın CUMHURİYET, Yaşasın TÜRKİYEM...
Ekleme Tarihi: 29 Ekim 2024 - Salı

YÜZBİR KERE MAŞALLAH

Bugün CUMHURİYET’İMİZ 101 yaşına bastı.
Türkiye Cumhuriyeti’nin doğum günü kutlu olsun. Neredeyse 72 yılına şahitlik yaptığım bu güzel ülkemin varlığı süresince bazı yanlışlarla karşılaşmışızdır. Eksiklerimiz mutlaka olmuştur, zor günler yaşamış da olabiliriz ama daha iyilere ulaşmak için gayretlerimiz sürdü ve asla CUMHURİYET’ten vazgeçmedik. Vazgeçmeyeceğiz. Kabullenenlere ve kutlayanlara selam olsun. Kimileri beyninin bir köşesinde farklı düşünüşlere sahip olsa da Atalarımızdan aldığımız bu kutsal emaneti, Cumhuriyeti, sonsuza kadar yaşatmak asli görevimizdir.
Birinci Dünya Savaşı sudan sebeplerle çıkmış, İkinci Dünya Savaşı Almanların egoları yüzünden başlamış ve şimdi tüm dünya Üçüncü Dünya Savaşı’nı bekliyor. “Ha çıktı ha çıkacak” senaryoları gecemizi gündüzümüzü süslüyor.
Basit sebepler savaşın ateşini yakmaya namzet. İşte İsrail, İşte Rusya işte Çin ve bütün bunların her birine maydanoz olan ABD, savaşların başlaması ve yıllar yılı sürmesi için ellerinden geleni yapıyorlar. Ağızlarında BARIŞ, ellerinde silah var. Ve binlerce masum insanın ölmesini, çocukların ve anaların katledilmesini yüzleri asık ama içleri güler vaziyette izliyorlar. Seziyorum, ruhlarını tatmin ediyorlar. Silah satarak ceplerini dolduruyorlar. Ve bu paralarla rahatlarını en üst seviyeye çıkararak adına MEDENİYET dedikleri ortamları yaratmaya devam ediyorlar.
Günümüzde yaşanan İsrail-Filistin savaşında cepheler hayli genişledi. Önce Lübnan’a ve Suriye’ye sıçradı ve İsrail her şartlarda İran’ı da cephenin içine katmak için habire gayret sarfediyor. Karşılıkla atılan füzeler ve içten içe oynanan oyunlar ve liderlere yapılan suikastler ile ateşi geniş alanlara yaymanın peşinde. Arada bir bizim de adımız da telaffuz edilerek içine çekmeye çalışanlar da var. Oysa biz bu ülkede savaşın olmaması ve dahil olmamamız için sesimizi yükseltiyoruz. Biz bu ülkelerin yaşamadığı hala bütün dünyanın titizlikle izlediği muazzam bir Kurtuluş Savaşı yaşamış ve başarmış bir milletiz. Sağdan soldan bizim ayarlarımızla oynamasınlar. Bizi bu çukura çekmeye çalışmasınlar derim.
Ama neredeyse 40 yıldır yaşadığımız TERÖR belasından her türlü iyi niyetimize rağmen halâ kurtulmuş değiliz. Yakın zamanda yaşanılan ve beş yurttaşımızın şehit olduğu olayların “silahları bırakın” çağrısını sabote etmeye yönelik olduğu düşüncesiyle lanetliyor ve kınıyorum. Unutmasınlar TERÖR yanlıları asla emellerine ulaşmayacaklardır.
Dünyadaki bu ateş çemberinin ortasında biz CUMHURİYETİMİZİN 101'inci yılını kutlamaya devam edeceğiz. Gururluyuz, onurluyuz. Ve bizi bu günlere ulaştıran ATALARIMIZA minnettarız. Bizim için ekmek kadar, su kadar, hava kadar önemli olan Cumhuriyetimizi yaşatmaktan asla vazgeçmeyeceğiz. Ona yan gözle bakanların gözlerini oyarız, ona dokunacak elleri kırarız, ona uzanacak dilleri koparırız. Bu yüzbir yıl içinde çok zorluklar çekildi, çok badireler atlattık. Ama şükür ki hepsinden alnımızın akıyla çıkıp bu günü yaşamayı sürdürüyoruz. Bu nedenle yediden yetmişe hepimiz CUMHURİYET’e sahip çıkmalıyız. ATAMIZIN dediği gibi TÜRK ÖĞÜN, GÜVEN, ÇALIŞ sözünün ikisini güzel yapıyoruz da son olanı biraz erteliyoruz. Oysa bizim daha çok çalışmamız ve gayret içinde olmamız gerekir.
Her şey çok güzel. Ama bu güzel bayramı kutlamamak ya da pasif geçmesi için yapılan gayretleri de manasız buluyorum ve seksenbeş milyon insanımızın daha bir coşkuyla CUMHURİYET’E sahip çıkmasını arzuluyorum. Unutmayın ki onlar sayesinde bizler varız ve buradayız.
Dünyanın birçok ülkesinde belki 150 belki 200 yıllarını kutlayan ülkeler vardır. Ama bizim 101. yılımızı kutlamak onlarınkine benzemez. Zira biz bu toprakları atalarımızın kanlarıyla kazandık. O kanlarla sulanan bu güzel vatanı kolay elde etmedik. Yoktan var olan bir ülkeyiz. Ve emperyalistlere karşı yedi düvele karşı ATATÜRK ve SİLAH ARKADAŞLARININ verdiği kutsal mücadele ve azimleri sayesinde kazandık. “Ordu yok dediler KURULUR dedi, Para yok dediler, BULUNUR dedi, Düşman çok dediler YENİLİR” dedi ve dediğini yaptı. İşte TÜRKİYEM..
101.ci yılımızda herkes çok güzel fotoğraflar, çok güzel yazılar paylaşıyorlar. Marşlar söyleniyor hep bir ağızdan coşkuyla. Gururlanmamak mümkün mü?...
Yaşasın CUMHURİYET, yaşasın TÜRKİYEM.
Bu ülke için emek verenlere, can verenlere, şehitlere, gazilere, ATALARIMIZA minnettarız.. Ölenlere rahmet, gazilerimize şifalar diliyoruz.
101. yıl kutlu olsun. Daha güzel günlere BARIŞ ve HUZUR içinde ulaşmak dileğimizle.
Yaşasın CUMHURİYET, Yaşasın TÜRKİYEM...
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yesilbanazgazetesi.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.